Mu'tezile böyle mazeretlerle Hz. Peygamber'in yalan söylemesini câiz görmez. Sadece aksi şıkkın doğruluğu ispat edilince zâhirî mânâyı te'vile çalışır. Felsefe ise te'vile az veya çok ihtimali olan zâhirî bir nassı te'víl etmekle iktifa etmez, daha ileri gider.