Toru Okada:Başkahraman , işsiz; günlerini ev işleri yaparak geçiriyor,Susuz bir kuyunun dibine indiği gün hayatı değişiyor.Kumiko Okada:Toru Okada'nın karısı , gazeteci.May Kasahara:Toru Okada'ya arkadaşlık eden yeni yetme kız.Malta Kano: Bedensel zerrecikler takıntısı olan, kırmızı şapkalı medyum.Girit Kano:Malta Kano'nun kız kardeşi ve yardımcısı.Noboru Vataya:Kumiko'nun ağabeyi.Teğmen Mamiya: İkinci dünya savaşında sayısız acılar yaşamış ,yaşlı adam.Muskat Akasaka:Toru Okada'yı himaye eden gizemli kadın.Tarçın Akasaka:Muskat Akasaka 'nın mükemmel fakat hiç konuşmayan oğlu.
Garplılık namına Garbın "vice"lerini almakta, yarın öbür gün Garp medeniyetinin yıkılıp çökmesine sebep olacak unsurları bu taze, arı vatan topraklarına taşımakta ve aşılamakta ne mana vardı? Biz Garp namına Garpta hüküm süren çürümüş bir sınıfın istihlak ve istihsal [tüketim ve üretim] şartlarını kendimize tatbike uğraşmaktayız. Tıpkı tehlikeli bir ilacı kendi kanına aşılayan bir ilim fedaisi gibi.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Her şeyi ince düşünmek Âişe validemizden miras:)
Hasan-ül Basrî’nin (r.a.) bildirdiğine göre bir gün Peygamberimiz (s.a.v) başını Hz. Âişe’nin dizine koyarak uyuklar. Bu arada âhireti hatırlayan Hz. Âişe’nin gözleri yaşarır, yanağından süzülen damlalardan biri Peygamberimiz (s.a.v)’in yanağına düşünce uyanır ve; “Neye ağlıyorsun ya Âişe?” diye sorar. Hz. Âişe de; “Âhiret aklıma geldi de ondan ağladım. Acaba siz erkekler kıyamet gününde eşlerinizi aklınıza getirir misiniz?” diye sorar.
Her yerde Alexander'ı görüyordu. Yürüdüğü her yerde, oturduğu her yerde. Başını sağa çevirse Alexander orada, omzunda tüfeği, üzerinde subay üniformasıyla ona bakıp gülümsüyordu. Tatyana uzanıp ona, yüzünü gördüğü yastığa dokunuyordu. Ona doğru dönüyor, ekmeği onun için bölüyor, bir banka oturup Alexander’in ağır, emin adımlarla kendisine doğru gelmesini, kendisi için caddeyi geçmesini izliyordu. Gün içinde geniş omuzlu, uzun adımlı İsveçli erkeklerin peşinden koşuyor, hiç de kibar olmayan bir şekilde yabancıların yüzlerine bakıyordu çünkü gördüğü aslında Alexander’ın yüzüydü. Sonra gözlerini kırpıştırıyordu, tekrar tekrar. Ve Alexander yok oluyordu. Tatyana da gidiyordu. Bakışlarını yere indirip yürüyordu.
"Bizler, bizden önce gelenlerin iplerinin ucunda dans eden kuklalarız, bir gün bizim kendi çocuklarımız o ipleri yakalayacak ve bizim yerimize dans etmeye devam edecek."
Sayfa 439 - EpsilonKitabı okuyor
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
Avusturyalı yazar Joseph Roth'un yapıtlarında önemli bir yer tutan yersiz yurtsuzluk temasının temelinde Aziz Ayyaş Efsanesi, 1939 yılında ölümünden hemen önce tamamladığı son yapıtıdır. Kendi kişisel trajedisini gamsız, tasasız ve parlak bir modern "efsaneye" dönüştürmüştür. Roth, köprü altlarında yaşarken, birkaç gün içinde yaşam koşullarını değiştiren bir dizi mucizeyle karşılaşan berduş Andreas'ın hikâyesi.
Aziz Ayyaş Efsanesi
Aziz Ayyaş EfsanesiJoseph Roth · 2022910 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.