Dinlerinin İlke ve inkilaplarında (İmânının farzlarinda) Cumhuriyetcilik demişler, halkın kendi ifadesiyle seçtiği başbakanı asmışlar.
Ulusçuluk demişler, halkı şapka takmıyor diye topa tutmuşlar, dininden vazgeçmiyor diye İstiklal mahkemelerinde şehit etmişler.
Devletçilik demişler, devlet olmaya sadece maddi, meteryalist bir bakışla yaklaşmışlar ve kutsal, örf, gelenek, namus, ahlak vb. Değerleri korumamislar.
Laiklik demişler, batıdan ithal sadece başına Türk ibaresi konullan kanunları ihraç etmişler.
İnkılâp demişler, kurabilmek için 1400 senelik cihanşümul bir rejimin bir kısım evrağını satıp/yakıp harf transferi yaparak insanları asimile etmeye çalışmışlarsada başarılı olamamışlar.
Unutmayın yüzyılın sadası İslâm'ın olacaktır.
لا اله الا الله
KamalizmMehmet Şeref Aykut · Mavi Gök Yayınları · 202230 okunma
Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnız bir yüzey, benim gerçeğimle bağdaşmayan bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin “medeni durum” dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil. Bu kolay olgulara, siz bu düzeni böylesine saptadığınız için ben de eriştim. Hem de hiçbir çaba harcamadan. Belki de hiç istediğim gibi çalışmadan. İstediğiniz düzene erişmek o denli kolay ki... Ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiçbir değeri yok ki.. Bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. Ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok.
O şort giydi diye orospu olmadı, sen de türban taktın diye namuslu. O küpe taktı diye gay olmadı, sen de tesbih salladın diye adam...
Ruhunu Satan Kadın eserinden alıntı...
Sözünü ettiğin hasletler, davranışlar içinde olan kişiler ne yani namus abidesi mi oluyor? Orosbu, gay değil de nedir? Şimdi değilseler bile yarın onlardan olacak, bu yolun sonu oraya çıkıyor öyle değil mi? Ee dediğini gibi her tesbih çeken ve türban (bu tesettürdür) takan da İslâmî amaç için yapmıyor. Bunları ilgi odağı olmak, tarz olsun, desinler diye, kendine yakıştınrdığı, yakıştırsınlar diye, herkesin özellikle erkeklerin gözleri bende olsun diye takıyorlar. Biz de bunlara açık giyinmiş kapalı çıplaklar diyoruz. Biz bundan dolayı gocunuyor muyuz? Bak gaya gay, orospuya orospu denildiği gibi böylelerine de çıplak olan kapalılar deniliyor. Niye diğer kesimi illa ak pak edip namus veya insanlık abidesi çabasına giriyorsun ki!?
Sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne
Ancak cinayeti engelleyebilmek için bir şeyler yapabilecekken yapmayanların çoğu, namus sorunlarının ancak faciada rol almış kişilerin erişebildiği kutsal alanlar olduğu bahanesiyle kendilerini avutmuşlardı.
“Namus aşktır”, dediğini duyardım annemin.
-Yüzbaşı Faruk ,İstanbul.Beni emretmişsiniz.
-Oğlum,dün akşam Beyoğlu’nda İngiliz İnzibat Subayı Teğmen Miller’i emre rağmen selamlamamışsın.Doğru mu?
-Evet efendim.Doğru.
-Herhalde görmediğin için selamlamadın?
-Hayır efendim,gördüm.
-Niye selamlamadın öyleyse?Selamlamanız için emir verilmişti.
-Rütbesi benden küçük olduğu için selamlamadım Paşam.Askerlik törenince,önce onun beni selamlaması gerekmez miydi?
-Askerlik töreni mi kaldı a yavrum?Adamlar galibiyet haklarını kullanıyorlar.İngiliz komutanlığı bu sabah olayı protesto etti.Mesele çıkarılacak zaman değil.Hemen şu teğmeni bul da özür dile.Olayı kapatalım.
-Paşam bir de beni dinlemenizi rica ediyorum.
Balkan Savaşı’nda teğmendim,Çanakkale’de üsteğmen,Suriye Cephesi’nde yüzbaşı oldum.Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım.Her rütbemde binlerce şehidin ve gazinin hakkı var.Onların hakkını korumak namus borcumdur.Beni affedin özür dileyemem.
-Anlamadın galiba.Harbiye nazırı olarak emrediyorum!!!
…Yüzbaşı Faruk sükunetle apoletlerini bir hamlede söküp nazırın masasına bıraktı:
-Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim”
"Halk, kanuna rağmen kendi telakkilerine göre hareket etmeyi bir namus borcu ve bir fedakarlık bildikçe hapishanelerin her zaman için böyle mücrim olmayan zihniyet kurbanı mahkûmlarla dolması tabiidir."
Sayfa 53 - Yapı Kredi Yayınları 17.BaskıKitabı okuyor
Merhaba Değerli Okurlar,
Bir David Graeber Klasiği bitirmiş olmanın sevinci var içimde. Bu kitap okuduğum birçok kitaptan ayrı bir konumda artık benim için.
Şaşırtıcı tarih bilgilendirmeleriyle kitap adete insanı içine çekiyor ve bu kadar bilgi dolu bir kitabın , insanı zihni olarak yormayan anlatımı ise yazarın ayrı bir yeteneği olarak
Doğrusunu isterseniz "kadın"ın dejenerasyonu için eğitime lüzum yoktur.Çünkü onun yaradılışında sevilme ve karşısındakini hayran bırakma duygusu vardır.O, bu
neticeyi kazanmak için her çareye başvurur.Ancak bu husus,toplumdan topluma değişir. Bununla beraber sevilmek başka,fitneye sebep olmak yine başkadır.Zira birincisi mubah ve temiz bir gaye ,ikincisi de bunun tamamıyla aksine bir davranıştır.Fakat medeni Avrupa,ölçülerini tespit ederken namuslu çareleri kullanmayı tercih etmiyordu.Freud'un"İnsan fıtratında namus yoktur.Zira namus, insanı kendi içine kapatmak suretiyle benliğini tahrip eden bir unsurdan başka
birşey değildir" şeklindeki nazariyesinin tesiri altında kalıyordu.
Yaşar Kemal bu ülke için çok özel bir insandır. Betimlemeleri her eserinde önplana çıkıyor. Sanki kendinizini Çukurova dağlarında gezer gibi hissediyorsunuz. Çiçekleri kokluyorsunuz, yılanları, böcekleri, kırlangıçları, kartalları görüyorsunuz okurken. İnsanı alıp bulunduğu mekandan götürüyor gezidiriyor. Fakat o kültürü de yaşatıyor sana. Özellikle eşkıyalık hikayelerini çok derin işliyor. Halkın cehaletini, çaresizliğini, toplum baskısını... Bu eserde toplum baskısı 9 yaşında bir çocuğu katil yapıyor. İnsanların çocuğu kışkırtmak için söyledikleri şeyler, uydurdukları şeyler kulaktan kulağa geziyor. Aslında günümüzde de aynı zihniyet var. Özellikle kadın ve namus kavramını birlikte eşleştirmek ve maalesef bunun kötü sonuçları ...
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019.1k okunma
Yıllar sonra tekrar elime aldım. Yarım saat sürmedi göz ucuyla okumam. Otobiyografik anıları okumaktan büyük zevk alıyorum. Yaşanmışlıklar ve başkalarının sizinle aynı yoldan geçtiğini, aynı duyguları yaşadığını, aynı sorunlarla karşılaştığını okumak güç veriyor. Yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz. Tezer Özlü için karamsar ve gri düşüncelere sahip dense de onu okurken rahatladığımı düşünüyorum. Yaşamın özünü bu kadar iyi anlamış bir insana dünyanın dar edilmesi kadar kötü bir şey olamaz.
İnsanın çıkarsız, içinden geldiği gibi yaşayamadığı bir toplumda üzerine kefen gibi biçilen rolü oynamasını eleştirmiştir hep. Bir yanda ölmek istemesine rağmen herkesten iyi yaşayan bir Tezer Özlü; diğer yanda ise ölmeyecekmiş gibi yaşayıp ölüden farkı olmayanlar... Çocuklar için çaresizlikten katlanılan evlilikler, kadınların erkeklerden ve hayattan alamadıkları haz, namus ve sadakat arasına sıkışan hayatlar, yalnızlık, toplum baskısı, anlaşılamamak...
Tezer Özlü, kendisinden önceki kuşağın kısık sesini gür bir şekilde haykırmıştır. Kendisinden sonra gelenlere yol açmıştır.
İnsan bir ulusa mensup olduğu için ne gurur duyabilir, ne de utanç! Bireyi bağlayan,kendi eylemleri ve hayata karşı duruşudur.Bir ulus kahraman da çıkartır,katil de,bilim insanı da,sapık da! Önemli olan,kişisel namus ve birikimidir.
"Benimle beraber burada muharebe eden tüm askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini tamamen yerine getirmek için bir adim geri gitmek yoktur. Ufak istirahat aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar yoksun kalmasına sebebiyet verebileceğini
cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın aynı düşüncede olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk eseri göstermeyeceklerine şüphe yoktur.
Belge No: 2019
Askerî Tarih Belgeleri Dergisi sayı:85, s. 109.
Mühür (Redif...
Elli Birinci Alay
İkinci Tortum Taburu)
S.N.
163
Ermenilerin Öteden Beri Ahali-i İslamiye Hakkında Reva Gördükleri Melanetlerden Cüzi Bir Kısmını Müşirdir (Gösterir).
Madde 1: Narman ve Tortum mıntıkalarında 307:310 Seneleri esnasında 60:70 neferden mürekkep (erden