İhmal ve boşluk
Bir çocuğun duygularına ve ihtiyaçlarına ebeveynleri tara­fından önemsiz muamelesi yapılırsa, kendisinin kişisel bir par­çası derinden reddedilmiş olur. Kişinin bu parçası odadaki fil gibidir. Hiç kimse onu görmek ya da ondan bir şeyler duymak istemez ancak yine de onun en çok olan parçasıdır. Bu çocuk­ların pek çoğunun ailede adapte olabilmesi, iyi anlaşabilmesi ve büyüyebilmesinin tek yolu inkâra dahil olmak ve onların duy­gusal benliği hiç var olmamış gibi davranmaktır. İhmal edilmiş çocukların içlerinde; kendileri, kendilerine duydukları sevgi ve diğerleriyle duygusal bağ kurma yeteneğiyle ilgili boşluk hissiy­le büyümüş olduğundan hiç şüphe yoktur.
Birisi size sevgi ve saygıyla davranmıyorsa, o kişinin sizden uzaklaşması sizin için bir armağandır.
Reklam
Ailenizin sizde eksik (yanlış) bulduklarını söyledikleri şeyleri yazın. Ne tür olumsuz mesajlar işitiyordunuz? Bu liste için mümkün olduğu kadar çok şey hatırlamaya çalışın. Yarım saat genellikle yeterli oluyor. Para konusunda neler söylüyorlardı? Bedeniniz hakkında? Sevgi ve ilişkiler konusunda? Ya yeteneklerinizle ilgili? Sizi sınırlandıran ne tür olumsuz eleştirilere muhatap oluyordunuz? Yazdığınız mesajlara tarafsız bir gözle bakın ve şunun farkına varın: “Demek, bu inancımın temelinde yatan buymuş.” Şimdi bir kâğıt daha alalım ve biraz daha derinlere inelim. Bir çocuk olarak, başka ne tür olumsuz mesajlar işittiniz? Akrabalardan Öğretmenlerden Arkadaşlardan Otoriteyi temsil edenlerden Dinle ilgili kişilerden Tek tek yazın. Acele etmeden. Bedeninizde neler hissettiğinizin de farkında olun. Bu iki kağıt sayfasına yazdıklarınız, bilincinizden çıkarılması gereken düşüncelerdir. İşte size “Yeterli değilim” duygusunu hissettiren inançlar.
Altın KitaplarKitabı okuyor
İçimde ona karşı bir sevgi yeşermeye başladı ve hayatımda ilk kez, benim için tutkulu ama biraz cılız bir aşkın kıpırtılarını hissettim.
Bazen de vazgeçilmesi gereken noktayı bilmek gerekirdi. Evren sonsuz bir ihtimal denizinden ibaretti ve yaşam da her şey onun talep ettiği yönde ilerlemeyebilirdi. Hayatta bazen karşılık bulamadığı noktalarda vazgeçişi gelecekte belki de hiç beklenmeyen kapıların bir anahtarını oluşturacaktı. Sonsuz ihtimallere dayalı evrende sevgiye karşılık her zaman bir sevgi beklemek çoğu zaman bencillikti.
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Can Yücel
Can Yücel
- Anladım...
Reklam
Yaş aldıkça ilişkide asıl ihtiyacınızın içinizdeki çocukla temas edebilen, sevgi dilinizi konuşabilen ve stresli zamanlarda ruhunuzu nasıl sakinleştireceğini bilen bir eş olduğunu anlıyorsunuz.
"Bence arkadaşlığın bütün numarası, senden daha iyi in­sanlar bulmak; daha akıllı, daha karizmatik değil, daha sev­gi dolu, cömert ve bağışlayıcı insanlar bulup onlara sana öğretebileceklerinden ötürü saygı duymak, senin hakkında ne ka­dar iyi veya kötü şeyler söylerse söylesinler kulak vermek, bir de onlara güvenmek, ki en zoru budur. Ama en güzelidir de."
Hakikat şuydu;sevgi, insanın ulaşabileceği en yüksek ve en büyük hedefti.
-En Güzel Melodi- Şiiri (Ali Parlak- Ozan Türkmen)
-Ögrencilerime- Kiminiz kardelen, kiminiz nergis, Kiminiz hayalde adlı karınca... Dört mevsimde açan çiçek hepiniz, Sınıfın tadı yok, siz olmayınca!.. Soru sorulanda, tetikte gözler, Havada işaret parmaklarınız... "Öğretmenim" diye başlar ilk sözler, Akınca durulmaz ırmaklarınız... Sizdedir hep coşku, sizde heyecan, Oyunlarınızda öyle hürsünüz. Gülsünüz hepiniz gönlümde açan, Adı, "çocuk" olan taze gülsünüz... Tarife ne hacet, ne lüzum var ki, Arı peteğinde bal gibisiniz... Yeni bestelenmiş yanık bir türkü, En güzel melodi sizin sesiniz... Andımız söylenir her sabah erken, Kabarır hislerim sizi görünce... İstiklâl Marşı'nı söyleyin yeter, Ve bir gül gönderin bana ölünce...
Sayfa 21 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
201 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlarrrr Bugün size zirvelerin ötesinde kitabı ile geldim. Zirvelerin ötesinde; Rehber Cuma'nın içsel yolculuğu ve yaşam mücadelesini anlatıyor. Anadolu'da büyük bir medeniyet kuran Hititler, milattan önce 8. yüzyılda esrarengiz bir şekilde tarihi kayıtlardan kaybolur. Hititlerin birdenbire kayboluşunu araştırmak ve
Zirvelerin Ötesinde
Zirvelerin ÖtesindeSelami Çınarcı · Klaros Yayınları · 2022118 okunma
127 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Öykü okumak size de iyi geliyor mu ? Bana her zaman çok iyi gelmiştir. Her okuduğum öykü kitabında olduğu gibi #bahtiyarikimaglatti kitabından da çok güzel dersler çıkardım. Öykülerin genel konusu yanlış ebeveynlik. Aslında hep böyle değil midir ? Ebeveyninden ne görürse onu yapar insan. Sevgi gören sevgi verir evladına, hor görülen hor görür, bastırılan çocuk anne baba olduğunda anne babasının rolünü üstlenir ve baskın bir ebeveyn olur. Ne der büyüklerimiz "küçük kalkar büyüğe bakar". Demem o ki yazarımız dört öyküsünde de çok güzel mesajlar vermiş hepside birer ders niteliğinde. Kitabın adını alan bahtiyarı kim ağlattı öyküsü beni gerçekten etkiledi. Neden bir baba iki çocuğu arasında ayrım yaparki,hele de diğer çocuğunun ona daha çok ihtiyaçı varken. Ama Mahmut Ağa down sendromlu oğlu Bahtiyarı hor görürken diğer oğlunu hep el üstünde tutar. İmtihan dünyası bu dünya, yaşanan bir olay gazetelere konu olur ve gazeteci Halil İbrahim olayın iç yüzünü araştırırken çok farklı durumlar ortaya çıkar... Yazarımızın kalemine sağlık okumaktan keyif aldığım aynı zamanda farklı bir bakış açısı kazandıran bir kitap oldu. Özellikle akıcı dili sayesinde hiç sıkılmadım öykü okumak hoşunuza gitmiyorsa bile bir şans verin pişman olmayacaksınız. Kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202313 okunma
Yoksa ne anlamı kalır…
Bir insanın hayatı, başkalarının hayatlarına sevgi, arkadaşlık ve merhamet yoluyla değer atfettiği sürece değerlidir.
Sayfa 30 - Zeplin KitapKitabı okuyor
Babamla annem arasında hiçbir sıcaklık, hiçbir sevgi yok gibi. Annem onu erkek olarak hiç sevmediğini her davranışıyla belli ediyor. Sorumlulukların zorunluluğu ile bağlılar birbirlerine. Her sabah ve her gece öylesine sevgisiz ki.
çocukların cinselliği yok mudur
"tabiki çocuk cinselliği yetişkin cinselliğinin bir öncüsüdür.. cinsellik aynı zamanda çocuk gelişiminin temellerinden biridir.. bu yaşlarda bunu cinsellik olarak pek adlandırmayız; bu terim yetişkinliğe ayrılmıştır.. bebek annesiyle bir yakınlık aradığında benmerkezli, özel bir sevgi ilişkisi oluşturmaya başlar.. sonuçta bebeğin amacı hayatta kalması ve gelişimi için zorunlu olan sıcaklığı, sütü ve sevgiyi elde etmektir.. anne ve babanın dikkati tek taraflı olarak, kendini bir bütün olarak tamamlayabilmesi için çocuğun i büyümeyi, öğrenmeyi ve dünyayı keşfetmeyi amaçlayan gencin başlıca yaşam dürtüsüdür.."
Sayfa 52 - ayrıntı
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.