Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Create Post
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.27
Kimin Bu Ülke?
Her sayfasına ayrı ayrı değinilmesi gereken bir kitapla karşınızdayım. İlk bölümden son bölüme kadar değinilse inceleme için ayrı bir kitap daha çıkartılması gereken bu kitapta sizlere bölüm bölüm kısaca tahliller vermekten mutluluk duyarım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
GİRİŞ
1. BÖLÜM:
Yazar bu bölümde daha çok kendi yaşamından
Merak unsurunun çok iyi kurgulandığı, okura soru üzerine soru sordurarak düğümün karmaşasını arşa çıkaran ve sonra zirveye çıkardığı paraşütsüz okuyucusunu yerçekiminin insafına bırakan Murakami eseridir. Sadık bir Murakami okuyucusu iseniz bu sizi çok da şaşırtmaz. Yok değilseniz vay halinize!
Yüzyıllık Yalnızlık
Şimdi efendim bu kitapta büssürü büssürü aynı ismi taşıyan kişiler var büssürü büssürü de olaylar doğumlar ölümler cinayetler iç savaşlar isyanlar var okurken kesinlikle isimlere takılmamak gerekiyor zaten İspanyolca ve oldukça zor isimler bu da yetmiyormuş gibi torunun torunun torunu ayni isimler verilmiş kafa oluyor adeta bi milyon
Sadece romanda geçen olaylara odaklanin kişileri isimleri takip etmeye kalkarsanız vay halinize
Ama bir Marquez şaheseri ki zaten Nobel ödülü almış . Kitap sever, okur severlerin okuması gereken bir kitap . Ama bir şey söyleyeyim, daha önce Marquez kitabı okumadiysaniz bu kitaptan başlamanızı tavsiye etmem çünkü yazarın en ağır kitabı . Daha ince ve daha yalın tatlı romanları var. Onlardan başlamanızı tavsiye ederim.
Alıntı :
Yüzyıllık Yalnızlık; Buendia ailesinin, yapılan bir büyü sonucu akraba evliliği nedeniyle 100 yıl süren bir lanetle yaşamalarını konu ediniyor. Bu evlilik yüzünden domuz kuyruklu olan ailenin, lanetin sona ermesi için tüm üyelerinin ölmesi gerekiyor.
Cafcaflı ve detaylı cümleleri, geniş karakter kadrosu ve girift hikâyesi ile Yüzyıllık Yalnızlık okunması kolay bir kitap değil. Ancak, yoğun bir romantizm, iç savaş, politik entrika, dünya çapında maceraperestler ve tahmin edebileceğinizden çok daha fazla Aureliano adlı karakter içeren epeyce ödüllendirici bir kitap...
Aylar önce Wattpadten okuduğum bir kitaptı, basılı bir şekilde de okumak istedim ve burada gözüktüğünden çok daha kısa bir sürede bitti. Gerçekten çok akıcı tam ihtiyacım olan türden bir kitaptı.
İrithel'in annesiyle abisi iki krallık arasında çıkan bir savaşta ölmüştür ve İrithel berbat bir hayat yaşamak zorunda kalmıştır. Yaşamak zorunda
All Saints Lisesi serisinin üçüncü kitabı da üstümüze afiyet okundu ve bitti.
Offf ama o nasıl bitmek!!! En merak ettiğim karakterlerden bir tanesi VS, kendine yakışan bir kitapla aramızdan ayrıldı. Tam da kendisinden beklenildiği gibi oldukça sert bir kurgu ve karakter olduğunu yeniden hatırlatmakta fayda var arkadaşlar. Çünkü bunlar All Saint Lisesi çocukları, daha azını beklemeyin...
.
Yillar önce öğrendiğiniz bir sır başınıza ne kadar bela olabilir? Şayet bu sırrın sahibi Vaughn Spencer'a aitse vay halinize, ölene kadar dersek yeridir.
.
Lenora, Vaughn'a ait sırrı öğrendiğinde kimseye söylemeyeceğinin sözünü verir ve aradan geçen yıllarda sözünü tutmuştur.
Yeniden karşılaşan Lenora ve Vaughn sanki hiç boşluk olmamış gibi birbirlerine aynı işkenceye devam ederler. Çünkü Vaughn, Lenora'nin çekimine kapılmış ve tüm o Öfkeli ve Hırçın hallerinin nedenini bilen bu kıza Liseyi dar etmekte kararlıdır. Üstüne bir de kıskançlık eklenince varın VS'i siz düşünün.
.
İkisi arasındaki çekimi, Vaughn'in tüm bu sert hallerinin nedenlerini okumak içinizi yakacak önce bunu anlatayım.
Şuana kadar okuduğum üç kitabın herbir karakterine yaşattığı bu travmatik olayların L.J. Shen'in kalbimize bıçak saplamasının en kestirme yolu olduğunu belirtmek isterim. Çok sert bir kurgu dedim ama inanın aynı zamanda çok da duygusal bir kurgu...
.
İlk kitaptan itibaren okumanızı, üç aile ile de tanışmanızı öneririm...
Çünkü burası All Saint... Tavsiye Ederim...
.
Okumak Iptiladir, Müptelalara Selam Olsun...
Daha önce duyup okuduğu bir yazar değil ilk kez okuyrm.Uzun aralar verip tekrar döndüğüm bir kitap oldu.Bir solukta bitirmeniz asla mümkün değil.Çünkü kitap çok sarsıcı her bölümden sonra durup soluklanmanız gerekiyor.3.Bölümdeki olaylar çok sert.Ruh haliniz kötüyken uzak durmanız gereken bir kitap,yoksa dibi boylarsınız.Özellikle bnm gibi görsel hafızanız iyiyse vay halinize:)Mutlaka okunması gereken bir kitap.Bitirdiğinizde üstüne bide aynı isimli filmini izleyin iyice psikolojiniz bozulsun:))
Kuzey Kore, 1950:
İzinsiz seyahat etmek yok.
Yöneticileri eleştirmek yok.
Sloganları tekrar et!
Komşularına güvenme!
Fikrini dile getirme!
İzleniyorsun!
Benim, bitmek bilmeyen bir Kore hayranlığım var ama ki Güney Kore
Bu kitabı okurken Kuzey Kore ile ilgili bildiğim ve bilmediğim bir çok şeyi de öğrenmiş oldum. Kitap 1950'li yılında iki
Bir davranış belli bir zamanda belli bir mekanda belli bir kişiyi
sapkın olarak nitelendirirken başka bir zamanda başka bir kişiyi nasıl olur da sapkin olarak nitelemez??
Sapkin nedir ve kimdir bir kişinin sapkın olabilmesi için hangi aşamalardan geçmesi gerekir ya da bir davranışın sapkın olarak nitelendirilmesi için hangi aşamalardan geçilmesi
Emre Bey Emre Bey ne yaptınız siz bana bu nasıl bir kitaptır felaket sarstı beni bence sağlam bir psikolojiyle okumak gerek yoksa vay halinize ben uyarımı yapayım da gerisi size kalmış.Kesinlikle unutamayacağınız bir kitap.
Darbe,sağ-sol olayları,akıl hastaları,aşk ne ararsan var.Behnan dünyaya geldiğinde sadece babası vardı annesi doğumda hayatını kaybetti.Baba oğul uzun bir hayatları olmadı çünkü babası karanlık aynalı odada hayatına son verdi.Bir insan bu kadar mı şanssız olur.Amcası sahip çıktı diyemiyorum keşke sahip çıksaydı,var ama yok öyle işte.Bir müddet amcasında kalıyor sonra hep olur ya fazlalık olarak görülüyor yetimhaneye veriliyor,mektep ve yetimhane arasında okul hayatı devam ediyor 18 yaşına bastığında amcası babasından kalanları satıp Behnan’a ev alıyor artık tek başına bu evde yaşamaya başlıyor.Sene yetmiş yediyi gösterdiğinde İstanbul’da psikoloji bölümüne kayıt yaptırıyor.Seçmiş olduğu bölüm kaderini de etkiledi mi acaba?Ve ilk aşk Müjgan uğruna sağ-sol olaylarına girdiği,aşkından tımarhaneler yattığı, işkenceler çektiği Müjgan…Birde Müjdat var kırmızı surat.Olaylar bu üçlünün arasında yaşanıyor.Gerçekten okurken yeter artık ben bile dayanamıyorum Beyhan ne yapsın yine iyi dayandı dedim.Yalan yok kitabı bırakmayı bile düşündüm ama yapamadım nasıl bitecek sonu öğrenmem gerek dedim.Darbede yaşanılanlar çok kötü,tımarhanede uygulanan tedaviler felaket,insanları kobay olarak kullanmaları…Kitabın sonu ters köşe…Kitap bitince aynalardan kaçar hale gelebilirsiniz
"Zayıf bir ruh üzerine inşa edilen kibir her türlü kötülüğe yol açar."
.
.
.
Emma Woodhouse ile tanışalım; güzel, zeki, saygın, zengin, birazcık da kibirli bir kadın. Sevdiklerine çok değer veriyor, sevmediklerinin ise her hareketi gözüne batıyor. Yani Emma sizi seviyorsa şanslısınız, yoksa vay halinize. Çünkü Emma manipüle etme
İlk Ögretmenim Düyşen
Güneş ışıkları köyün üstüne süzülürken Düyşen ögretmen de çocukların üstüne birer birer ışık gibi saçılmış. Eğitimin olmadigi bir köye tıpkı güneş gibi gelerek bir çok çocuğun ve hatta köyün kaderini değiştiren bir öğretmenin hikayesi. Üstelik bu genç ögretmen okul yolundan binasına kadar her şeyi elleriyle emek vererek yapıyor. Hepimizin hayatına ilk öğretmenimiz olumlu ya da olumsuz şekilde etki yapmıştır. Olumsuz bir şekilde ise vay halinize. Kitabı anlattıkça anlstmak istiyorum lakin diğer okuyacak dostlarımı da fazla maceranın içine sokmak istemiyorum. Gidiş levhasını gördünüz sizi bozkırların dağların pınarların olduğu ıssız bir köye götürecek.
#efsun
Farklı hikayeler vardır.Aslında yaşanan olaylar sadece"hikaye" olarak kaldığı sürece güzel, yoksa gerçeği tam bir kabus işte!
Belki sen doğruyu söylüyorsun, Belki de doğru kavramı şartlara göre değişir, belki de yaşadığın ülkeden daha iyi ya da daha kötü bir yerde doğabilirdin ama şunu hatırlamalısın: cennette bile doğmuş olsan yine de mutluyum diyemezdin belki de; ya da neden ağaçtaki meyve benim istediğim gibi yetişmedi diye şikayet edeceksin.
Coğrafyanın kader sayıldığı bir ülkede dünyaya gelmisseniz hele bir de kız çocuğuysanız vay halinize.
Kitabımız yaşanan bir hayatı ele almış zaten yazılan satırların bir çoğuna TV kanallarinda gündeme gelmesiyle aşinayız. Kız çocuklarının kadınların bu kadar acizlestirilip bir hiç olarak görüldüğü bu dünyada zulmün baskaldirmasina herkesin üç maymunu oynaması akla zarar olsada herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasın derdinde oysa Hz. Ali zulme karşı koyamıyorsanız onu duyurun demişti.
