Kokladı Hikmet Bütün kokular ve bütün sevgili anlar bir gün geri dönecek. "Biz geldik!" diyecekler, "Bundan sonra seni hiç yalnız bırakmayacağız. Bizi hatırladıkça yapayalnız kalıyordun. Artık korkma, geldik işte, seninle birlikteyiz." Sonbaharlar, güneş vuran pencereler, odanın içinde uçuşan tozlar, annesinin dikiş makinesi, kapağı sürgülü tahta kalem kutusu, babaannesinin aldığı 'Mekap' ayakkabılar, anneannesinin evinin bahçesindeki dut ağacı, sobanın üzerinde mandalina kabukları, terastaki sığırcıklar, karman çorman.
seni hatırladıkça bir kadeh amagnac içerim amagnac demek yirmi beş damla gözyaşı demekmiş demek her akşam yirmi beş damla gözyaşı içerim senin dağlardan ve sarhoşlardan korktuğunu bilirim ben sarhoş olduğum zaman korkmuyorsun hiç korkmuyorsun gözlüklerim kırılmasın diye sakladığını bilirim
Reklam
seni hatırladıkça bir kadeh argamac içerim argamac demek yirmi beş damla gözyaşı demekmiş demek her akşam yirmi beş damla gözyaşı içerim senin dağlardan ve sarhoşlardan korktuğunu bilirim
"Anılar genel olarak bana acı veriyor. Bir şeyleri hatırladıkça genelde kalbim kırılır. Yas tutmanın bir özelliği de seni sen yapan bütün o yılları, hayatını, ne varsa her şeyi tamamen ele geçiriyor ve bütün bunları söz konusu eksiklik sebebiyle o kadar acı dolu bir hale getiriyor ki bir daha hiçbir şey hatırlamak istemiyorsun. Bu yüzden de hafızanda tamamen yeni bir sistem icat etmen gerekiyor."
Sayfa 286Kitabı okudu
Bütün kokular ve bütün sevgili anlar bir gün geri dönecek. "Biz geldik!" diyecekler, "Bundan sonra seni hiç yalnız bırakmayacağız. Bizi hatırladıkça yapayalnız kalıyordun. Artık korkma, geldik işte, seninle birlikteyiz."
Sayfa 61 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Biliyorum, unutamayacaksın! Ağır ağır geçecek mevsimler, Bir bir ağıracak saçının telleri Solacak albümde eski resimler. Beni hatırladıkça için ürperecek, Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın. Boşuna zorlama kendini, sevdiğim; Biliyorum, unutamayacaksın. Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım, Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın, Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak. Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar.
Reklam
Bir padişahın ay gibi güzel bir kızı vardı. Alem bu kızın aşıkları ve aşkından dolayı yollarını kaybedenlerle doluydu. Fitne her zaman uyanıktı. Zira bu kızın yarı açık gözleri her zaman mestti. Yanağı kafur gibi beyazdı. Saçları misk gibi kokardı. Ab-ı hayatın dudağı dudaklarına susamıştı da ab-ı hayat bile kupkuru hale gelmişti. Zerre kadar
Sayfa 143Kitabı okudu
Şeyh Muhammed Said el-Cezerî [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur: "Arkadaş, salih arkadaşının kalbinden kendisine sirayet eden şeyi hisseder. Tabiatlar birbirinden etkilendiğine göre kuşkusuz nurlu kalpler de birbirinden etkilenir ve susan arkadaşından bile fayda görür. Bu fayda, halinin arkadaşına sirayet etmesidir. Malumdur ki biriyle arkadaşlık kuran kimse -özellikle bu arkadaşlık muhabbet ve itikad üzere kurulmuşsa- o arkadaşının sûretini zihninde canlandırması gerekir. Onu hatırladıkça onun sûretini hayal eder. Eğer bu arkadaş Allah Teâlâ'nın sevdiği dostlarından biriyse onun sûretini hayal etmek ona muhabbet duymaya sevkeder. Ona özlem duymak ve sûretini hayal etmek sevilen ve istenilen bir şeydir. Çünkü birini düşünen kimse onun vasıflarını da düşünür. Şayet vasıfları Allah Teâlâ katında sevimliyse, onun bu sıfatlarını tasvir etmeyi gerektiren onu düşünme hali de sevimlidir. Rabıtanın manası ancak budur."
Sayfa 267Kitabı okudu
Hafızam en büyük çıkmazım. Seni hatırladıkça soluğum kesiliyor ve ancak seni hatırlayabilirsem nefes alıyorum.
119 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.