Bundan sonra isteseniz de kıramazsınız...
Boyuna beni kırardınız. Arkamdan söylerdiniz, için için kızardınız. Ben çekilince boşaldınız. Birbirinize düştünüz. Kimse kimseyi kıra­madı, yaralayamadı. Çünkü hepiniz mide, barsak, böbrek, ba­caktınız. Veryansın ettiniz, kavga dövüş gırla gitti. Ama kimse kırılmadı. Kaskatıydınız. Kimse kimseyi kıramadı benden son­ra.
Şimdi, şu anda düşler veryansın ediyordur uykuların altında.
Sayfa 96
Reklam
GIDALARDA DOMUZ YAĞI VE DOMUZ KATKI MADDELERİ
Bu konu, 1986'da ilk baskısı yapılan “Gıda Raporu” kitabımla kamuoyunda gündeme getirilmiştir. Beşinci baskının yapıldığı 1995 yılında ise irili ufaklı margarin, sakız, dondurma, pasta, çikolata ve bisküvi üreticileri karşı atağa geçip, yanlarına bazı gazete ve TV kanallarını alarak şahsımıza, kitabımıza ve bazı yayın organlarında yayınlanan röportajlarımıza veryansın iftira, hakaret ve aşağılayıcı ifadelerle hücuma geçmişlerdi. Hatta Sn. Bülent Ecevit 1995 seçim meydanlarında “Türkiye'de üretilen gıda maddelerinde domuz yağı kullanıldığını söyleyenler, kendileri, domuzdur” diyecek kadar kendini kaybedebilmişti. Bir margarin firması ise kitapları piyasadan toplatmaya kalkmış, hızını alamamış bizi, yayınevini ve bir mecmuayı mahkemeye vermiş, senelerce süren mahkeme sonucunda, mahkeme lehimize sonuçlanmıştır. Sabah gazetesi de sürmanşetten haber yapmış. Ülke sanaylini engellemeye çalışan militan, yobaz, fanatik mühendis olarak bizi teşhir etmeye çalışmıştı.
Görüş sahası ne kadar dar olursa olsun, insan muhayyilesi geniştir. Değirmenoluk köyünden başka hiçbir yere çıkmamış bir insanın bile geniş bir hayal dünyası mevcuttur. Yıldızların ötelerine kadar uzanabilir. Hiçbir yer bulamazsa Kafdağının arkasına kadar gider. O da olmazsa, düşlerinde yaşadığı yer başkalaşır. Cennetleşir. Şimdi, şu anda düşler veryansın ediyordur, uykuların altında. Şu fıkara, şu kahırlı Değirmenoluk köyünde, değişmiş dünyalar yaşanıyordur.
Sayfa 97 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Rahmet yağmurları yağmıyor diye, ısıtan güneşe veryansın etmemeli insan.
Sayfa 48 - OtantikKitabı okuyor
Hayallerimin tutulduğu kadın, şimdiden tanıdığımı sandığım kadın olmaktan çıkmıştı. Doğru, hikâyesini kadere veryansın ederek ünlemlerle kesiyor ve dünyada şiir ve duygunun daima haksız çıkmasına hayıflanıyordu; ama ben onun sesinin ezgisinde, kalpten gelen tek bir sıcak titreşim bile göremediğim için hüzünleniyordum. Kendinden başka hiçbir şey için -tek kelimeyle olsun- üzüntü duymuyordu! Bu nasıl şey, diyordum içimden, onun sevmesi bu kadar mıydı?..
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.