Necip Fazıl'ı daha sonraları Ankara'da sık sık görmeye başladım. Ağaç dergisini çıkarıyor, etrafını alan dostlarını, hayranlarını lokantalara, barlara götürüyor, avuç dolusu paralar sarfediyordu. Neme lâzım, eli açık hattâ müsrif insandır. Para onun avucundan hazan yaprakları gibi uçar gider. Bu yüzden ona aramızda «Prens» adını vermiştik.
Bir