Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
292 syf.
7/10 puan verdi
·
19 günde okudu
- Bir Masal İyi Gelir :) -
Masal anlatıcısı
Judith Malika Liberman
Judith Malika Liberman
ile
Masal Terapi
Masal Terapi
kitabı İle tanışmış masallara çok önem veren bu pozitif ruhlu şahsiyeti takip etmeye başlamıştım. Bu kitabı da hep dikkatimi çekmiş ama fiyatından dolayı alamamıştım (ki hala alamadım çok pahalı maalesef kitaplar) neyseki kitabı okuma şansım oldu. Masal Terapi ile ilgilenmeye başladığım bu dönemlerde
Bir Masal İyi Gelir
Bir Masal İyi GelirJudith Malika Liberman · Destek Yayınları · 2020271 okunma
376 syf.
6/10 puan verdi
Orta Şekerli
Yüce Zeus sen historical romance bataklığına düşenin yar ve yardımcısı ol... Çünkü bu türün ne ardı arkası kesiliyor ne de tadı bitiyor. Elizabeth Hoyt sevdiğim His-Rom yazarlarından biridir. Kalemini Teresa Medeiros'a benzetiyorum açıkçası ancak Teresa'nın karakterleri daha mizahşör oluyor gibi. Her neyse serimizin ilk kitabinda Spinner's Falls çıkmazından sağ kurtulan birkaç askerden biri olan Samuel Hartley'i okumuştuk. Bu ikinci kitapta ise her şeye tanıklık eden Lord Vale'i okuyoruz. Kitabın konusundan zaten çokça bahsedilmiş ben ne hissettiğimden bahsetmek istiyorum; soğukluk. Evet arkadaşlar...kitap boyunca kurguya ve karakterlere ısınamadım. Bir historical romance kitabıydı ancak buz gibiydi. Sıcaklık veya romantizm çok hissedemedim. Kadın karakter Melisande kitabın başında ne kadar soğuk bir kişilikse sonda da öyleydi. Hicbir değişim gelişim gösteremedi. Erkek karakter Lord Vale ise eh işte kısmen değişti. Melisande'ye yüreğini ve geçmişini açtığı anlar güzeldi. Ayrıca her bölümün başlangıcında bir hikayenin kısa kısa bölümlerini okumak çok hoş bir detaydı. Gizem unsuru olan konu ise baya arka plandaydı zaten cok da anlamlı ilerleyemedi. Üçüncü kitapta nasıl olur bilmiyorum. Açıkçası sıkılarak okudum. Tamam çift aniden bir izdivaç gerçekleştirdi ve yavaş yavaş birbirlerine alışacaklar vs ama en azından bir mizah veya duygusallık katılsaydı. Nasıl desem odunsu bir tat vardı efenim anlatabiliyo muyum:D Neyse okumak isteyenlere ancak böyle tarif edebilirdim iyi okumalar.
Bana Aşkını Söyle
Bana Aşkını SöyleElizabeth Hoyt · Pegasus Yayınları · 2012328 okunma
Reklam
İnsanı dikkatli biçimde ambalajından çıkarın. Doğumunun sorunsuz biçimde gerçekleşmesi için gereken tıbbi özeni gösterin. Unutmayın ki toplumsal bir inşaat malzemesi olarak yatırım yapacağınız insanın sağlıklı bir bedene sahip olması, kuracağınız yalıtım sisteminin ömrünü uzatacaktır. İnşa edeceğiniz topluma aşılamak istediğiniz dogmalar, önyargılar vs. neyse, insanı da o yönde bilgilendirin. Bu noktada eğitim hayatı boyunca asla "öğrenmeyi" öğrenmemesine imtina gösterin. Aksi takdirde bilgiye kendi başına ulaşacak ve er geç bir yalıtım malzemesi olmayı reddedecektir. İnsanın doğal olarak gelişecek bütün bireysel özelliklerini önceden tespit edip yok etmelisiniz. Bu aşama son derece önemlidir zira bireye dönüşmüş insan, yalıtım sisteminizde çürümelere neden olacak ve bu çürüme çevresindeki diğer insanlara da sıçrayacaktır.. İnsanı "öteki" kavramından o denli korkutmalısınız ki sırf benzerleriyle yaşamayı sürdürebilmek adına, gerekirse ölmeyi ya da öldürmeyi göze alabilecek noktaya gelmeli. Kendinden farklı olanla birlikte yaşamayı kabul eden hatta bundan mutluluk duyan bir insanı yalıtım malzemesi olarak kullanmanız mümkün değildir.
Sayfa 143Kitabı okudu
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
SERENAD...
Max, Nadia, Maya,Mari… Sırf birilerinin iktidar savaşı uğruna parçalanmış hayatlar, değişmek zorunda bırakılan kimlikler ve dini inançlar İster müslüman, ister yahudi, ister hristiyan vs. ol. Acı her bir dinde aynı. Gerçekten hiçbir iktidar masum değil. Bazen tarafsız olmakta ağır kayıplara neden olabiliyor. 769 kişiye mezar olan Struma gemisi gibi… Kitap beni her konuda o kadar etkiledi ki. Bir çok konuya değinilmiş. Sadece 1930 ların Almanyası’nda yaşanan ve bütün dünyayı etkilen olaylar değil, , Türkiye de yaşanan kriz, genç, dul ve çocuklu bir kadın olarak ayakta kalmaya çalışmanın zorluğu, herkese ve her şeye karşı oluşturulan önyargı… Uzun zaman etkisinden çıkamayacağım bir kitap.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
"O halde (bir işi bitirip) boş kaldın mı, yine kalk (başka bir işe koyularak) yorul. Ve ancak Rabbine rağbet et. Hep O'na doğrul" (94 İnşirah, 7-8.) Müfessirler, âyetin: "Bir işi bitirdiğin zaman, başka bir işe koyul" anlamında olduğunu söylemişlerdir. Ancak bu işlerden ne kastedildiği konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür: Farzları bitirdiğin zaman nafile ibadetle meşgul ol; namazı bitirdiğin zaman dua et; dünya işlerini bitirdiğin zaman Rabbine ibadete koyul vs...
İslam vs Beşeri düzenler
Cadde sokak isimlerinden köprü okul isimlerine, görüp baktığınız ne varsa hepsi içerisinde yaşadığımız toplumun ve yönetimin izlerini ve belirli bi amacı taşıyor. İlk okula başladığınızda sıraya geçip hazırda beklerken karşısında beklediğiniz heykelden tutun, sınıfta sıranızda otururken kafanızı kaldırdığınızda gördüğünüz ülke kurucusunun resmi, bedava dağıtılan müfredat kitaplarının ilk sayfasına koyulan ülke kurucusunun resmi, resmi bayramlarda şiir yazdırılan tarih derslerinde yüceltilen karizmatik liderin yüceltimesi ve endoktrine edilmesi gerekli ki bu rejimin kökleri bir sonraki nesile geçsin.körpe beyinleri ilk bunlar endoktrine edilsin duygularla sevdirilsin ki bu düzeni devam ettirebilsinler. Gençliğe sesleniş, bayrağın çiziminin nasıl yapıldığının ayrıntısından renklerinin ne anlama geldiğine kadar.... Düşünün bakalım muhammed a.s böyle bir düzene ne yapardı? Ne söylerdi? 'Radikal' kelimesine zülm ede ede anlamını negatif kötü olarak öğretenler... Siz şeytanın çocuklarınız. İslam dini baştan aşağı köktenci yani radikal bir yapıdadır. Tevhide aykırı her şeyi reddeder. La ilahe illallah'ın ne demek ne anlama geldiğini o zamanın mekkeli müşrikleri iyi biliyorken şu an camilerden La ilahe illallah deniyor, heyhat bu ne cahilliktir. ALLAH cc tan başka ilah yoksa bu rabbleşen ilahlaşan beşeri sistemler nasıl ayakta? Müslim kalmadı herkes Müslüman... Bir iman kırıntıcıları sizi...
Reklam
Bilginin, batının (kapitalizmin) tüm dünyayı kendine benzetme çabaları nedeniyle batılılaştığı bir süreç yaşıyoruz. Yılık kişi başırna 3000 Amerikan Dolarına bilgisayar, internet, telefon, kitap, yayın, TV üzerinden bilgi ağına katılabilmekten söz ediliyor. Bilgi parayla elde edilebilen bir gücü ifade ediyor. Oysa dünya nüfusunun çok büyük kısmının senelik geliri bu meblağın altında kalıyor. Bilgiye ulaşmak sınırlı bir zümrenin ayrıcalığı haline gelmiş bulunuyor. Batılı bilgiyi kullanmak geri kalmış toplumların ekonomik refahını ve toplumsal huzurunu sağlamaktan uzak görünüyor. Üçyüz yıl süren Batı takipçiliği kısmi bir zenginlik sağlamış olmanın ötesinde değil. Kalkınma düşleri görülmeye devam ediliyor. Bütün pis, zahmetli, külfeti nimetinden fazla olan sanayi kolları (çelik imāli, otomobil, altın arama, reaktör inşaı, doğalgaz ve petrol rafine işlemleri vs.) sanayinin merkezi sayılan ülkelerden çevre ülkelere aktarılıyor.
Sayfa 93 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
222 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yaşam(ama) Bilgeliği
Anladığım kadarıyla yaşam bilgeliğinin altın kuralları şöyleymiş: (Hafiften kızgın yorumlarımı sonda yazdım) 1. En popüler olmuş öğüt: Hayatta mutlu olmayı hedefleme; en az mutsuz nasıl olurum veya en az nasıl acı çekerim bunun yollarını ara. 2. Kreşten çıkan oğlunun haleti ruhiyesini anlamak için nasıl geçti günün deme, bugün seni mutsuz eden
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,9bin okunma
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım taleb Her hüner makbûl imiş illa edeb illâ edeb Bilgeler, meclisinde kendine uygun bir hüner arayan kişinin her hünerden daha çok edebi makbul sayması, sufilerin toplum vicdanına ne derecelerde tesir ettiğinin de delilidir. İslâm, elbette bir edep dinidir; ancak tasavvufta edebin apayrı bir yeri vardır. Tarikat
Beğenilme,sevilme,saygı duyulma,göze girme vs hepsi bağımlı 'iktidar' arayışıdır.
Reklam
Yetişkinler çocukların yalnızca gösterişli şeylere, parlak renklere, yüksek seslere vs. karşı duyarlı olduklarına inanır. Bu tip şiddetli uyaranların onların dikkatini çektiği doğru; şarkı söyleyen insanların, zil seslerinin, dalgalanan bayrakların ya da parlak ışıkların çocukların dikkatini çektiğini hepimiz görmüşüzdür. Fakat dışarıdan gelen bu tür şiddetli uyaranlar tesadüfi olmaktan öteye gitmez; dikkat dağıtır, şiddetli bir biçimde dikkat çeker ve duyuları, uyaran neyse ona yöneltir. Biz yetişkinler de, her ne kadar tam bir paralellik olmasa da, eğer bir kitaba kendimizi kaptırmışsak pencerenin önünden geçen gürültülü bir bandonun sesini aniden duyduğumuzda gidip bakmak için yerimizden kalkarız. Sessizce oturup kitap okuyan bir insanın kitaba son derece yoğunlaşmış olduğunu fark etmeyen ve bu insanı sadece kalkıp bandoyu dinlemeye giderken gören biri, insanları en çok cezbeden şeyin ses olduğunu söylerdi. İşte biz çocukları bu şekilde yargıladık. Fakat güçlü bir dış uyaranın çocukların dikkatini çektiği gerçeği tesadüfidir ve şans eseri gerçekleşir. Bunun çocuğun iç dünyasına ait olan, zihninin derin ve oluşumsal kısmıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çocukların zar zor fark edilecek kadar küçük olan şeylere kendilerini kaptırdıklarını fark ettiğimiz zaman bu içsel sürecin belirtilerini de ayırt edebiliriz.
Sayfa 70 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Hayat filminiz için başrole kimseyi aramayın. O sizsiniz
Yaşanmaya değer olan hayat nedir? Bunun tayini zor. Hayat üzerine düşünen pek çok müellif, filozof ve düşünür farklı yorumlar yapar: Hazzı, bilimi, gücü, teknolojiyi, değişimi, eşyayı vs. ölçü olarak alanlar vardır. Bunların bir çoğu halen revaçtadır. Böyle bir hayat için bizce esas ölçütü vahye dayalı dinler getirmiştir.
Taoculuk'ta kadının toplumsal rolleri olan anne, kız, gelin vs. rollerinden pek söz edilmemektedir.
Sayfa 191Kitabı okudu
619 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Oblomovluk
(Spoiler içerir) Tüm hayatı boyunca rahatlığa alışmış ve konfordan uzaklaşıp harekete geçemeyen karakterimiz, Oblomov’un hikayesini anlatmakta bu kitap. Bu yüzden uşağı Zahar bile ona saygı duymaz, istekleri karşısında sızlanır durur. Oblomov’u, kitabın başında yapamadığı şeyler için ne kadar pişmanlık dolu düşünceler içinde olduğunu okuyoruz.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.