25 Temmuz 1968'de Vedat Demircioğlu'nun öldürülmesiyle Türkiye'de de hızlanmaya başlayan siyasal cinayetlerin sayısı bugün yüzlerin üstüne ulaşmıştır. Yani sekiz yıldır, yaşları yirmi beşe değmeyen bir kuşak ölümle susturulmaya çalışılıyor. 6 Mayıs 1972'de idam hükmü giyip darağacında can verdiklerinde, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in yaşlarının toplamı, o güne dek ölen arkadaşlarının sayısının altındaydı.
Hasan Yalçın demiş ki;
Sayın Süleyman Demirel o zaman Başbakandı. Bakınız ünlü politikası var, Süleyman Demirel’in.İti ite kırdırma politikasıdır bunun adı. Ve çıkarmıştır, sağcıları örgütlemiştir. Türkeş vasıtasıyla ülkücüleri örgütledi, silahlı eğitimlerden geçirdi. 68’e silahı sokan hükümettir. Bunu ülkücülerin eliyle sokmuştur. Vedat Demircioğlu 68’in ilk şehididir, devrimci şehididir. Benim çocukluk arkadaşımdır, aynı memleketteniz. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde benimle beraber olduğu gecenin sabahında binanın damından atılarak öldürülmüştür. Bakın 68, hiçbir zaman silaha sarılmadı. 68 silaha sarılmaya zorlandı. 1971’de olan bireysel terör eylemleri ortaya çıktı. Bunlar 68’i bağlamaz. 68, bugünün davasıdır.
Reklam
Vedat Demircioğlu, sonu 12 Mart'a varacak bir kanlı tırmanışın ilk kurbanıydı.
Sayfa 238
Vedat Demircioğlu emperyalizme karşı verilen mü­cadeledeki ilk şehitlerimizden biri olur.
Sayfa 36 - Tutku KitabeviKitabı okudu
Deniz Gezmiş'in Mahkemedeki Savunması
Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin
Uzun ama değer..
Bayramlarda küskünlükler unutulur. Dinsel bayramlarda küskünler barışır, küçükler büyüklerin ellerini öperler. Ulusal bayramlarda da, siyasal ayırımlar unutulur, bütün yurttaşlar ulusal amaçlarda birleşirler. Hepimiz bilmekteyiz ki, 27 Mayıs, Anayasa ve Özgürlük bayramıdır. Bu bayramda da, geçmiş anılar; 27 Mayıs ihtilali anlatılır. Şiirler
Sayfa 222 - Uğur Mumcu Araştırmacı Gazeteci Vakfı
Reklam
"1980 cuntasının önde gelenleri, elleri coplu siyasete çağ atlattılar. Coplananlar, pencerelerden atılanlar, işkence görenler, kıstırılıp kurşunlananlar, Demircioğlu Vedat'ın zamanındaki gibi sayılabilir olmaktan çıktı."
Sayfa 10
Zor ve Kayıp Yıllar
Ve ilk kan dökülüyordu... 24 temmuz'da İstanbul Hukuk Fakultesi öğrencisi Vedat Demircioğlu polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiriyordu!.. 1968, Türkiye'de uzun yıllar sürecek " içsavaşın" başladığı dönem olarak tarihte yerini alacaktı...
Sayfa 135Kitabı okudu
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
6 Mayıs 1972'de planlı ve örgütlü bir şekilde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan cunta hükümeti tarafından asildilar. Tek suçları tam bağımsız Türkiye yolunda Amerikan emperyalizmine ve onlarin yurt içindeki gerici itleriyle mücadele etmekti. Ve sonuna kadar da mücadele ettiler. Ama bu gerici itler sandılar ki, bu mücadele bitti. Bitmedi, bugün de devam ediyor, edecek. Hikmet Çiçek kendisi de 68 kuşağının gençlerinden biri. Dolayısıyla bu tür eserler birinci ağızdan çok değerli, satır satır icercesine okudum. Geniş bir Türkiye değerlendirmesinin ardindan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Cihan Alptekin, İbrahim Kaypakkaya, Doğu Perinçek, Saffet Alp özel bölümleri ile su gibi akıp giden bir kitap. Nurhak dağlarında katledilen Sinan Cemgil ve arkadaşları, Kızıldere 'de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşları, Taylan Özgür, Vedat Demircioğlu, İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan sanilarak kurşun yağmuruna tutulan Hüseyin Cevahir, Ulaş Bardakçı, İrfan Uçar, Erdal Eren; ve devrimci kadınlar, Feyza Perinçek, Şirin Cemgil, Serpil çelenk ablamiz, Ruçhan Manas, Gülay özdeş, Nuran ağırnasli... Hepinize selam olsun, hepinize ayrı ayrı şükran borçluyuz...
Devrimci Portreler
Devrimci PortrelerHikmet Çiçek · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201821 okunma
120 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Namaz kavramını biraz daha dinler üstü ruh ve bedene bağlı bir ritüel olarak götüyorum. Bunun farklı dinlerde farklı metaversel yorumu var. Örneğin meditasyon, yoga ve reiki gibi. Yahudilerin de yaptığı bir ibadet. Benim tanımımca doğrudan tanrı ile kurulan bir çeşit uhrevi bağlantı. Namaz esnasındaki ritmik hareketler ve okunan surelerin ve duaların da tanrıya o esnada o işi yaptığını belirten kodlar olduğuna inanıyorum. Ben dine yöneldiğim zaman tüm dertlerim bitti diyemem ama onlarla başa çıkmada daha güçlü oldum diyebilirim. Herkesin acıyı başından savurma yöntemi farklıdır. Bence kişi ne yaparak rahatlıyorsa o, o kişinin ibadeti sayılabilir. Kanlı Pazar'ın baş sorumlusu Vedat Demircioğlu'nun katili Mehmet Şevket Eygi, Cumhuriyet ve aydınlık düşmanı Kürt Said (Şeyh) ve Said-İ Kürdi (Bediüzzaman) gibi adamlara düzülen iltifatlar dışında eh fena değildi. Namaz kılan kadının namaz kıldığı vakitler dışında bir iş yapmayacakmış gibi gösterilmesine de ayrı bir gıcık oldum. Ya da örtünme olayının tek tip yaratılma algısı. Ya da sadece dini eserler okuyup batı klasikleri okumamak da müslümanlıkta bir kural değil. G**ünüzden din uydurup bunu bir de islama atfetmeyin kardeşim daha çok soğuyor sonra insanlar. Yayınevinin ensar a.ş. olan bir kağıt israfından çok da bir feyz almayı beklemedim de işte arada çeşit olsun diye böyle eksantirik kitaplar iyi oluyor. Şimdi ben bu incelemeyi niye yaptım, onu da bilmiyorum. Kaçak Gelinler izlerken okuyup bitirdim kitabı dedim şöyle yazıyım iki üç satır. Bazen okuduğum kitapların kalitesini anlamak için arada böyle şeyler de okuyorum ki o güzel eserlerin kıymetini bileyim diye.
Huzura Doğru 5 Büyük Adım
Huzura Doğru 5 Büyük AdımHüseyin Kahraman · Ensar Neşriyat A.Ş · 20175 okunma
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.