128 syf.
9/10 puan verdi
Acı çekenler başkalarının acı çektiğini hissederler.
Edebi intihar mektubunun son bölümü ,hayatla son dansından tam olarak bitirdiği son mürekkep işçiliği eseri: İnsanlığımı Yitirirken Asıl adı Şuuci Tsusima olan yazar zengin ,saygın ve politika ile iç içe olan bir ailede doğmuştur.Ailesinin siyasetçi olma geleneğindeki karşı çıkıp 20 yaşında Tokyo Üniveristesi Edebiyat Bölümüne kayıt yaptırmıştır
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,3bin okunma
236 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Akıcı ilerleyen bi kitapdı.Ahmet Efendinin, Kalyopi’Ye yaklaşımı da çok hoşuma gitmişti. Özellikle de Kalyopi için kurduğu şu cümleyi çok beğendim: “Fakat ben bu masa başında oluşturduğumuz resmi, öyle cümbüş ve ahenkten ibaret neşeli bir resim olarak kabul etmiyorum. Kadınlığın mahcubiyet ve masumiyeti ile fuhul ve rezaletinin farkını gösteren bir resim olarak kabul ettiğimden, bence bu resimin en başlıca rengi Kalyopi’nin masumluğunu gösteren acemiliği, donukluğu ve miskinliğidir. Bundan dolayı, Agavni mükemmel bir olduğunu sesiyle, neşesiyle ne kadar gösterirse Kalyopi’nin rengini o kadar parlatmış oluyor. Neyse, sen Agavni’nin şenliğinden, şuhluğundan memnunsun ya? İşte o lazım! Ben de Kalyopi’nin miskinliğinden pek memnunum!” Ahmet Efendinin diğerlerinin aklisine Kalyopi’Ye yaklaşımını çok beğendim. Fakat iş Kalyopi’nin eski evliliğine gelince bunu merak edip, öğrenemeyince anında manipüleye başvurması, Ahmet efendiye karşı olan duygularımı değiştirdi. Burda Kalyopi’ye zaman vermesini beklerdim. Onunla sırf merakı için görüştüğünü düşündüm ama Ahmet Efendi ona sırf merak için değil merhamet ettiği için ve acıdığı görüşüyordu. Burdan sonra Ahmet Efendiye karşı birazcık ön yargılı oldum. Fakat kitabın sonunda Ahmet Efendiye karşı olan kötü düşüncelerimden kurtuldum. Ahmet Efendi aslında oldukça merhametli bir adamdı. Diğerlerinin aksine Kalyopi’nin içindeki saflığı ve masumluğu gördü ve ona yardım etti.
Henüz 17 Yaşında
Henüz 17 YaşındaAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202213 okunma
Reklam
Umutsuzlar Parkı
I Biliyorsunuz parkların Sizi çağıran tarafları İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı Orada saklanıyor onlar Çünkü her türlü saklanıyorlar orada Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Kendimi sinemaya götüreceğim. Bir eğlensin gülsün unutabilsin diye. Kendimden sıyırılıp sana kaçmak isteyeceğim. Yine kendimi durduracak olacak kendim. Bir kolundan kendim tutacak Bir kolumdan kendim. Ben buyum. Diğer kendim olmak istediğim Sen hangimizi sevdiysen onu öldüreceğim. Bir koyulacağız mezara ama Oh diyeceğim Ben öldüm ama ikinizden de
Ben de birçok kez, her şeyin boş olduğunu düşündüğüm ruh halinde olmuşumdur; bundan, herhangi bir felsefenin yardımıyla değil, mutlaka yapılması gereken bir şeyi yaparak kurtuldum. Çocuğunuz hastalanırsa mutsuz olabilirsiniz, ama her şeyin boş olduğu duygusuna kapılmazsınız; insan hayatının değerli olup olmadığına bakmadan, çocuğunuzun tedavi işini ele almak gereini duyarsınız Varlıklı bir adam her şeyin boş olduğu duygusuna kapılabilir, çoğunlukla da kapılır, ama bütün parasını yitirince, yemeğin nereden geleceğini düşünmeyi hiç de hoş bulmaz. Bu duygu, doğal gereksinimlerin çok kolaylıkla karşılanmasından doğar. İnsanoğlu, diğer yaratıklar gibi, belirli derecede bir hayat mücadelesine kendisini uydurmuştur ve Homo Sapiens zenginlik sayesinde, çaba harcamadan tüm heveslerini yerine getirebildiği zaman, yaşamındaki bu çaba eksikliği, mutluluk için gerekli bir öğenin ortadan kalkmasıdır.
Sayfa 30
"Hiç de yorgun görünmüyorsunuz, aksine son derece zindesiniz," diyerek kıza baktı Max Werner. "Bir gece uyumamak sizi zorlamayacak belli ki." "Buna alışkınım," dedi, "geceleri kitapların başında oturmayı tercih ederim. Ortalık o kadar sessizken..." "Genç bir kızın böyle bir şey söylediğini duymak kulağa çılgınca geliyor," dedi Max Werner neredeyse öfkeyle, çünkü bundan hiç hoşlanmamıştı. "Şurada karşınızda duran ben kitaplara gömülmekten daha yeni kurtuldum, hem de en ağır cephe hizmetinden kaçarcasına. Ve siz, bir kadın, kendinizi gönüllü olarak teslim ediyorsunuz." "Bakış açımızı genişleten, hayatı önümüze seren ve bizi bağımsızlaştıran kitaplar niye bir cephe hizmeti olsun ki," diyerek şaşkınlıkla ona baktı kız.
Sayfa 9 - Kültür Yayınları
Reklam
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.