KİMSE KENDİSİ DEĞİLDİ Her insan her toplum bir birikimdi Türk birikimi kimdi? Kimse kendisi değildi Düşününce düşünce nelere kadir Mustafa Kemal Atatürk kendisi miydi?
***** Pek rengine aldırma felek eski felektir, Zîrâ feleğin meşreb-i nâ-sâzı dönektir. Yâ bister-i kemhâda yâ vîrânede can ver, Çün bây ü gedâ hâke berâber girecektir. ***** (Lütfen lûgata bakmaktan üşenmeyerek veya varsa, bilen bir dostunuzdan rica ederek, dikkatle okuyunuz.)
Sayfa 342 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Ziya Paşa'nın Terkib-i Bend'inin Son Yedi Bendi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
1960 ve 1970'lerdeki kalem kavgaları: 1960'ların başında Atsız Orkun'da ve Millî Yol'da yazmaktadır. Bedii Faik'in 18 Şubat 1962 tarihli Dünya gazetesinde, 1944 olaylarından bahsederek Atsız ve arkadaşlarını Naziler safında savaşmak üzere hükümeti ele geçirmekle suçlaması üzerine Millî Yol'un 6. sayısında (2 Mart
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
TÜRKÇÜLÜK DÜŞÜNCESİNİN MİSTİK ÖNDERİ (ATSIZ'IN FİKİRLERİ) ATSIZ'DA ÜLKÜ / MEFKÛRE: Atsız'ın ülkü ile ilgili en açık tanım ve izahları, 31 Ekim 1947'de, Kızılelma dergisinin 1. sayısında yayımladığı "Kızılelma” başlıklı makalesinin ilk paragraflarındadır. Ülküyü şöyle anlatıyor: "Bir milletin yürütücü kuvvetine
Reklam
Lâ'net ola ol mâle ki tahsilîne ânın, Yâ dîn ola yâ ırz ü yâ namus ola âlet. Âdem olanın hayr olur âdemlere kasdı, İnsânlığa insânda budur işte delâlet. (Lütfen lûgata bakmaktan üşenmeyerek veya varsa, bilen bir dostunuzdan rica ederek, dikkatle okuyunuz.)
Sayfa 340 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Ziya Paşa'nın Terkib-i Bend'inin Son Yedi Bendi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Stoacılar nefret ya da kötü düşüncelerle karşılaştıklarında iki şey yapar. Önce şöyle sorarlar: Bu fikir benim kontrolümde mi? Eğer fikri etkilemek ya da değiştirme gibi bir şansları varsa bunu denerler. Ama yoksa, karşılarındakini olduğu gibi kabul ederler.
TÜRK'E SAVAŞ AÇAN PİŞMAN ÖLÜR Atatürk'ün askeri olmak demek ille de orduda olmak demek değildir. Bu mahşer tufanı ve canlı ölü ibretinin beyin savaşları komutanının askeri olmak böyle bir sırdır. Türk ordusu içinde kurmay eğitimi almış hiçbir komutan son yıllarda yaşanacak olanları ve yaşananları okuma ve yorumlama açısından ileri
Narsist Yakını Geride Bırakmak (II)
…bakıma muhtaç olan narsist ebeveyne yardım etmeyi; bir zamanlar hayatını mahvetmiş, çocuk olma hakkını elinden almış, bugün hâlâ kanayan yaralarını açmış birini üstlenmek ve muhtemelen onun altında kalmak gibi algılamak yerine; ona yardım etmeyi onun kişiliğinden ve sana yapıp ettiklerinden bağımsız olarak, varoluşa olan yaşam borcunu ödemek gibi görmen. Hepimizin payına seçmediğimiz genler, seçmediğimiz coğrafi koşullar, seçmediğimiz ebeveyn, seçmediğimiz çocuklar düşer. Adına ister kader diyelim ister talih ister şans; hayatın kaçınılmaz bir gerçeği bu. Dolayısıyla hepimiz, yaşam amacımızı yerine getirirken birileriyle hayatı paylaşır ya da onlara maruz kalırız. Bu noktada ebeveynin sorumluluğunu almaya karşı ilk başta gelen yoğun olumsuz duyguları öncelikle kabul edip kendine onları yaşama izni vermek; devamında mümkün olduğunca rasyonel bir gözle büyük resme bakarak durumu varoluşsal bir maruziyet gibi kabul edip işe koyulmak en iyisidir. Payına bu borç düşmüştür, imkânların dahilinde ödemek gerekir. Ancak kendini ve varsa çocuklarını koruyabileceğin bir mesafeden yapılmalıdır ebeveyne yardım. Mümkün olduğunca uzaktan ve fazlasıyla değil, olduğu kadar, yani verirken eksileceğini düşündüğün raddeye kadar.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.