Mutfağa gidip kurabiyenin tadına bakmadan olmazdı. Oyuna ara vererek mutfağa geçti. Kurabiyeler henüz çıkmıştı fırından ve de çok sıcaktı . Volkan, "Anneciğim, kurabiyenin tadına bakmak istiyorum, diyerek elini tepsiye uzattı . Annesi, Volkan'ın eline parmaklarının ucuyla hafifçe vurdu: _Biraz sabırlı ol lütfen ! Kurabiyeler fırından henúz çıktı. Elini, ağzını yakmak mı istiyorsun?
"Senden iki yaş büyük olduğuma inanmak zor," dedim büyük kelimesini özellikle vurgulayarak. "Kendimi cüce gibi hissediyorum." Yakınında dururken ona bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu. "Kırklarımda olduğumu unutuyorsun." "Haklısın." Hafifçe kafama vurdu. "Sanki minik, oyuncak bir bebeksin," diye dalga geçti. "Porselen bebek."
Reklam
Bir insanın bir insanı gerçekten tanıyabileceğine dair bütün inancımı kaybettim. Son umudum Savaş'tı, o da tükendi gitti. Babamdan sonra inancımı toparlayacak son erkek oydu. Büyük şeyler beklediğimden değil. Hatta şimdi evleniyoruz ama sonradan bir sürü bokluk çıkar diyebiliyordum. Ben birlikte yürüyebileceğimiz samimi, içten, gerçek bir
Sayfa 168Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk'ün "azmin zaferi" öyküsü..
Hayatı "çaresizliklerle" dolu bir adamın öyküsüdür! 7 Yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. 8 Yaşında okııldan alındı ve köyde yaşadı. 10 Yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. 17 Yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı. 24 Yaşında
Sayfa 1 - Alfa yayınları - Epup
İyi geceler
. Caddeden sokaklara doğru sesler elendi, Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi. Bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar, Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar... Son yolcunun gömüldü yolda son adımları, Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları. Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye, Yollarını bekledim görüneceksin diye. Senin için kandiller tutuştu kendisinden, Resmine sürme çektim kandillerin isinden. Saksıda incilendi yapraklar senin için, Söylendi gelmez diye uzaklar senin için... Saatler saatleri vurdu çelik sesiyle, Saatler son gecemin geçti cenazesiyle, Nihayet ben ağlarken toprağın yüzü güldü, Sokaklardan caddeye doğru sesler döküldü .
Sayfa 141 - Sen Nerdesin?Kitabı okudu
"Şu dünyanın vefasını görmedim Geçti cahil ömrüm bir murada ermedim Eller gibi dem-i devran sürmedim Vurdu felek kırdı kollarımı dalımdan Nerelere gideyim arz edeyim halimden" *Neşet Ertaş
Sayfa 319 - Kapı Yayınları - 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Akıl karaya vurdu, gırtlağı geçti vahşet.
"Yolda, bir vitrinin önünden geçerken gözüm camdaki görüntüme takıldı, öğretmenim: Gömleğimin arkası, pantalonumun üstünden sarkıyordu, pantalonum da boru gibi olmuştu. Ayaklarıma baktım: Bütün gün tozlu yollarda dolaştığımı anladım, ayakkabımın, ayağımı acıttığını anladım. Bir kadın geçti vitrinden, bana bakmadan geçti. Yahu, ben ne kadar
Sayfa 115 - İletişim Yayınları, 13.baskı - 2002Kitabı okudu
intikam..
Çerkes Hasan nåmıyla meşhur Kolağası Hasan Bey, Sultan Abdülaziz'in hanımlarından Neşe Erek Kadın Efendi'nin kardeşiydi. Eski padişahın kayınbiraderi oluyordu. Eniştesinin ölümünden Hüseyin Avni Paşa'nın sorumlu olduğunu öğrenmişti. Bu işte parmağı olanları da biliyordu. İntikamını almak niyetindeydi. Hele Sultan Abdülaziz'in
Ömür dediğiniz nedir? Üç gün hilâl, üç gün bedir. Haftaya boş kalır sedir... Say bir karış, say bir adım. Geçti gitti, anlamadım.
Sayfa 15 - Altınordu
557 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.