Otuz İki Yıl Saklanan Öğütler
Üst düzey profesyonel yönetici babadan oğluna derslerle dolu mektup! Arçelik'in eski genel müdürü ve Akkök Holding'in 17 yıl tepesinde oturan Mehmet Ali Berkman'ın oğlu Tunç Berkman'a yazdığı mektubu okudunuz mu? Her yaştan insanlar için çok ciddi öğütler barındıran 19 Ağustos 1990'da yazılan mektubu sizlerle
Sayfa 33
Denethor ve Pippin
"Şimdi bana hikâyeni anlat sevgili kulum, dedi Denethor, yan nezaket, yarı alayla. "Çünkü oğlumun kendine arkadaş seçtiği birinin sözleri gerçekten de hoş gelecektir." Pippin koca salonda, Gondor Hükümdan'nın delip geçen bakışları altında, arada bir sorduğu kurnaz sorularla deşildiği ve bütün bu süre zarfında olanları dinleyen,
Reklam
Gözkapaklarının altında hapsolmuştu. Gözkapaklarının arasından süzülen gökyüzünün bulanık ışığını görebiliyordu. Kadın, adamın ona baktığını biliyordu, adamın her şeyi gördüğünü biliyordu. Nasıl onları seyreden ben bunu biliyorsam, o da, gözleri kapalı bile olsa, bunu biliyordu. Bu kesindi. Şimdiye kadar belirgin bir dikkatsizlikle ve gelişigüzel uzattığı bacaklarını, gitgide daha bilinçli, özenli bir hareketle birleştirdiğini görüyordum. Bacaklarını birbirine öylesine sıkıca kenetliyordu ki bedeni şeklini kaybetmekte, alışılmış hacminden gittikçe daha az yer kaplamaya başlamaktaydı. Derken tüm bu çabadan vazgeçti ve hareketsizleşti. Bedeni kesin bir imgenin çizgisel doğruluğuna ulaştı.
Öyküde yer alan erkekler insanlıklarını kaybettikle­rinin, insan olarak kendilerini yok ettiklerinin, farkında bile değiller. Peki, niçin değiller? Çünkü kendilerini yöneten şablonların, nesiller boyu dededen babaya ve babadan oğula (kadınların yardımıyla) aktarıldığını anlamamışlar. Korku Kültürü'nün bi­rer robotu olduklarını, yaptıkları şeylerin onları insan olma­nın özünden uzaklaştırdığını bilmiyorlar. Bu erkekler, kendi hayatlarını çöplüğe dönüştürdüklerinin, hayatlarının muhte­şem potansiyel zenginliğini kendilerinden çaldıklarının far­kında değiller. Hüzünleniyorum çünkü, ben bu satırları yazar ve siz bu satırları okurken koca bir toplumsal fabrika bu erkek türünden bol miktarda imal etmeye devam ediyor.
Sayfa 46
Kepler ya da Newton'un buluşlarını, çeşitli kombinezonlar yüzünden bu buluşların açığa çıkmasına engel olan, bunların yolunu tıkayan bir, on, yüz ya da daha çok kişinin hayatları feda edilmeden insanlık öğrenemeyecekti diyelim. Bu durumda bence, buluşunu tüm insanlığa iletebilmek için Newton'un bu on ya da yüz kişiyi ortadan kaldırmaya
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
687 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.