İki Zihnimiz Bir arkadaşım acı bir ayrılık olan boşanmasından söz ediyordu. Kocası iş yerinden daha genç bir kadına âşık olmuş ve ansızın karısına artık o kadınla yaşamak istediğini söylemişti. Ev, para, çocukların velayeti konusundaki tartışmalar aylarca sürmüştü. Şimdi, olaydan birkaç ay sonra, arkadaşım bağımsız olmanın çekiciliğinden ve kendi başına yaşamaktan duyduğu hoşnutluktan söz ediyordu. “Onu artık düşünmüyorum. Umurumda bile değil,” diyebiliyordu. Ancak bunu söylerken bir an için de olsa gözleri doluyordu.
"Gece yarısı teriminin anlamını hiç merak ettiniz mi? Elbette gecenin yarısı ya da daha teknik anlamıyla güneş döngüsünün orta noktası anlamına gelir. Avcı toplayıcı kültürlerin ve tahminen onlardan önce gelen bütün kültürlerin uyku döngüsünün de tam orta noktasıdır. Şimdi bir de bizim kültürel uyku normlarımızı düşünün. Gece yarısı artık gecenin yarısı anlamına gelmiyor. Çoğumuz için gece yarısı genellikle epostalarımıza son bir kez daha bakmayı düşündüğümüz zamanı temsil ediyor ve bunun sonrasında genellikle ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu çok geciken uyku saatlerini telafi etmek için sabah daha fazla uyumuyor olmamız sorunu daha da büyütüyor."
Reklam
İçimizdeki çocuğun acısını bilmek, görmek, fark etmek ve ona şefkat göstermek ile kendimize/içimizdeki çocuğa acımak farklı şeyler. Kendi hayatımızla ya da iyileşme sürecimizle bir başkasınınkini kıyaslamak bize pek fayda getirmiyor. Kimsenin bilmediği ve görmediği zorluklarım, kimsenin bilmediği ve görmediği kolaylıklarım oldu geçmişte, şimdi de öyle. Her insan için geçerli bu. Bizim iyileşme sürecimiz, kendi ritminde, kendi çizgisinde ilerleyecek. Bu süreçte kendi hayatımızı ya da iyileşmemizi bir başkasınınkiyle kıyaslamak iyileşmeyi hızlandırmıyor. Tersine, engelliyor. Odak, kendimizde olmalı çünkü iyileşebilmek için. Kendimizi güçlendirmeye, ne yapabileceğimize dair yollar bulmaya verilebilecek zihinsel güç, başkalarına yönlendirilmemeli.
Sayfa 177 - Eksik Parça Yayınları / 9. BaskıKitabı okudu
Oysa varken ne kadar değerli olduğu unutuluyor.
Benim de bir zamanlar, akşam saatlerinde yemek masasının etrafında toplanıp birbirlerine ekmeği uzatırken, günlerinin nasıl geçtiğini anlatan bir ailem vardı. Ben de gündüz ya da gece ne yapmış olursam olayım, elbet dönerdim o masaya. Ve o dönemler şimdi hayli uzak ama birkaç hikâye var aklımın köşelerine sıkışmış olan..
Sayfa 126 - Doğan YayınlarıKitabı okuyor
Şimdi kılıksızım, fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin. Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken, Süslenmiş olarak, Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim?
Sayfa 190Kitabı okudu
Şimdi bu son teselli imkânı ve onu görebilme hayali de elimden alınmıştı ve buna dayanmam çok zor olacaktı.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.