Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak.
Ne fark ederdi ki zaten? Herkes ölüyordu nasıl olsa; iyisi de kötüsü de, güçlüsü de zayıfı da, hayata dört elle sarılanı da yaşamı aşağılayanı da... Herkes göçüp gidiyordu. Her şey göçüp gidiyordu.
Reklam
Uygarlık çöküyor ve artık herkes kendisi için yaşıyordu.
Bir şiirden iki dize döküldü ihtiyarın dudaklarından: “Akağaçların o kızıl rengi nasıl da irkiltir beni, borazanların sesleri gibi.
Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider,” diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu. “Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil.
Her şeyi bir veba salgını gibi hatırlayarak Bekliyorum beklediğim neyse onu. Zaman şimdi Kalbimde habire uzayan bir minare.
Sayfa 24 - Metis Yayınları
Reklam
Bir kenti tanımanın en bilindik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, nasıl sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.
“İnsanın içine korku düştü mü kolay kolay bunu kafasından atamaz.”
Sayfa 235 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir kentin tanımının en bildik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, nasıl sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.
İnsanlık, medeniyete giden yoldaki kanlı tırmanışına başlamadan evvel karanlığın ilkelliğine gitgide daha çok gömülmeye mahkûmdur.
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Eski kitaplarda edipler başlık kullanmazlar. Okurun yazının içerisine girip başlığı arama merakıyla okumaya başlaması için bir teşvik bu. Keşif hakkını okurun elinde bırakıyor. Muhakeme canlılığını koruyor. Şartlanmışlığı iktiza eden başlığın olmaması bir çok hikmete gebe. Başlık kısmını okuma sonunda size bırakıyorum. Soluğumuzu
"Her zaman küçük işaretlerin büyük şeyler anlattığına inanırsın...”
Kendilerini özgür sanıyorlardı, oysaki felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.
İnsanoğlu uygarlık yolundaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkumdur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.