Otuz Dördüncü karakol
Polislerin gözetiminde Özgür odanın bir köşesinde ayakta yaklaşık yarım saat durarak beklemesinin ardından odaya polislerin amiri girdi. Amir, polislere yönelerek sert bir tavırla, “Bu o mu?” diye sordu. “Evet!” dedi içlerinden biri! “Demek hayalet lakaplı teröristlerin başındaki herif bu! Büyük Önder’e karşı halkı örgütleyen şerefsiz bu öyle mi?” diyerek hızla Özgür’e yöneldi ve tüm öfkesiyle yumruğunu suratına yapıştığında dudağı ve burnu kanlar içinde kalan Özgür yere yığılmıştı. Hırsını alamayan amir, acı içinde yerde yatan Özgür’ün karnına arka arkaya iki tane tekme savurdu. Daha sonra polislerin yanına giderek alaycı bir gülümsemeyle şöyle dedi: “Oğlum, kameralar kapalıydı değil mi?” İçlerinden biri, “Evet amirim.” dedi. Amir, pis pis gülümseyerek “Aferin, aferin! Çocuklar, siz bu işi iyi biliyorsunuz.” dedi. Bu sırada acı içinde yerde kıvranan Özgür bu kısa konuşmayı duyunca göz ucuyla polislere baktı ve alçak sesle şöyle mırıldandı: “Demek söylenenler doğruymuş.” Daha sonra amir, polislere dönerek “Gözümün önünden uzak-laştırın şu pisliği!” dedi. Polisler hakaretlerle Özgür'ü kollarından yakalayarak hızla yer-den kaldırdı ve yorgun bedeni odadan dışarı sürükledi. Soğuk, dar ve rutubet kokan koridorda belirsizliğe doğru sürüklenen Özgür'ün ardından gelen tek şey yüzünden damlayan kan izleriydi.
Sayfa 198 - YEDİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜĞE VEDA
"Kalbi küt küt atan Cinder gözlerini zorla ondan ayırdı ve Kai’nin omzunun üstünden arkaya baktı. Dans eden tek çift onlardı."
Reklam
Gotlar...
İskitya'dan sürülen ve bir kısmı Tavrida Adası (Kırım Yarımadası) yakınları ile Karadeniz, Pontus havalisine yerleşen Gotlar iki gruba bölündüler. Alarik (370-410) önderliğinde "Vizigot" diye anılmaya başlayan Batı Gotları batıya, İtalya, Galya'ya (Batı Avrupa) giderken, "Ostrogot" ismini alan Doğu Gotları ise Kral Fritigern (?-380) ile birlikte Karadeniz bölgesindeki yerlerinde kaldılar. Doğu Gotları Moesia (Tuna'nın güneyindeki Sırbistan, Romanya, Bulgaristan topraklarını içeren Roma eyaleti), Trakya ve Konstantinopolis (Doğu Roma, Bizans) İmparatorluğunun diğer vilayetlerine saldırdılar. Onlardan çekinen ve uzaklaştırmak isteyen imparator (Zeno, 425-491), Gotları kralları Theodorick (454-526) ile birlikte, İtalya'ya kurtarmak amacıyla Odoacer'e (431-493) karşı yolladı (489). Theodorick, Odoacer'i Ravenna'da abluka altına aldı, üç yıl sonra ise öldürerek tüm İtalya'nın efendisi oldu.
Batı Trakya, 1913-1918 yılları arasında hukuken Bulgar hakimiyeti altında kalmıştır. Ama bu müddet içinde daha önce de bahsettiğimiz gibi, Türklerin mukavemetleri devam etmiş, hatta geçici de olsa hükümetler bile kurmaya muvaffak olmuşlardır. Ama bunlar da çeşitli tazyik ve baskılar sebebiyle kendi kendini feshetmek mecburiyetinde kalmıştır.
Sayfa 182Kitabı okudu
İsmet İnönü, Garbî Trakya üzerinde hak iddia eden Venizelos'a cevap verirken, büyük bir gaf yaparak şunları söylemişti: "Batı Trakya'nın mukadderatı bir hal yolu beklemektedir. Ve mesele açıktır. Türk heyeti Garbî Trakya'nın Türkiye'ye geri verilmesini istememektedir." Halbuki bütün Batı Trakya'lıların tek dileği Batı Trakya'nın Türkiye'ye iltihakı idi.
Sayfa 180Kitabı okudu
KÜSTAH PALİKARYA'YA Güzel İzmir'imizin işgali sırasında, bir çok masum Türk'ün kanına girdiği için murdar canını cehenneme yolladığımız, insan kasabı, kızıl ve rezil Makaryos'un yoldaşı, mel'un ve menfur papaz «Hrisostomos» keferesinin Atina'da dikilen heykeli üzerine yazılan aleyhimizdeki tarih ve gerçek dışı hezeyanlar dolayısıyla bir
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.