#kadınaşiddet
Bu bataklığın suyu da çamuru da; -Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.- -Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile -Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran, -Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir. -Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
Masalsız Kız Düşleri
Duyguları paramparça, kanatları acı içinde, hayal aleminde, Bir kere dahi baba masalıyla uyutulmamış, küçük bir kız çocuğuydum ben. Yine de, kendi kendimi koynuma alır, kocaman kocaman hayaller kurardım. Belki babam okşar diye sürekli saçlarımı tarardım. Dışları gibi içleri de güzel olsun diye bebeklerime makyaj malzemesi yedirir, entarimdeki
Reklam
Hep aynı konudaki faydasız arayışlar ve konuşmalar insanların zamanının en değerli bölümünü dolduruyor ve gücünün en büyük kısmını tüketiyordu. Ve sonunda geriye değersiz, önemsiz, kısa ve rezil bir hayat kalıyordu ve bundan hiç kaçış yoktu. Sanki insan hapishanede ya da tımarhanedeymiş gibi.
Hikayeli Şiirler-14) Bir Anne-Kız Hikayesi....
Anneciğim sen gittin ben bittim Kayboldum yittim Hep derdin ya sen “İyi insanlara rast gelesin kızım." diye İyi insanların nesli tükeniyor be anne! Dünya her geçen gün gidiyor kötüye İnsanı çıkarıyorlar çileden durduk yere Sabrını taşırıyorlar habire Yıllar var ki iyi olmayı seçtim ben İçim de dışım gibi gerçekten Siz hiç su içen insana dokundunuz mu? İşte ben bu örnekteki kişiyim Gözümde tütüyorsun canım annem Gel artık ya da ben geleyim yanına dur sen... hanife çıta- EYLÜL
Hikayeli Şiir Dizisi- 14Kitabı okudu
Kendi hikayemi kendime anlatmaktan, durmaksızın aklımdan geçirmekten bıktım Lin Bey oğlum. Artık içimde eskiyor. Dışarı vuracak sözcükleri bulamıyorum. Sizinle konuşuyorum ya, bir yandan eski anılar kayıyor dilimin altından. Her şeyi içiçe, karmakarışık, yaşandığı gibi anlatmanın bir yolu bulunmadı mı? Söz gelimi İshak Paşa Sokağı'nı, Adliye Sarayı Yangını'nı, Ragıp beyle şu çerçevedeki fotoğrafı hep birlikte, hiçbirine öncelik tanımadan? Hiç bekletmeden, dil altında eskitmeden? Sıralamalara gitmeden? Kendime tarafsızlık parantezleri koymadan?
Sayfa 34
Yaşamaya mecbur olduğumuz tüm insan ilişkilerinde küçük sevinçlerden hep medet ummaya çalışacağız. Ve bu yolun bir yerinde hiç beklemediğimiz bir anda bir hayaletin ya da şehrin tutsağı olduğumuzu anlayacağız.
Sayfa 27 - EVEREST YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Ama iyisi mi ben size geçen yıl tanıştığım başka birinin öyküsünü anlatayım. Çok tuhaf, sık rastlanmayan bir olay geçmişti başından. İdam edilecek öteki mahkûmlarla birlikte onu da idam sehpasına çıkarmışlar. Siyasi bir suçu nedeniyle kurşuna dizilerek idam edileceği kararı okunmuş kendisine. Yirmi dakika sonra da bağışlandığı, ölüm cezasının
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış. Oldukça fakir. Ama kral bile onu kıskanırmış. Beyaz bir atı varmış herkesin dilinde olan. Kral atını alabilmek için koca bir hazine teklif etse de yaşlı adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için. O benim kıymetli dostum. İnsan dostunu satar mı hiç?” dermiş hep. Bir sabah bakmışlar ki, atın
"- ... Savaş korkunç, çok korkunç, çünkü hep alır, ya hiç vermez, ya da acılar verir, katlanılması güç acılar."
Sayfa 34 - Bilgi Yayınevi - 1 Baskı - 1978Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.