~
❝
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık,
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
❞
~
Denizlerden
Esen bu ince yel saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Özlem ve gurbet sıkıntısıyla akşam ufkuna bakan
Bu gözlerinle, bu üzüntünle sen ne güzelsin!
Ne sen,
Ne ben,
Ne de güzelliğinde toplanan bu akşam,
Ne de düşünce acılarına bir liman
Olan bu mavi deniz
Can sıkıntısını anlamayan kuşakla tanış değiliz.
Sana yalnız bir ince taze kadın,
~
❝
Bedenlerin yan yana olmasıyla değil ki beraberlik. Ya da yanımızda kimse yokken yalnız değiliz ki.
—Ama bir şeyler eksik olmaz mı, o yanında yokken?
—Hiçbir an, hiçbir şey eksik değil. Her an, her şey tam. Tam da olması gerektiği gibi..
❞
~
Sayfa 121 - Mona Kitap-Alfa Yayın GrubuKitabı okudu
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz.
Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz.
Şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta
Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum
Yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman
Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz.
Erkek ve kadın, iki farklı hayvan.
Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan.
Mesele bu