RÖKK YORUM
Herkese selam sonunda neden ağladığımı bilmediğim kitabını yorumuyla geldim
#arkapakyazısı
Yağmurlu bir akşamüstü, ıssız bir sokakta başına aldığı ölümcül darbeyle hafızasını kaybeden genç kadın, kendine geldiğinde yaşadığı hayatın hiç de sıradan olmadığını fark eder. Birbirinden farklı insanlarla ve kimliklerle sürdürdüğü üç ayrı hayatı vardır.
Bir Kadın Bir Cinayet
Gölgeler de yaşlanmaz, gerçekler de!
1977 Mayıs'ı… İstanbul kâbuslar içinde bir cehennemden diğerine geçmektedir. 1 Mayıs katliamı sonrası şehir gençlerin ölümleriyle sarsılırken “Kralların Treni” Orient Ekspress tarihinde son defa Sirkeci Garı'na gelir. İki gün sonra bir Orient Ekspress yolcusu Gülhane Parkı'nda ölü bulunurken bir başka yolcu, yaşlı Alman kadın Gisela cinayet zanlısı olarak Sultanahmet Karakolu'nda gözaltına alınır.
İttihat ve Terakki'nin güçlü önderi Talat Paşa'nın eski konağı olan karakolda günlerce masumiyetini haykırır Gisela. Onun mu acısı ve pişmanlığı büyüktür, kuruntu ve düşlerin sık sık yokladığı komiser Attila'nın mı yoksa gencecik bedenlerle dolup taşan morgun müdürü Taylan'ın mı?
Sevgilisini çatışmalarda yitiren devrimci kız Ülkü'nün düşleri zamansız sona ermişti de; Topkapı Sarayı'nın dış bahçesinde, Gülhane Parkı'nın ağaçlarında hayata veda eden son Orient Ekspress yolcusu yaşlı adam akıbetini hak mı etmişti?
Cinayetin ipuçlarını belki Tanzimat Fermanı'yla Türk aydınlanmasına ilk harcın konulduğu gizemli Gülhane Parkı saklıyordu, belki de19'uncu yüzyılın askeri okulu, şimdinin İstanbul Morgu… ya da bizlere çok yabancı bir tarih!
Melih Esen Cengiz'den, zamanın köreltmekte aciz kaldığı bir özlemin, gerçekleri nasıl perdelediğine tanık olacağınız ve masum gözyaşlarını sorgulayacağınız bir roman…
384 syf.
10/10 puan verdi
Gerçekten muhteşem bir kitaptı. Çok heyecanlı ve yine bol atraksiyonlu ve tabii ki aşk doluydu. Bu seri benim gibi fantastik aşk tutkunlarının çok keyif alarak okuyacağı bir eser.
Bu kitapta yeni fiziksel özeliklerine alışmaya çalışan Callie Otherworld'un daha önce görmediği şehirlerini keşfediyor. Tabii Des ile birlikte ve uçarak :) bir nevi balayındalar. Şehirler, tasvirleri ve kurgularıyla gerçekten çok başarılı. Birlikte Des'in çocukluğun geçtiği, en fakir kent olan Aretstys'ye, kumarhaneleri ve barlarıyla ünlü olan Hırsızlar şehri Barbos'a, aşıklar şehri Lephys'e, rüyalar ve kabuslar diyarı Phyllia ve Memnos'a gidiyorlar.
Bu arada Gündönümü festivali için de Kingdom of Flora'ya davetliler. Bu festival hayatlarının da dönüm noktası olacak. Dost görünümlü ama düşman tavırlı kral ve kraliçelerle tanışmak zorunda kalan Callie, her şeyin üstünden gelecek cesareti kendinde bulabilecek mi? Tabii bir de hala kaybolmaya devam eden askerler, gördüğü korkunç rüyalar ve kanayan ağaçlarla dolu bir ormanda geçirmesi gereken bir hafta var.
"Şu AN'I değil size geçmişten bahsedeceğim, bütün bu olayların başladığı zamandan yani 19 Şubat 2022'den" diyen Bayan Miller'la kitaba #başlangıç yapıyoruz.
Conrad ve Cassandra'nın cesetleri bulunur ikiside kan kaybından ölmüş vücutlarında birçok çizik, yaralanma ve ısırık
Aedric, evden dışarı çıkmayı sevmeyen
Ruhlar Diyarı'nda bazı ruhlar birbirine bağlanarak mühürlenir ve ömürlerini birlikte geçirirler. Tamuma, mühürlendiği ruhu bırakıp başkasına aşık olmuş ve onun için Dünya'ya gitmiştir.
Bunun cezası ise Tamuma'nın torununa yüklenir. Ana karakterimiz Anaida büyükannesinin ihaneti yüzünden lanetlenmiştir. Bu laneti de ancak Ruhlar
KORKULARIYLA YÜZLEŞEN ÇOCUK
Leo annesi, babası, ablası ve daha bebek olan küçük kardeşiyle yeni evlerine taşınıyor. Bu ev tam da anne babasının hayal ettikleri yer. Aslında çocuklar için de güzel çünkü büyük ve herkesin kendine ait bir odası var. Ama bu Leo’yu çok mutlu etmiyor çünkü o eski evlerini ve orada ablasıyla aynı odayı paylaşmayı seviyor. Şimdi çatı katında kocaman
