Gözkapaklarının altında hapsolmuştu. Gözkapaklarının arasından süzülen gökyüzünün bulanık ışığını görebiliyordu. Kadın, adamın ona baktığını biliyordu, adamın her şeyi gördüğünü biliyordu. Nasıl onları seyreden ben bunu biliyorsam, o da, gözleri kapalı bile olsa, bunu biliyordu. Bu kesindi.
Şimdiye kadar belirgin bir dikkatsizlikle ve gelişigüzel uzattığı bacaklarını, gitgide daha bilinçli, özenli bir hareketle birleştirdiğini görüyordum. Bacaklarını birbirine öylesine sıkıca kenetliyordu ki bedeni şeklini kaybetmekte, alışılmış hacminden gittikçe daha az yer kaplamaya başlamaktaydı. Derken tüm bu çabadan vazgeçti ve hareketsizleşti. Bedeni kesin bir imgenin çizgisel doğruluğuna ulaştı.