Belli kavramlara bağlanarak şiir düzenlemek İslam yazınının İran kaynaklı bölümünde bir gelenek niteliği taşır. Bu kavramlar ele alındığında şiirin hangi konuyu işleyeceği kolayca anlaşılır. Yalnızca Firdevsi'yi bu geleneğin dışında tutmak gerekir. Onun şiirinde geçen kavramlar sevgiden çok yiğitliği, savaşı, insan gücünü, başarı tutkusunu
VİRAN DİYAR
Gündüzsüzüm her saatim bir siyah gece
Burda ömrün hiç zevki yok hicranları çok
Rast gelmedim bu illerde gülen bir gence
Her şey kalbi kemiriyor bir zehirli ok
Kime baksam gözlerinde derin bir kin var
Benliğinin ta içinden yaralı herkes
Bu vatanda pek ateşli esiyor rüzgar
Her ocaktan yükselmekte bir hummalı ses
Bu elemin sebebini her kime sorsam
Viran ücra ufuklan bana gösterdi
Buraları bir mazinin öldüğü yerdi
Evlatları istikbalden bekler intikam
Serpil Tiryaki
mazi kalbimde yaradır.
Dinlemeniz dileğimle
Ben de gönül çektim eskiden
Yandı hayatım bu sevgiden
Anladım ki bir aşka bedel
Gençliğimmiş elimden giden
Viran Diyar
Gündüzsüzüm her saatim bir siyah gece
Burda ömrün hiç zevki yok hicranları çok
Rast gelmedim bu illerde gülen bir gence
Her şey kalbimi kemiriyor bir zehirli ok
Kime baksam gözlerinde derin bir kin var
Benliğinin tâ içinde yaralı herkes
Bu vatanda pek ateşli esiyor rüzgar
Her ocaktan yükselmekte bir hummalı ses
Bu elemin sebebini her kimse sorsam
Viran ücra ufukları bana gösterdi
Buraları bir mazinin öldüğü yerdi
Evlâtları istikbalden bekler intilam
Mazi kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarımdan karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazin hatıradır
Ne göğsünde uyuttu beni
Ne buseyle avuttu beni
Geçti ardından uzun yıllar
O kadın da unuttu beni
Sarmadımsa da belden,
Geçmedim bu emelden
Bir hazin maceradır onu aldılar elden
Başkasına yâr oldu, eller bahtiyar oldu
Gönlüm hep baştanbaşa viran bir diyar oldu.
AŞK İKİLİĞİN mekánı değil. Sevilen bir değilse şayet her ne hale düşse de insan âşık değildir ve bu düştüğü hal ile de hiçbir vakit âşık olamaz.
Gönle bir yâr düşmüşken bir başka dilbere temayül etmek, ondan yana seğirtmek bel de-i aşkta yasaktır.
Ve dahi bu beldede iki sultan olmaz, sultan-ı can birdir ancak.
Her ne ki bir maşukun onlarca aşıkı vardır, lakin maşuk her daim yektir.
Nasıl ki dinde şirk olmazsa aşkta da dahi olmaz, yâre vefa göstermeyenin, yani ki gönlünü verdiği yârini unutup da bir başka yare gönül verenin diyar-ı aşkta barınacağı hane yok.
O haneyi viran etmiş, gönül sultanını hal'etmiş, yârini pay-i mâl etmiş de gönlü ayaklar altına vermiş ve dahi aşkı ziyan etmiştir.
"Kime baksam gözlerinde derin bir kin var
Benliğinin tâ içinden yaralı herkes
Bu vatanda pek ateşli esiyor rüzgâr
Her ocaktan yükselmekte bir hummalı ses"