''Mutluluk yaşanmaz, hatırlanır'' diye bir cümle okumuştum bir yerde.
Bu, böyledir.
Yaşarken farkında olmayız genelde mutluluğun.
Üstünden seneler geçer.
Alelade bir anda burnumuzun direği sızlar.
Ve şöyle deriz.
Vay be! Ne de güzel zamanlarmış...
Hayat, mutlu olunan üç beş andır!
Yani senin sevdiğin, senin tarafından sevilmeyi sevmiyor ki... Senin sevdiğin, senin sevdiğinden daha az seviyorsa seni, sen de sevme gitsin o zaman seni sevmeyeni... Vay be amma tekerledim muhabbeti ha. Bu lafı bir çikletin içine kaydetmek lazım
Bir Stefan Zweig hayranı olarak yaklaşık on iki eserini okudum ve asla söyleyecek kötü bir şeyim yok. Kitap tam tahmin ettiğim şekilde ilerledi sonu da aynı şekildeydi. Zweig kitaplarında iki kutupta karakterler oluşturuyor. Bir yanda insanoğlunun günahlarını üstlenen bir karakter diğer yanda affedici oldukça ılımlı olan her seferinde bana vay be dedirten karakter. Affetmek üzerine fazlasıyla düşünmeme sebep olan yazar kendisi. Yine de bilemiyorum gerçek hayatta insanlar bu kadar yumuşak tavırlı değil olması da kolay değil.
Âşık olan ve mutlu bir birleşme durumu yaşayan bir insan kendi benliğini düşünmez çünkü sorgulayan yalnız ben ( ve ona eşlik eden yalnızlık kaygısı) biz duygusu içinde eriyip gider. Böylece insan kaygıdan kurtulur ama kendisini de yitirir.
Üç Kadın’dan bana iki kadın kaldı. Eğer bitirdikten sonra halen üçüncü kadın’ın, Tonka’nın hikayesi ve birinci kadının Grigia’nın hikayesi geçtiyse, iş bu hal aldı Sevgili Bay Musil…
Robert Musil ortada, yani Portekizli Kadın’da, ya aklımda bir de şöyle bir şey var…demiş ve onu mükemmelleştirmiş sanki. E madem mükemmelleşmiş mükemmelleşememiş mi ne diyorsun diyebilirsiniz. Kısaca izah edeyim.
Grigia’da, sizi yakalıyor ve ‘Vay be ne hikaye ama…’ dedirtiyor. Potekizli Kadın’da; ‘ha anladım Musil tarzı bu yani ama…’ dedirtiyor, Tonka’da da ateş ediyor. Ah Tonka Vah Tonka diye diye okuyorsunuz.
Kurgudışında listeye girer hem de ilk on kitabı zorlar. Robert Musil olduğu için de müthiş bir anlatımı da ekle. Yaşayacağın duygu sağanağı da cabası. E bir de sonunda ‘ulan Tonka…ne yapıyorsun/sana yapılır mı bu be’ garantisini de koy: Topla=Okumadıysan yazık olmuş.
Üç KadınRobert Musil · Helikopter Yayınları · 2017265 okunma
Hizmetçi
Eğer işiniz yoksa bir gecede okunabilecek bir kitap, gercekten 3 bölumluk İngiliz dizileri gibi bir hikayesi var. Kitap akıp gidiyor. Ikinci kitabi da aldim, en kisa zamanda okumayi planlıyorum. Hikayesinin daha güclu olmasi guzel olurdu ya da daha komplike. Sanıyorum daha çok araştırmaliyim saglam gerilim romanlari icin. En sonunda vay be diyecek bir sey bulacağımdan eminim.
öyle bakıyorum
bilmem kaç sefer
başkalarının baktığı gibi değil
kimseler anlamadan yakalanmadan
ben gibi bakıyorum
görünmeden usulca giriyorum resmin içine
yırtıp atıyorum fazlalıkları bir güzel
sadece ben ve sen kalıyoruz