Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dilde yapılacak yanlışlık, sadece dile değil aynı zamanda ruha da kötü etki yapar.
Modern insanın en büyük arzusu ve motivasyonu "başarı" üzerine kurulmuştur. Hayatınızın erken dönemlerinde önünüze bir sürü hedef konulur ve o hedeflere ulaşmak için hayatınız boyunca çabalar durursunuz. Hiç kimse de size, o hedeflere ulaşmak isteyip istemediğinizi sormaz. Çünkü her nasıl oluyorsa, sizin için en iyi olan şeyin ne olduğuna hep başkaları karar verir. En ilginç olanı da bizim bu durumu normal bir şeymiş gibi kabullenmemiz. Şöyle anlatalım: Diyelim ki öğle yemeği için daha önce hiç gitmediğiniz bir mekâna gittiniz. Mekânın garip çalışanları, ne yemek istediğinizi sormadan önünüze bir tabak bezelye ve bir şişe şalgam koyup gittiler. Oysa siz oraya et dürüm yemek için gitmiştiniz. "Boş ver dürümü, madem önüme bezelye koydular en iyisi onu yiyeyim bari" deme ihtimaliniz nedir? Muhtemelen önce yanlış sipariş geldiğini sanırsınız. Ama garson "herhangi bir yanlışlık olmadığını ve bezelyenizi yemeniz gerektiğini" söylesin. Hatta bunun için sizi biraz da zorlasın. Ne yaparsınız? Muhtemelen bezelyeye dokunmadan sinirli söylemler içinde o mekânı terk edersiniz. Yani siz, kendi kararlarını verebilen bir insansınız ve hiç kimse size zorla bezelye yediremez. Keşke hayatımız boyunca zorunlu tutulduğumuz her şeye, gariban bezelyeye verebildiğimiz tepkiyi verebilseydik.
Reklam
Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli
Dini kesimi, özellikle alimleri gıybete sevkeden durumlar vardır. Örneğin dini konulardaki yanlışlık ve haksızlıklar karşısında öfkelenmek, dini hassasiyetin bir sonucu gibi görünen tenkit ve beyan, gıybetin en gizli ve anlaşılması en güç sebeplerinden biridir.
..psikiyatri, farklı farklı sosyal ve siyasi, kültürel ve öğre­tisel alanlar tarafından bir yerlere sürüklenmektedir: Kâh her insa­nı ve her şeyi psikiyatri konusu yapmaya, kâh da her türlü (olası) psikiyatrik gerçekliği yadsımaya (tanımamaya) sevk eden sonsuz bir kirlilik ve dışlama (yanlışlık) döngüsü içinde yer almaktadır.
Sayfa 37 - YKY / Çev. Meryem Mine ÇilingiroğluKitabı okuyor
Evlilik... Ne büyük bir yanlışlık, ne büyük bir hayal kırıklığıydı.
Reklam
Çünkü burada insanlar bir yanlışlık gibi ölüveriyor. Sen bir yanlışlık olamayacak kadar güzelsin.
Zira göz, bazen uzağı yakın, yakını da uzak görerek yanılabilir. Kalbin müşahedesinde ise yanılma mümkün değildir. Esas olan kalp basiretinin açılmasıdır. Kalpteki basiret açıldıktan sonra görülende yanlışlık tasavvur edilemez.
Çokça âmin.
Ya Rabbi, sen biliyorsun, biz bilmiyoruz! Kalbimizde bir eğrilik varsa, niyetimizde bir yanlışlık varsa, bizi doğrult, bizi düzelt, bizi hidayet eyle. Sana nasıl kulluk etmek gerekiyorsa, öyle kulluk edebilmeyi nasip eyle bize.
Sayfa 154 - İz Yayınları
Aldığı ilk solukta fark etti bir şeylerin yolunda olmadığını. Havada bir yanlışlık vardı.
Sayfa 208
Reklam
Sistemde bir hata vardı; belki de şimdiye dek karşı çıkılmaz gördüğü uğruna bir çok kişiyi feda ettiği, şimdi de kendisinin feda edildiği ana kuraldaydı yanlışlık yani " varılacak sonuç, kullanılan yolları haklı kılar" kuralında. Devrimin yarattığı sadık kardeşliği yok eden hepsinin deliler gibi dağılmasına yol açan bu cümleydi işte.
Yabancı bir askerin Osmanlı ordusu hakkındaki görüşleri
"Müttefiklerin orduları, salîb namına hudutları geçtikleri zaman Osmanlılar, böyle kuvve-i maneviyesi kırık bir ordu ile savaş alanına girdiler. Daha ilk çarpışmalarda, Müslüman sınıfları arasına sokulan gayrimüslimlere itimadın ne kadar büyük bir yanlışlık olduğu anlaşıldı. Ateş başlar başlamaz grup grup Hıristiyan askerler, başlarındaki askeri atarak karşılarındaki düşmana iltihak ettiler."
İngilizler
Bundan çıkaracağımız ders şudur: İngilizlerle alışverişin olunca sana boynundan bağlı iki torba uzatırlar. Birinin içinde bır yılan, öbürünün içinde bir sürü altın vardır. Talihin varsa altın dolu torbayı seçersin. Ama çok geçmeden öğrenirsin ki, İngilizler sana hiç haber vermeden son dakikada keseleri değiştirebilirler. Talihin yaver gitmezse yılanlı torbayı alırsın. İngiliz, yılan seni sokuncaya kadar bekler, sonra, 'Bir yanlışlık olmuş, kusura bakma, buyur öbür keseyi al,' der.
Sayfa 221 - Nora kitapKitabı okuyor
Dünya yüzünde yaşayan milyarlarca insan ayrı, Rukiye ayrı. Herkes doğru, o yanlış. Herkes akıllı, o aptal. Bu yüzden hep kaybediyor. Kimse onun çektiklerini çekmiyor, demek ki kendisinde bir yanlışlık var.
Esas olan doğrudur, yanlışlık doğrudan saptığımız zaman aklımıza ve irademize musallat olan bir arazdır. Eşya özünde güzeldir, çirkinlik ancak güzelliği kaybettiğimiz zaman ruhumuzu ve dünyamızı karartan bir durumdur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.