Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nöbetteyken asla uyuma, gerekirse yüzünü tırmala ya da elini ısır...
Aşk ve kadın, pek çok Necip Fazıl okuru için üzerinde pek durulmayan bir konudur. Hatta bu konunun konuşulması bile 'Üstad'a saygısızlık olarak değerlendirilir. Kafa Kâğıdı kitabında, kadın konusuna değinir: "Ve aşk... İlk aşkım... Türkiye'ye en uzak arap illerinden birinin Meşrutiyet sonrası Mebusân Meclisi' âzasından
Reklam
Her gün istemese de dışarı çıkardım onu. Akan derenin şi rıltısını dinlettim, yaprakların hışırtısını, bülbüllerin civiltısı ni... İlk birkaç yıl bahçemize konan, penceremize yuva yapan kuşların şen sesleri anlık olarak gülümsetirdi yüzünü, sonra anlardım, birden ateşte bir şey unuttuğunu hatırlar gibi aklına acısı gelir, yüzü kaskatı kesilirdi.
Bre Halil Çavuş, sen ki bunca savaşa girip çıkmış adamsın; doğuşu, savaşı iyi bilirsin. Karşımızdaki Yunan askerlerinin İngiliz malı kasalı tüfekleri var; bilirsin, dokuzlu tüfekler... Sen böyle silahsız, bir tırpanla onlara karşı ne yapacaksın? Halil Çavuş şu yanıtı verdi: — Silahsız değilim ki... Cepheye gider gitmez, hemen bu gece, gönüllü nöbete girer, gece nöbeti tutarım. Nöbetteyken, gecenin karanlığında süzülür, düşman içine atlarım. Elimde tırpanım var ya... Önüme çıkan ilk düşman askerinin kellesine bir tırpan çalar, alırım elinden tüfeğini... İşte silahlandım gitti. Halil Çavuş'un arkadaşları da söze atıldılar: — Bizim de nacaklarımız var ya... Sen hiç kaygılanma Efendi, biz bir kolayını bulur silahlanırız. Karalar Köyü'nden o on yedi yiğit, gönüllü yazıldıktan sonra, omuzlarında nacaklarla tırpanla cepheye yöneldiler, savaşa girdiler, düşmanın karşısına dikildiler. Yazman Hüseyin Hüsnü çok merak ettiği için, bu on yedi yiğitin ne olduğunu, sonlarını öğrenmek istedi, onları izledi. Gerçekten de Halil Çavuş'la iki köylüsü, daha cepheye gittikleri ilk gece gönüllü nöbet tutup, düşmandan tüfek almayı başarmıştı. Ama onlardan biri, daha o gece şehit düşmüştü. Bilindiği gibi, savaş Türk ordusunun utkusuyla sonuçlandı. Ama bu on yedi yiğit savaşçının hiçbiri köyüne dönemedi.