kapitalist

Bad Godesberg Programı
Nazilerin eline terk edilmiş olan Almanya Sosyal Demokrat Partisi yeni baştan kurulduktan sonra 1959 yılındaki "Bad Godesberg" programıyla marksizmden koptu. Parti Marksizm yerine "en çok rekabeti ve planlamayı" içinde barındıran bir "sosyal piyasa ekonomisinin" peşine düştü.
Sayfa 176
kapitalist okurunun profil resmi
"Godesberg Programı SPD'nin temel hedeflerindeki ve amaçlarındaki değişiklikleri tanıttı. Kapitalizmin yerini alma amacını reddetti, kapitalizmi reform edeceğini, etik kaygılar güden bir "halk" partisi olacağını ve sınıf-tabanlı olan çizgiyi dışlayacağını vadetti. (...) Godesberg Programı aynı zamanda partinin materyalizm ve sınıf mücadelesi gibi Marksist teorileri terk ettiği program olma özelliğiyle de önemlidir. Programın uygulamaya başlanmasıyla SPD'nin çekirdeğindeki fikir olan kapitalizme karşı düşmanlık da azalmaya başladı ve böylece eski işçi sınıfı tabanlı oy kitlesiyle beraber tüm potansiyel seçmene kucak açmaya yarayacak etik savlara dayalı siyasi ideoloji uygulanmaya kondu."
Reklam
kapitalist bir yorumu yanıtladı.
Niçin düşüncesiz" ve "çok zeki" olmayan insan isteniyor? Demek insan düşünür ve akıl erdirirse çalışmayacağından korkuluyor. Demek insanları ahmakça çalıştırmak, “ölünceye kadar yorulmaksızın" hazır yiyicileri beslemek üzere çalıştırmak isteniyor. Ancak hayvandır ki, çalışmasından kimlerin hazırca faydalandığını düşünmeksizin çalışır. İnsan, emeğinin bir hayra yaradığını görmek ister. Ve ne kadar bilinçli olursa, emeğinin kendi aleyhine dönmediğine aklı ne kadar ererse, o kadar çok çalışır...
Hildegard okurunun profil resmi
Katılmakla birlikte bana çağrıştırdığı alıntı: "Hayvanların, sabırlı hayvanların, ineklerin, koyunların, elimize verilmiş ve elimizden kurtulamayacak bütün hayvanların bize asla başkaldıramayacak olması beni incitiyor. İsyanın, bir mezbahada nasıl patlak verdiğini ve oradan nasıl bir şehrin tamamına yayıldığını; erkeklerin, kadınların, çocukların ve yaşlıların nasıl acımasızca ölümüne çiğnendiğini; hayvanların nasıl sokakları ve taşıtları ele geçirdiğini, kapıları kırıp nasıl öfkeyle binaların en üst katlarına kadar koştuklarını, nasıl metro vagonlarının binlerce gözü dönmüş öküzün ayakları altında ezildiğini ve koyunların birden sivri dişlerle bizi parçaladıklarını kafamda kuruyorum. Boğa güreşçisi denen "kahramanları" ve kana susamış arenanın tamamını perişan halde kaçmaya zorlayacak tek bir boğa da içimin ferahlaması için yeterdi. Ama daha "değersiz", uysal kurbanların, ineklerin taarruzunu tercih ederim. Bunun asla olmayacağını, onların, tam da onların önünde asla titremeyeceğimizi kabullenmek istemiyorum." Canetti, E. (2011). Hayvanlar Üzerine. İstanbul: Sel Yayınları (s.32)
1 önceki yanıtı göster
kapitalist okurunun profil resmi
"Hayvanların insan sömürüsü ve kontrolüne karşı isyan ettiğine dair giderek artan kanıtların ışığında, hümanistler ve solcular utanç duymadan artık niyet, isyan, otonomi ve özgürlük söylemlerini sadece insanlarla kısıtlı tutarak, hayvanları nesne statüsüne indirgemeye devam edemezler. Aristo yanlış biliyordu: politik hayvanlar sadece insanlar değil. Buna ek olarak, “hayvanları savunanlar” ahlâki ilerleme ve hayvan etiğine yönelik paradigma kaymasının sadece kendi kampanyaları sonucunda meydana gelmediğini öğrenince kendi tarihsel önyargılarını ve tür ayrımcısı saptırmaları üzerine yeniden düşünmek zorunda kalacaklar. İlerici değişimler, hayvanların kendilerini esir eden insanlara baş kaldırması ve insan toplumunda onların direnişinin sebep olduğu, çoğalan bir farkındalık ile elele meydana getiriliyor. Ne yazık ki, her ne kadar kendilerini özgürleştirme mücadeleleri bütün dünyada-sirklerde, hayvanat bahçelerinde ve diğer sömürü kurumlarında- hem kronik hem de göz kamaştırıcı olarak ortaya konduysa da, hayvanların insanın üstün oluşuna meydan okumaları aydın ve militan insan sektörlerinin organize radikal politikaları olmadan bir devrime dönüşemez. Hayvan türlerinin kaderi, insanlar kendi hayvanlıklarını şiddet dolu meyillerle yense ya da yenemese de, küresel kapitalizmin herşeyi yok eden makinelerini ve hiyerarşik tahakküm sistemlerini insanların ortadan kaldırıp kaldıramadığına bakmadan devam ediyor. Ancak bu hiç bir şekilde hayvanları savunma hareketinin her yanına sinmiş bulunan, insanların “sesi olmayanların sesi” olduğunu iddia ettiği türden kibirli, tür ayrımcısı ve tepeden bakan haklı bir gerekçe değil. Hayvanlar kendilerini insan mahkemelerinde temsil edemez, medyayla konuşamaz, yaşadıkları mücadele ve acıları anlatamazlar. Kendilerini küresel kapitalizmin gulaglarından, hapisanelerinden ve toplama kamplarından kurtaramazlar. Ancak kendi adlarına konuşuyorlar, bir çok şekilde bizimle bağlantı kurup duygularını açığa vuruyorlar; bize acı çektiklerini, mutsuz olduklarını ve baskı altında olduklarını söylüyorlar;iş yavaşlatmaktan itaatsizliğe ve öldürmeye kadar, bir çok şekilde direndiklerini, başkaldırdıklarını, isyan ettiklerini söylüyorlar. Bir çok durumda, tekil olarak, kendilerini avcı ve katillere karşı savunacak kapasiteleri mevcut, ama kitlesel bir şekilde insan Reich’ına karşı bir arada durmaya, onun işgalci ordularına, öldüren ve yok eden güçlü teknolojilerine, her yerde her zaman bulunmasına- var olmasına; fabrika çiftliklerinden, mezbahalardan, balina avcılığı operasyonlarından ve balıkçılıktan kaynaklanan kitlesel ölümlerini gerçekleştiren güçlü cellatları, zengin ya da yoksul bu gezegenin her yanına çekirge gibi yayılmış olup öldürmek için yaşayan ve yaşamak için öldüren yaklaşık 7 milyar insana karşı yapabilecekleri başka hiç birşey yok." Dr. Steve Best hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/02/26/hayv...
1 sonraki yanıtı göster
kapitalist yorumladı.
KOMÜNİST MANİFESTO OKUMA ETKİNLİĞİ
Merhabalar, Friedrich Engels ve Karl Marx tarafından yazılan Komünist Manifesto eserini kolektif bir şekilde okumayı planlıyoruz. Sömürünün korkulu kâbusu olmuş, Marksizmin doğuş ve gelişmesinde en önemli aşamalardan birini temsil eden Komünist Manifesto bir başyapıt niteliğindedir. Komünist Manifesto, sınıf mücadelesi tarihinde bir dönüm
kapitalist okurunun profil resmi
"Burjuvazinin bir bölümü burjuva toplumunun varlığını sürdürmesini sağlamak için toplumsal bozukluklara çare bulmak ister. Buraya girenler: iktisatçılar, hayırseverler, insancıllar, emekçi sınıfların durumunu düzeltmeyi kendilerine iş edinenler, hayır işleri örgütleyicileri, hayvanları koruma derneği üyeleri, itidal ve kanaatkârlık derneği kurucuları, üçkâğıtçı reformcuların her türlüsü. Üstelik bu burjuva sosyalizminin tam bir sistem hâline getirildiği de olmuştur. Proudhon’un Philosophie de la misère’ini buna örnek gösterebiliriz. Sosyalist burjuvalar isterler ki hem modern yaşam koşullarının nimetlerinden yararlansınlar hem de bu koşulların kaçınılmaz sonucu olan mücadelelerden ve tehlikelerden uzak dursunlar. İsterler ki mevcut toplum sürsün, ama onu devrimcileştiren ve çözen unsurlar olmasın. Proletaryasız burjuvazi isterler. Burjuvazi doğal olarak kendisinin hâkim olduğu bir dünyayı dünyaların en iyisi sayar. Burjuva sosyalizmi bu avutucu tasarımı üzerinde çalışarak yarım ya da tam bir sistem hâline getirir. Proletaryayı bu sistemlerini gerçekleştirmeye davet ederken ve böylece dosdoğru yeni Kudüs’e kavuşmaya davet ederken aslında onun tek istediği proletaryanın bugünkü toplumun içinde kalması, ama onunla ilgili kinci tasarımlarından sıyrılmasıdır." #39963183

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kapitalist bir yorumu yanıtladı.
Bütün deneyleri hastalarıma uygulamadan önce kendi üzerimde denedim. Sağlık deneylerine, Baden-Baden şehrindeki profesörlüğüm sırasında "çaresiz" bir hastalığa yakalandığımda başlamıştım. Sağlığıma yeniden kavuşana kadar, yaşadığım ilginç serüven, bana Doğa'nın temel yasalarını öğretti. Vücudumun arınmış haldeyken normalleştiğini öğrendim, yani zehirli atık maddelerini dışarı attığı ve doğru besinle beslendiği zaman. Bütün yanlış anlaşılmaların anahtar sözcüğü "mukustur." Ben yaptığım deneylerle günümüz insanına yeni bir yaşamın sunulabileceğini kanıtladım; bu yeni yaşamın "sihirli değneği", mukussuz besinin yanı sıra doğru uygulanan oruç yöntemidir. Tıbbi adı veya eşlik eden belirtileri ne olursa olsun, bütün hastalıkların "yabancı madde" denilen ifrazat veya metabolizma atıklarının vücutta oluşturduğu birikimden ileri geldiğine inanıyorum. Doğa sürekli bu hastalık yapıcı atık maddeleri vücuttan dışarı atmaya çalışıyor. Benim insan vücudundaki rejenerasyon yöntemim, hayvanlar dünyasındaki içgüdüsel tedavi yöntemiyle tamamen aynı. Bugün en yaygın şekliyle geçerliliğini sürdüren, şeker ve tahıl ürünleri gibi karbonhidratlar ve hayvansal gıdalardan (et, balık, süt, yumurta) oluşan karma besin tüketimi, insan denilen kanal sistemini mukusla tıkamaya devam ediyor ve hastalıklar kaçınılmaz oluyor.
Sayfa 102
ilkem selen barışsever okurunun profil resmi
bu kitabın baskısı yok bulamadım çok okumak isterim nasıl temin edebilirim
kapitalist okurunun profil resmi
pdf gönderebilirim ama haftaya
kapitalist yorumladı.
Yapılması yasak olan şeyin konuşulması da yasaktır.
Sayfa 78
kapitalist okurunun profil resmi
"Kişi susamayacağı yerde konuşmalı sadece; sadece aştığı şeyler hakkında konuşmalı - başka her şey gevezeliktir, ‘’edebiyat’’tır, terbiye noksanlığıdır." Nietzsche'nin bu yazdığıdır asıl Wittgenstein tınılı olan.
Reklam
375 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.