Kasım '83
. . . Ve doğruluruz her karanlıkla Sarsılmanın yakın imgesinde. Bu şehrin insanları dostum Yokuşları mutsuz çıkıp da mutlu mu inerler? Hayal çiçeklerini mi koklarlar kafes içkievlerinde? İletilir mi bengi ay? Öyle ya güneş de yorar Çalışmak gibi. Bundan işte izbeler yalnızlığı Kaçkın bocalayanlar öyle Kentlerle köyler arası. Sarı yayılmış hücrelere Korkunç uzanır günler Durdukça çorak gecelere Rüzgâr ne katar varlığa Yabanıl dönüşlerle? Yüreğin burkulması, Göz dayanıksızlığı, Aşk azlığı...
Sayfa 90 - Everest şiirKitabı okuyor
İnsan, insanlığını yavaş yavaş şöyle yitiriyor: Hiçbir vakit yaptıklarının karşılığını görmeyerek. Bir kedi, başı okşandığında gözlerini kısıyor; güneş batınca suladığımız fideler bir gün çiçek açıyor fakat insan... İnsan öyle mi? Marjan Kamali, "Bazı insanlar neden ruhumuza yerleşiyor, boğazımıza düğümleniyor, zihnimize kazınıyor?" diye
Reklam
Günaydın. Yıllar geçse de büyüsek de hayallerimizin hepsine değil de birçoğuna kavuşsak da, daima bir şeyler noksan. Bir şeyler anlaşılmaz. Hiç bitmiyor insanın aradığı o "şey". "Mükemmel Günler"deki o diyalogu hatırlayın: "-Hâlâ anlam veremediğim pek çok şey var. -Hayat aşağı yukarı böyle bir şeydir." Ne tuhaf,
Papatya& Yakamoz [9-13]
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
183 syf.
10/10 puan verdi
İplik ve dokumayla başlayıp, gemi yapımı, ecza (spazmolitik/analjezik/antitussif) olarak serüvenine devam eden 'keder otu', 'ruhu çalan hırsız' (beng/berc/esrar/kınnab/haşiş/kendir/gonca/Afgan/aşk otu/çıkık/çiçek/çiftetelli/sarı kız/yuf); Hint ve İran coğrafyasından, Mısır'a, Kuzey ve iç Afrikadan sonra Anadolu'ya
Osmanlılarda Esrar ve Esrarkeşler
Osmanlılarda Esrar ve EsrarkeşlerOnur Gezer · İletişim Yayınları · 202084 okunma
Reklam
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
İLKBAHAR ÖNCESİNDE KARAMSAR VE İYİMSER DÜŞÜNCELER
Uzun, kirli, sarı Bir sözcüğün parmakları Sözcüklerin de Yazgıları var Ne kötü Ölüm sözcüğü olmaya tutsaklanmak
Sayfa 167
966 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.