Bir gün biri gelir Profesör lakaplı keskin nişancının kapısını calar
Mualla diye bir kadini öldürmesini ister çünkü onu aldattığını düşünür
Ve keskin nişancımız sürekli Mualla'yi öldürmek için pusuya yatar
Ama Mualla dışında herkesi vurur
Peki bu Parkinson hastası olan profesörümüzün hedefi tutturamamakta mıdır?
Yoksa altında baska bir sey mi var
Peki muallayı öldürebilecek mi?
Keskin Nişancı düşünün hedefini tutturamayan sürekli başkalarını vuran bir keskin nişancı
Neyse konumuz bu değil.
Kitabı Elime aldığım gibi hemen akıp gitti ben daha olmasını isterdim
Tadı damağımda kaldı diyebilirim
Çünkü tuhaf bir şekilde kitap sizi içine alıyor günümüz kadın şiddetine, kadın ölümlerine, mafya babalarına Kısacası toplumsal sorunları değilmiş..
Sonunda Vay be diyebileceğiniz şekilde bitiyor.
Benzetmeleri ayrı bir sevdim
Gülümseyerek okuduğum yerleri oldu
Kitap konu olarak bugün 8 Mart Kadınlar Günü'ne denk gelmesi benim icin tesadüf oldu
böyle bir konu olduğunu beklemiyordum çünkü
#Alıntı
Ne Mualla'nın yaşama hakkını,ne sevenlerini ne de geride bıraktıklarını düşünüyor. Sevdiği için değilse sevilmediği için öldürmek istiyor. Mahkemede, önce pişman olduğunu, sonra da aldatıldığını ve haksız tahrik yüzünden bunu yaptığını söyleyebileceğini biliyor. Ölüler konuşamaz konuşsa da kimse dinlemez. Bu topraklarda ölen kadınlar, artık öldü ile kalmıyor giderken geriye bıraktıkları yetmezmiş gibi, bir de başkasının günahlarını yüklemek zorunda kalıyordu