Çağımızın Virüsü Yalnızlık
Yalnızlığım beni hiç yalnız bırakmaz, Her sabah uğurlar akşam karşılar. Tek sorun, -İnsan yalnızlığına sarılamıyor ki. . -Bazılarının insan fobisi var, Adına yalnızlık diyorlar.- -Yalnızın kapısı, açılacak olmasından değil,
Reklam
Çok yalnızım. Yalnızlığımı gidermek için aldığım her tedbir, yalnızlığımı çoğaltmak oluyor.
Sayfa 36 - Büyük Doğu Yayınları
Çok yalnızım. Yalnızlığımı gidermek için aldığım her tedbir, yalnızlığımı çoğaltmak oluyor.
İnanılmazsınız sayın Atay
Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir?
Kendimle ilgili olan gerçekte, sınırsızlığın kesinliğe dönüştüğü yere vardım, ileri yaşın daimi sarsıntı derecesine, zihnin gittikçe felsefi ve felsefesel yalnızlığına; orada insan, beynin artık kendisi olarak var olmamasına yol açan her şeyin sürekli bilincinde oluyor... Hakikat şu ki gittikçe her şey olduğuma inanıyorum, çünkü artık gerçekte hiçbir şey değilim.
Sayfa 105 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana. (...)
Sayfa 32 - Metis Yayınları, 9. Basım. Çev: Avi PardoKitabı okudu
Ayrılığı Anlamak ve kabullenmek...
Geçmişinde kaybettiklerim hiç ummadığım anlarda su yüzüne çıkıyor. Yaşamın akışında kaybettiklerimden çok, bile bile kaybettiklerim acıtıyor canımı. Elinin altında olduğunu sandığın ve bir anda elimden kayıp gidenler... Bazen yüreğime taş basarak kaybetmek zorunda olduğumu kabul ettiklerim. Gözümden yaşlar süzülürken sırtımı dönüp gittiklerim, vazgeçtiklerim... Eski aşklar, eski sevgililer, eski dostlar... Kaybedilenlerin gözlerinde yıllar sonra gördüğün gülücükler mutlulukla acıyı aynı anda yaşatıyor. Onun mutluluğu, senin kayboluşun. Geriye dönemez, bir kez daha saramazsın. Sen, gecenin ayazında yalnızlığına sarılır, bugününe bakmaya devam edersin. Kırgınlıklarınla, gururunla, yalnızlığınla, kaybolduğun şehirle... Aşkın soğuk girdabında, ayrılığın kavurucu sıcaklığında, zamansız yitirişlerin çaresiz yalnızlığında aklın düşüyor bir yüze, bir isme... Kilitleniyor tüm beden, zihin, duygular... Bir an bile hayata karışmak zor oluyor. Olmadık yerde, olmadık zamanda dönüp dolaşıp aynı isme, aynı yüze, aynı kokuya bürünüyor her şey... Kızsan nafile, isyan etsen beyhude... Tadı olmuyor onsuz içtiğin kahvenin, kokusu yetmiyor denizin, çiçeğin... Alışırım elbet yokluğuna, ne de olsa dünya dönüyor değil mi? Dünya dönüyor da ben dönemiyorum. Aklımın düştüğü boşlukta, sensizlikte, sensiz karanlıkta her şey duruyor
Sayfa 147 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.