'... buğu'yu saklamak için dumanı ürettik, duyabiliyor musun emre... âşikar olmasını en çok istediğimiz ama ortalıkta görünmemesi için en bîtab düştüğümüz kahraman yanımız... tüm pejmurdeliğimiz ve herkesliğimiz içinde, heveslere isyân eden tek kimliğimiz... her kömür parçası sadece yanmak için değil elbet her kömür taşı yanmalı yine de, parlayacağı ya da kül olacağı deme gelene dek... toprak kokusu ile...' youtu.be/y2Jsrwwsrmk?si=...
Senin o çöl rengi gözlerinde su arayan bir bedevi gibi yanmak isterdim. Ama suya kendi gözlerimde ulaştım ve seni özlemek kadar acı ve tuzluydu.
Reklam
-Ulaş -Efendim? -Sen arkadaşlarına hep Allah'a emanet diyorsun, neden? Sende mi giderler diye korkuyorsun? -Sevdiğim ve değer verdiğim insanlarla ayrılırken diyorum bunu, ağız alışkanlığı. Çünkü eğer sevdiğin birine ayrılırken Allah'a emanet ol dersen, ölmeden önce mutlaka bir kez daha görürsün onu. -Nereden biliyorsun? -Bilmiyorum. Ama yaratıcının emanetime ihanet etmeyeceğini düşünmek tesellisi olabiliyor insanın..... ~Ateş-yanmak
Işıldayabilmek için önce yanmayı göze almalısın.. "Mum olmak zordur, ışığını yayman için önce yanman gerekir." Mevlânâ "Hamken pişmek, pişerken yanmak" ve yandıktan sonra da küllerinden bir Anka olup uçmak!
Ve bazen yanmak gerek azizim. Buz tutan suyun en kuytu köşesinde .
Oysa eşyayı dahi incitme demişti büyüklerimiz..
İncitmemek için ne çok incindik. Oysa bizi incitenler, incinmez; bilmiyorduk, Yusuf değiliz, boğuluruz biz bu kuyularda geç öğrendik... Yusuf değiliz, zindanlar bizi hasta eder geç öğrendik.. Kenan değiliz; Mısır'a hasret nasıl yaşanır, bu hasretler bizi aşar geç öğrendik.. Süleyman değiliz, bu efendilik bizi yer yutar, efendi köleyken, köle
Reklam
02.53
Ah sevgilim Şimdi seninle olmak vardı, Aynı denizi yanyana izlemek. Belki aynı şarkıyı söylemek. Derin derin gözlerine dalmak vardı. Söyleyeceklerinin heyecanıyla yanmak mesela. Belki de senden yazılan bir şiiri dinlemek... Uzak, değil mi? Hayalinin olurluğuna karşın imkansız. Yalnız hayal olarak zevk vermek için yaratılmış sanki hepsi. Ve belki bir gün sevgilim, gerçekleşeceğine olan inançla insan ölmeli.
Ezelde verilmiş hükmümüz Büküldü boynumuz, kıldan incedir Leyla, uzun ve karanlık bir gecedir İçinde yana yana kül olduğumuz Kaybolduğumuz Hadi ben neyse Leyla Mecnun’a yanmak yaraşır
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar, Varlıkta bütün zevki o cennette duyanlar, Dünyayı unutmuş bulunurken o sularda, -Zalim saat ihmal edilen vakti çalar da- Bir an uyanırlarsa leziz uykularından, Baştan başa,her yer kesilir kapkara zindan. Bir faciadır böyle bir alemde uyanmak, Günden güne hicranla bunalmış gibi yanmak. Ey talih! Ölümden de beterdir bu karanlık; Ey aşk! O gönüller sana mal oldular artık; Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et! Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et! Yahya Kemal BEYATLI
Bir çok satırda buldum, bir çok duyguyu İnsanlar kanıyor, acıyor ve ölüyorlardı Somut ve soyut Var ve yok Âslen ve mecazen Şahit oldum viran yüreklere Her demde bir kana bulanmış ihtiras Ve her sinede masumane birer aşk Rabb, gördüm beşer sırtındaki çula Ebu Leheb’in odunlarından doldurmuş Yanmak ve yakmak için… VSancaktutan|
Reklam
-Bu gri bulutlar ne kadar ağır! -Su taşıyorlar ve yıldırım. -Ateşle su aynı bulutta. -Dirilmek için su, yanmak için ateş. -Ateşle su aynı anda iniyor gökten! -Boynunu uzat. -Halkalardan hangisi cennet? -Halkalardan hangisi cehennem?
Gelmeyeceksin biliyorum, ben sonsuz bir özlem içerisinde sana hasret kalacağım. Hüznüm bağrımı yakacak, ben ona da alışacağım. Yalnızlık korkusu sarmış her yanımı, böyle de yaşayacağım... Gelmeyeceksin biliyorum, Hayalin de alıştıra alıştıra uzaklaşacak benden. Mutluluk, bir güvercinin kanatlanıp yok oluşu gibi terk edecek beni, İstesem de artık kulaklarım duymayacak zarif sesini... Gelmeyeceksin biliyorum, Beni çaresizlik duyduğum şehirde bir başıma bırakacaksın. Korkularımı gizlettiğim meydanlarda aratacaksın. Bir defa yanmak neyse de, sen beni her gün yeniden yakacaksın..
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.