Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Adam altında bir yılan olduğunu bilmiyor.
Kadın da adamın üzerinde ağır bir taş olduğunu bilmiyor. Kadın şöyle düşünüyor:
“Düşeceğim ve tırmanamıyorum çünkü yılan beni ısıracak.. Adam neden biraz daha kuvvet kullanıp beni yukarı çekemiyor!”
Adam şöyle düşünüyor:
"Çok acı çekiyorum! Yine de seni hala elimden geldiğince çekiyorum! Neden biraz daha fazla tırmanmaya çalışmıyorsun?!"
Siz karşı tarafın baskı altında olduğunu göremezsiniz. Karşı taraf da sizin ne kadar acı çektiğinizi göremez.
Hayat böyledir işte;
İş,
Aile,
Aşk,
Arkadaşlık
farketmez.
Mesele ne olursa olsun birbirinizi anlamaya çalışmalı, farklı düşünmeyi öğrenmeli, empatiyle yaklaşarak daha iyi iletişim kurmayı denemelisiniz..
Unutmayın ki bu dünyada yalnız değiliz.
Anladığımız ve anlaşıldığımız kadar varız...
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
YouTube kitap kanalımda Mecburiyet kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Mecburiyet : Zorunluluk, yükümlülük anlamlarına gelen bir kelime. Peki bu kelime bizi neden bu kadar etkisi altına almak zorunda? Bir şeylere gerçekten de mecbur muyuz? Kitabın kapağındaki adamın o kaçınılmaz