Hızlı yaşa genç öl!
21. yy. balık toplulukları için hızlı yaşa genç öl deyimini kullanmak yanlış olmaz. Geçtiğimiz günlerde Kenya kıyılarında günümüz balıklarının yaşam sürelerinin geçmişe göre kısalması ile ilgili bir araştırma yapıldı. Yaban Hayatı Koruma Derneği’nden (WCS) Tim R. McClanahan ve Johnstone O. Omukoto tarafından yapılan araştırmada günümüz balıklarının, antik dönem balıklarına göre hızlı büyüdüğü ve uzun yaşamandan öldüğü belirlendi. Araştırma, günümüz balıklarıyla, günümüzden 600-1250 yıl öncesi döneme ait 5475 antik balık kalıntısının karşılaştırılmasıyla gerçekleştirildi. Araştırmalar, günümüz balık türleriyle antik dönemde yaşamış balıkların hayat hikâyelerinin farklı olduğunu ortaya koydu. Karşılaştırmalar sonucu, antik döneme ait balık türleri arasında yüksek oranda yırtıcı bulunduğu ortaya çıktı. Günümüzdeyse bitki ve küçük omurgasızlarla beslenen türler daha fazla. Ayrıca günümüz balıkları küçük ve hızlı büyüyen balıklar. Ayrıca MS 100-1100 yılları balık kemiklerinin en yoğun olarak bulunduğu zaman olarak belirlendi. Bunun nedeninin, yüzyıllar boyunca devam eden balık avcılığı sonucunda büyük ve uzun yaşayan balık türlerin sayısının azalması ve geride, hızlı büyüyen, kısa yaşayan, küçük türlerle nispeten küçük avcı balıkların kalması tahmin ediliyor.
Ölüm de doğum kadar olağandır orda. Dirençlidirler. Sanırım susarak yatıştırılmış hüzünler, acılar kişiye giderek daha derinden koyuyor. Coşkular da, ilenmeler de oralarda bir çığlık gibi bırakılmış, yalnız, yalın yaşanır. Yoksa nasıl yürütürler Emine can, onca yoksulluğun kupkuru kıldığı yaban hayatı. Doğanların, en az yarısını çocuk mezarlarına analar nasıl gömerler?
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Yakup Kadri "Yaban"da köy gerçeğine şöyle bir dokunacak olmuştu, kıyametler koptu, Türk köyüne iftira etti, diye. Türk köyünü hâlâ "çoban kaval çalar ânın hayatı şairanedir" dizesindeki havayla düşünenler bu memleketi tanımıyorlar, onun gerçekleriyle hallü hamur olmadıkça köyü bildiğimizi iddiadan, onun adına avukatlık etmekten vazgeçelim bari.
Zaman böyle geçiyor
Zifiri karanlıkta uyanmaktan beter bir sey yoktur . Geri dönüp , hayatı sil baştan yaşamak gibi bir şey bu . Gözlerini ilk açtığımda , bir başkasının yaşamını sürdürüyor gibiydim . Çok , çok uzun bir süre sonra , yaşam , benim kendi yaşamımla uyum sağlamaya başladı . Garip bir biribirinin üzerine bindirme bu , benim kendi yaşamım bir başkasınınki gibi... Benim gibi bir insanın yaşıyor olması bile akla yakın bir şey değildi .
560 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 23 days
Alexander van Humbolt
Leopold, Murray, Nash yada Darwin öncesinde her şeyin nasıl ve kiminle başladığına dair muhteşem bir anlatı. Alexander van Humbolt'u tanımamak özellikle doğaya, yaban hayata ilgili olanlar için önemli bir eksiklik olabilir. " Yalnızca hayatı renkli ve macera dolu değildir, aynı zamanda hikayesi doğayı neden bugün gördüğümüz şekilde gördüğümüzü anlamlandırır. Bilimler ve sanatlar, nesnel ve öznel arasında keskin bir sınır çizmeye çalıştığımız dünyada Humbolt'un doğayı ancak hayal gücümüzü kullanarak gerçek anlamda anlayabileceğimize dair iç görüsü onu bir vizyoner yapmaktadır."
Doğanın Keşfi
Doğanın KeşfiAndrea Wulf · Ayrıntı Yayınları · 2017140 okunma
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Romanda Oslo'da Fagerborg Lisesinde edebiyat öğretmeni olan Elias Rukla'nın yaşadıkları anlatılıyor. Kitabın başında Elias'ın , Henrik İbsen'in "Yaban Ördeği" adlı tiyatro eserini işlediği derse konuk oluyoruz. Öğrencilerle birlikte bizim de dinlediğimiz ders ve öğrencilerin ilgisizliği, okulların dünyanın her yerinde aynı sıkıcılıkta olduğunu düşündürüyor ister istemez. Elias Rukla'nın oyun hakkındaki farklı düşünceleri ve soruları da bu eseri okuma isteği doğuruyor. Romanı iki bölüme ayırırsak ilk bölüm Elias'ın okulda yaşadıklarını anlatıyor. İkinci bölümde ise karısı ile nasıl tanıştığı ve hayatı ile ilgili aldığı çok önemli bir kararı öğreniyoruz ki kitabı ilginç ve sürükleyici hale getiren de bu bölüm oluyor. Bence okunası bir kitap. Norveç edebiyatından güzel bir örnek.
Mahcubiyet ve Haysiyet
Mahcubiyet ve HaysiyetDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 20192,516 okunma
Reklam
)Günler Perişan( yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zamanşuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde herşey hem acıya, hem umuda benzergün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin
“Bir insanın elinden hayatı boyunca kendisini kandırdığı şeyi aldığınız anda mutluluğunu da bitirirsiniz.”
Hayatı oluruna bırakmak ne büyük çılgınlık.
Sayfa 409Kitabı okudu
124 syf.
9/10 puan verdi
sanatdolusu
instagram.com/sanatdolusu . ⭐ Norveç'in bağrından bir İskandinav esintisiyle tekrar karşınızdayım. Andreas Doppler oldukça başarılı ve düzenli bir aile hayatı olan bir aile babasıdır. Bir gün ormanda bisikletinden düşünce bu makineleşmiş hayatının sorgulamasını yapmaya başlar. Bunca günlük yaşantı zırvalıklarının ne uğruna olduğunu düşünmeye başlar. Kendini tamamen ilkel hayatın kollarına bırakarak ormana yerleşmeye karar verir. Ormandaki tek dostu çok ilginç bir vesileyle tanıştığı geyik yoldaşı Bongo'dur. ⭐ Avcı ve toplayıcı hayata iyice adapte olan Doppler yağsız süt krizine girince olayları bir adım daha ilerleyip takas işine de girişir. Bu esnada geride bıraktığı hayatıyla ilgili bazı sorunlar yaşamaya devam eder. Üstüne üstlük sakin ve huzur dolu yaban hayatı yavaş yavaş baltalamaya başlar. ⭐ Tüketim toplumu ve sosyolojik klişeleri eğlenceli bir dille anlatan Erlend Loe'nin bu kitabı toplumsal rest başlığında adeta bir başyapıt.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199.5k okunma
815 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.