Bu Ülke'den Alıntılar - 10
Karanlıkta kavga olmaz. İdeolojiler, uçurumlar aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kosmos yapan insan zekâsı, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiden düşmanlık, tek izm'e teslimiyettir: obskürantizme. İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. Ideolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar. Gemi ya kayalara çarptı, ya batağa saplandı. İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır, slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir. Düşünce ile çığlık bağdaşmaz. Şuurun sesi çığlık değildir. Yabani bağırır, medeni insan konuşur. Bu çocuklar yıllarca konuşturulmadı. Hınçlarını üç beş kelime ile suratımıza tükürüyorlar. İdeolojileri yasakladığımız için hışımlarına uğradık. Demokrasinin demopedi olduğunu kimse düşünmedi. Aczin hürriyetperverliği yalanların en namussuzu. Bahşedilen hürriyet, ölmek ve öldürmek hürriyeti. Toprak sarsılıyor!.. Hep birden esfel-i sâliline yuvarlanmak istemiyorsak, gözlerimizi açmalıyız. İnsanlar sloganla güdülmez. Düşünceye hürriyet, sonsuz hürriyet. Kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız. Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiye'nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek. İşte, en doğru yol.
SubhanAllah!!!
Yıl 1935; İstanbul müftüsü Fahrettin Efendi bir keresinde evine geldi. Geldiği gibi sedirin üstüne düştü böyle. Başladı ağlamaya. Hanımı dedi ki ona: Hoca efendi ne oldu sana ya? Niye böyle ağlıyorsun? Sorma dedi hanım git başımdan, dedi. Yav dur, söyle hele. Yani derdi veren Allah derman da vermiştir. Ya git başımdan, beni meşgul etme, dedi. Yav
Reklam
"M.D. bizim insan davranışının çoğunun tamamen çocukluğun ilk birkaç yılında belirlendiği şeklindeki teorimize karşı çıktı. Çocukluk dönemindeki yetersiz beslenmenin ya da zihinsel, duygusal veya bedensel uyarımların çok zarar verici olabileceğini ve bu yetersizliklerin, sınırlayıcı inanç sistemlerimiz tarafından desteklenerek, daha sonraki önemli gelişimi engelleyebileceğini kabul etti. Ancak, M.D.'ye göre, çocukluğumuzda gördüğümüz yanlış muameleye bağladığımız tüm korkularımızı ve takıntılarımızı yeni bir inanç sistemini benimseyip uygulayarak yeniden ifade edebilir, yeniden tanımlayabilir ve yeniden oluşturabiliriz. Eğer istemiyorsak, yetiştirilme tarzımızın piyonları olmayabiliriz! Bunun mümkün olduğuna inandığımız ve gerçekleştirmek için gerekli çabayı ve disiplini gösterdiğimiz sürece, istediğimiz gibi olmakta özgürüzdür."
Namazda, bilinçaltımızın unuttuklarımızla ya da farklı şeylerle meşgul olmasını istemiyorsak, zihnimizi en azından okuduğumuz surelerin anlamlarını düşünmeye odaklayabiliriz.
Sayfa 119 - Ensar Neşriyat
Bu eserin içeriğini size birkaç sözcükle anlatabilmem çok zor. Bir bilim adamıydı, Schellingciydi, deyişi her zaman açık seçik değildi." "Bilgisizliğimi bağışlayın, Schellingcilik nedir?" "Alman filozof Schelling'i izleyenler anlamına geliyor, Schelling'in öğretisine gelince..." "Tanrı aşkına! Umarım,
Sayfa 56 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gözlerimizin kamaşmasını, kör olmayı ya da çaresizlikten ölmeyi istemiyorsak, çareyi gölgede aramak zorundayız. Yarin gölgesiyle yetinip gözlerimizi ışığa alıştırmayı bilmeliyiz. Düşünce ve sanat, en nihayet hakikatin bir yüzünü, bir parçasını, katlayabileceğimiz kadarını, yani gölgesini bize göstermekle yetinir. Düşünürler ve sanatçılar tam anlamıyla çaresizdirler; zira bizi korumak istedikleri için böyle yapmak zorundadırlar. Bizi, yani bütünü elde edebileceklerini sananları. Peki, bizatihi düşünür ve sanatçı? Onlar düşünürken veya yaratırken ister istemez güneşin kendisine bakmak mecburiyeti hissederler ve çaresiz her bakışlarında biraz daha ölürler. Bizzat ışık haline gelmek uğruna gözlerini kaybederler. Onlar ölürken bize onlardan kalan mini mini huzmelerdir, hem de bir defada tümüne bakamayacağımız denli yoğun huzmeler.
Sayfa 18 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
164 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.