Fasulye ayıklarken neler yaparsınız? Müzik dinlemek? Dizi&film izlemek? Düşünmek?
Yoksa kahramanımız gibi sohbet mi edersiniz?
İsimsiz karakterimiz de kitap boyu biriyle fasulye ayıklıyor, ayıklarken tüm yaşantısını masaya yatırıyor. Ama onun hayatının konusu tatlı anılar değil, daha çok travmatik veya düşündürücü olaylar. Yaşantısının akışına yön veren yegane unsur ise savaş. Polonya iç savaşı dönemi herkeste mutlaka bir iz bırakıyor. Savaş iklimindeki yaşantısını, hayatındaki önemli insanları, okul hayatını, mesleğini nasıl seçtiğini bilge bir tavırla anlatıyor. Saksafona ve şapkalara da tutkun biri.
Kendine has, duru ama felsefi bir dili var.
Dram yükü ağır olmamasına rağmen oldukça etkileyici savaş odaklı olaylar, diyaloglar var. Sohbet havasında ilerleyen yapısıyla hiç sıkmadan ilerliyor. Ben müthiş zevk aldım. Son dönemde okuduğum en iyi romanlardan biri kesinlikle. Kendi yaşanmışlıklarına karşı bu derece cesur olan ve dolambaçsız anlatan, çocukluğu fasulye ayıklama ile geçmiş bu adamı tanımalısınız ️
Özellikle bir yerinde kendi kendiyle mi konuşuyor hissine kapıldım ama öyle olmayadabilir. Bazen monolog bazen sohbet de olabilir.
Okuyanlarınızın fikirlerini beklerim.
Okumayanlarınızın da okumasını temenni ederim.