"Varlığına inanmak zorunda olduğumuz gerçeği arıyorsanız eğer, oyunlardan söz edenlerin ve oynayanların ortasında, bence insanlara bakmayı öğrenin. Gizlerine, korkunç anlarına değil, yüzlerine hiç değil.(Çünkü insan yüzleri yalandır, sözleri de, özellikle de sözleri.) Bir şey de beklemeyin onlardan. Bakın yalnızca, bakışlarınızın sıcaklığında açılıp içlerini koyvereceklerdir nasıl olsa (tıpkı sizin gibi, benim bakışlarımda). Böylece öğreneceksiniz susmayı, ağlamayı da."
"Geçen gün yıkmaktan söz ediyordunuz. Bense yıktığımı sanarken, daha dar, hep bir öncekinden daha dar hapishaneler kurmuş olduğumu söylemiştim.(Beni dinlemiyordunuz herhalde, gülümsüyordunuz.) Şu an en dar hapishaneye varmış olduğumu düşünüyorum, bir tabuta, sanki sizi de sürüklüyorum peşim sıra; gömülmek istemeyen bir ölüyü mezarına tıkar gibiyim. "Daha mesafeli olmak gerekiyor," diyen sesiniz kulaklarımda gene, doğru bir söz, ustalıkla söylenmiş ve ustalıkla acı çektiriyor."