Logos
Herakleitos her şeyden önce bir Logos'a inanıyordu. Kitabının ilk tümcesi, bütün olup bitenlerin seyrini belirlediğini söylediği bu Logos'un doğru oldugunu ya da ger- çekten var olduğunu agırbaşlı bir tonda ortaya koyar. Gigon'un da ileri sürdüğü gibi Logos'tan aynı anlamda söz eden diger fragmanların da kitabın giriş bölümüne
Sayfa 426Kitabı okudu
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası sözlüğü
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
Reklam
170 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 35 hours
VOLTAIRE VE ESERLERİ ÜZERİNE
”Uzun yaşamı boyunca aklın her silahını kullanarak bitmek bilmez bir heves, tutkulu bir adanmışlık, hepsinden de öte korkunç alay etme yeteneğiyle uğruna savaş verdiği ideal kazanımları; hoşgörüyü, ruhani özgürlüğü, insanlık onurunu, adaleti kafalarımıza adam akıllı işlemiş ve bunlar sanki artık doğal yaşamımızın bir parçası, soluduğumuz hava,
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205.1k okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Dikkat: Oyunbozan/tatkaçıran içerir. iTürk Yazınında ‘Budunsal (Etnik) Öteki’ İmgesininii Açımlanmasına Giriş Olarak Hüseyin Rahmi Yazını ve ‘Yankesiciler’ Adlı Öykü [ Bu inceleme, 2001 yılında yazılmıştır. ] Ulaş Başar Gezgin      Hüseyin Rahmi yazını, kuşkusuz, çok zengin bir yazındır. Bu incelemede, bu yazın, parçalarına ayrıştırılacak;
Kadınlar Vaizi
Kadınlar VaiziHüseyin Rahmi Gürpınar · Maviçatı · 2017308 okunma
Hiç şüphesiz ki İstanbul'un zaptı meselesi konuşulduğu sıralarda iktisadı meseleler de ortaya atılmış olacaktır. Çünkü İstanbul öteden beri kara ve denizyolları üzerinde bulunması bakımından büyük bir önem taşıyordu. Pek eski devirlerde bile Belgrat'ta Tuna'dan ayrılan bir yol Meriç vadisini takip ederek İstanbul'a ve oradan da Üsküdar'a geçerek Bağdat üzerinde Ortaasya'ya giderdi. Şark ile garp arasında uzan yolların en kısası bu olduğundan kervanlar durmadan işler ve şarkın ipek, baharat gibi en kıymetli eşyası bu yol vasıtası ile garba intikal ederdi. Bundan başka iki mühim denizi, Karadeniz ile Akdeniz'i, birbirine bağlayan su yolları da yine buradan geçmekteydiler. Hulasa müstesna bir coğrafi mevkiye malik olan İstanbul şehri XV. inci yüzyılın ortalarından hala eski önemini muhafaza ediyordu.
PUSLU KITALAR ATLASI KİTABI(SÖZLÜK)
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
Reklam
XV/ Başka İşler
Bir soru sorarsa kişi, yatmadan önce, herhangi bir soru, anlamsız bir “Tanrım saat kaç?” da olsa bu, rahat bir uyku çekebilir mi?
Sayfa 109 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
XV / BAŞKA İŞLER
9. BAŞINA NE GELİRSE GELSİN, NERDE OLURSAN OL, YAŞAMINI SÜRDÜRMEYİ BİL.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.