Zorbanın acısını kıskanarak kendi kendime, "insan bu demektir," diye düşünüyordum. Acı duyduğu zaman, gerçek iri gözyaşları döken, sevinirken de sevincini, ince, metafizik eleklerden geçirerek onu boşuna harcamayan, sıcakkanlı ve sağlam kemikli insan!
“.. Claudia onların aileleriyle kucaklaştıklarını, o uzun ve meşru kucaklaşmalar sırasında ağlaştıklarını görünce belli bir acı hissettiğini hatırlıyor. Bir anlığına onların da rol yaptığını düşünmüş ama sonra hemen bu düşüncesinden pişmanlık duymuş. Yeniden kavuştukları şey insanlar değil, isimlermiş. Nihayet bedenler ile isimler arasındaki o mesafeyi kapatıyorlarmış. Ama hayır. Ortalığa gerçek duygular hakimmiş. Eve dönerken kendi duygusunun da gerçek olduğunu düşünmüş.”
Tanrı acıları bizi cezalandırmak ya da sınamak için göndermez. Acı, hayatın bir parçasıdır. Ölüm de. Yas tutma şeklimiz ve başa çıkma yöntemlerimiz bize bağlıdır.
Bakarsın, görünüşte dehşetli bir adamdır; bir de hakkında anlatılanları duyunca yanından kaçarsın. İlk zamanlarda bir içgüdüyle onlardan uzaklaşmaya çalışırdım. Sonraları en korkunç katiller konusunda bile düşüncelerim oldukça değişti. Katil olmadığı halde, altı cana kıymış bir caniden daha korkunç insanlar gördüm. Öyle cinayetler vardır ki, başta
şimdi biz neyiz biliyor musun?
akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
birbirine uzanamayan
boşlukta iki yalnız yıldız gibi
acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz
olacağız yalnızca
kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
ne kalacak bizden?
bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük
sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
bizden diyorum, ikimizden
ne kalacak?
Elbette bilgi hem mutluluk,hem acı verir ama hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir.Cahil bir insanla tartışan ve tartışmayı kazanan kim yaşamış ki dünyada..?
peisistratos bir şeyler ekmeye çalışan çiftçiyi görünce ona kölesini göndererek böyle çorak bir toprağa neler ektiğini sormuş, tiranla konuştuğunu bilmeyen köylü; "sadece zahmet ve acı ekiyorum. bu ektiklerimin onda biri de peisistratos'a gitmeli!" diye yanıt vermiş.
"Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"Peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.