Dinden uzaklaştığında bile insan dine tâbi kalır: Bütün çabasıyla tanrı benzerleri yaratır, sonra da benimser bunları ateşlilikle: İçindeki kurgu ihtiyacı, mitoloji ihtiyacı, apaçık gerçeğin ve gülünçlüğün üstesinden gelir.
İman olmadığında sonsuz sayıda çıkmaza girildiği doğrudur. Ama hiçbir şeyin sonunun hiçbir şeye çıkmadığını; evrenin, hüznünün bir yan-ürünü olduğunu bile bile, bu ayak sürüme ve kafamızı yere göğe vura vura ezme zevkinden kendimizi niye mahrum edelim?
Genler geleceği tahmin etmezler. İleriki zamanlar için plan yapmazlar. Genler sadece vardırlar. Bazı genler diğerinden daha fazla vardır. Olay sadece bundan ibarettir.
Darwin’in “en uygunun hayatta kalımı” gerçekte daha genel bir yasa olan kararlı olanın hayatta kalımı yasasının özel bir durumudur sadece. Evren kararlı nesneler tarafından doldurulmuştur.
Uzaydan gelecek üstün yaratıklar bir gün dünyayı ziyaret edecek olurlarsa, uygarlığımızın seviyesini değerlendirmek için soracakları ilk soru “ Evrimi şimdiye kadar keşfedebilmişler mi?” Olacaktır.