Hepimizin bir kişiliği var. Peki gerçekten bir kişilikten mi oluşuruz?
Kitabın konusu çok orijinal, başladığımda belki bu tür bir konu ile ilk kez karşılaşmış olmamdan kaynaklı, büyük bir şaşkınlık yaşadım.
Sandığımız kişi, sanmadığımız kişi, sandıkları kişi... Hepsi bir kişi mi, yoksa her birimiz birçok kişi miyiz? Herkes bizi, bizim
Bu kitap hakkında bir şeyler karalamak istedim. Fakat ne karalayacağım? bilmiyorum ki, ama kendime kızdığımı söyleyebilirim, kendime kızmamın sebebi ise bu kitabı fazlasıyla erteledim.
Nedeni kısa kitap sevmeyişimdi. Nitekim kısa kitaplar da kitaplar dolusu duyguları yaşatabiliyormuş, kısa kitaplar da acıyı, üzüntüyü, pişmanlığı, şevheti, KORKU'yu iliklerine kadar hissettirebiliyormuş. Aslında bunu
Kör Baykuş kitabında deneyimlemiştim bu kitapla daha da pekiştirmiş oldum.
Bu kitabı okuduğum sırada ya da daha doğru deyişle bu kitabı yaşadığım sırada
Korkuyu Beklerken hikâyesi yadıma düştü. Aralarında fazlasıyla benzerlikler vardı bana göre.
Kitabı okurken bir tarafın korkusundan, acısından zevk duyuyorken, diğer tarafın korkusundan, acısından, ezilişinden üzüntü duyuyordum.
Bir tarafta hakedilmiş bir korku varken, diğer tarafta hakedilmemiş bir korku ve korkunun sonucunda yaşanılan,eziyetler, üzüntüler ve acılar vardı.
Peki hangi kitap korkunun doğurduğu sonuçları hakediyordu?
Tanıştığınız gününün gece yarısında onu ilk kez özledin. Yazgına duyduğun derin sadakatin ilk gönül yarası. İlk ayrılığınız oldu böylece; hiç bitmeyen, sonu gelmez ayrılıkların başlangıcıydı bu.
Sayfa 20 - O günden bu yana gerçeği bilmenin ağır hesabını, her gece uykusuzluğunla ödedin. Bütün ihtimallerde gitmek var. Bütün ihtimallerde ölmek. Sonunda büyük acılara gebe olmayan hiçbir şey hakikat değildir. Belki aşk bu yüzden hakikatlerin en büyüğüdür.Kitabı okudu
°°°
Kudüs'te sanki taze kan bulmuş, Rabbim tarafından rızıklandırılmıştım.
Kudüs'le hatıralarım, Filistin'e olan sevgim ve savaşmaya olan isteğim tekrar canlandı.
Topraklarımızı işgal eden Siyonizm'i cezalandırma isteğim yeniden yadıma düştü.
°°°