Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnızlığı Denemek
gecenin ortasında ne işin var yıldızlara dokunma yanarsın bak birazdan ay da batacak karanlık bulaşmasın ellerine tersine döner yolunu bulamazsın içi dışı uzay tozu yansımalar sahi mi yalan mı anlayamazsın bir rüya gemisi iskele sancak dokunup geçiyor hayallerine ağlayasın gelir ağlayamazsın
Ayrılık Sevdaya Dahil
telâşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
Reklam
KOLB'ÜN DÖRT BASAMAKLI ÖĞRENME DÖNGÜSÜ Kolb'ün Öğrenme Kuramı'nda 'öğrenme döngüsü'nün dört basamağı vardır. İnsan öğrenirken bu dört basamak­tan geçer. 1. Somut yaşantı: Kişinin yeni bir deneyim yaşaması ya da önceki bir deneyimini yeniden yorumlaması. 2. Gözlemler ve yansımalar: Yeni bir deneyimin gözlem­lenmesidir. Anlama ve deneyim arasındaki uyumsuz­luklar dikte değerdir. 3. Soyut kavramsallaştırma: Düşünerek yeni fikirler orta­ya çıkarmak. Halihazırda olan bir soyut kavramın de­ğişimi ile de olabilir. 4. Yeni durumlarda kavramlan test etme: Yeni fikri haya­ta farklı ortamlara uygulayarak test etme.
bir dil ki sanki tamamıyla bir insan olsun
- Bilseniz, şiirin nasıl bir dile muhtaç olduğunu bilseniz! Öyle bir dil ki... Neye benzeteyim bilmem? Konuşan bir ruh gibi güzel söz söylesin, bütün kederlerimize, sevinçlerimize, düşüncelerimize, o kalbin bin türlü inceliklerine, fikrin bin çeşit derinliklerine, heyecanlara, öfkelere tercüman olsun, bir dil ki bizimle birlikte gurubun hüzünlü renklerine dalsın düşünsün, bir dil ki ruhumuzla beraber bir matemin kederiyle ağlasın. Bir dil ki asabırnızın heyecanına eşlik ederek çırpınsın... Hani ya bir kemanın telinde yakalanamaz, anlaşılamaz, bir kurala bağlanamaz nağmeler olur ki ruhu titretir... Hani ya, tan yeri ağarmadan ufuklara hafif bir renk uyuşmasıyla dağılmış sisler olur ki üzerlerinde resmi yapılamaz, belirlenemez yansımalar uçar, bakışiara buseler serper ... Hani ya, bazı gözler olur ki sonsuz karanlıklada dolu bir ufka açılmış kadar ölçülemez, nerede biteceğini anlamak mümkün olamaz derinlikleri vardır, duyguları yutar ... İşte bir dil istiyoruz ki onda o nağmeler, o renkler, o derinlikler olsun. Fırtınalada gürlesin, dalgalarla yuvarlansın, rüzgarlada sarsılsın, sonra veremli bir kızın yatağı kenarına düşsün ağlasın, bir çocuğun beşiğine eğilsin gülsün, bir gencin ümitle parlayan bakışına saklansın. Bir dil... Oh! Saçma söylüyorum, zannedeceksiniz, bir dil ki sanki tamamıyla bir insan olsun.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
İnsan sağlıklıyken bile aynaya bakmamalı, çünkü yansımalar insanın ruhunu tüketir.
Sanki kişiler gözlerine kendi geçmişlerinin birer merceğini takmış, şimdi ve burada olan hakkında tartıştılarını sanırken aslında kendi geçmişlerinin birer hologramını (geçmişten geleceğe yansımalar) görmekte ve onunla mücâdele etmektedirler.
Reklam
İnsan denen varlık kendine inanmayı bıraktığında başarısız olmaya mahkûmdur, fakat bilmesi gereken, kendine gerçekten inanarak hareket ettiğinde aşamayacağı hiçbir şeyin olmadığı.
Sayfa 324Kitabı okudu
Yalnız kurtlar ısırıldıkça güçlenir, yaralandıkça bilgeliğe erer, yalnız kadınlar da tıpkı o kurtlar gibidir; enkazlardan yüksek dağlar yaratırlar; çünkü her yıkım onlar için daha güçlü bir ayağa kalkış, daha dik duruşlu bir yükseliştir.
Sayfa 287 - İkinci AdamKitabı okudu
Hikâye yazmak, hayal etmeyi gerektirir ve tıpkı sevmek gibi yalnızca korkusuzların işidir; bir insanı sevip risk almak gibi sonucun ne olacağını bilmeden cesurca yolunda yürümektir. Ve aşk, ileride bir gün kaybetme ihtimali varken korkusuzca sevmektir.
Sayfa 182 - İkinci AdamKitabı okudu
Ayrılık Sevdaya Dahil
- 1. Açılmış sarmaşık gülleri Kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvalanmış İçimde keder Uzak bir telefonda ağlayan
Reklam
"Sularında havuzun yansımalar yüzedursun: Görüntüyü bulmaya bak."
telâşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
Geçit oluşup kapı tamamen ortaya çıktığı anda üçgenin merkez noktasına bakakaldı Veera. Zira dalgalanmaların içinde kendisinin birden çok yansımasını görebiliyordu. Birçok paralel gerçekliğe ve birçok Veera’nın varlığına işaret eder gibi, parçalanarak ilerliyordu yansımalar...
Esasında bir insanın potansiyelini keşfedebilmesi için de kendisini, duygu ve düşüncelerini ortaya koyması ve diğer insanlara açması gereklidir. Dışarıdam aldığımız yansımalar gerçek potansiyelimizin ne olduğunu görmemizi sağlaması açısından önemlidir. Ama suskun kalmak, kendini gizlemek ve içe kapanmak sizi topluluk içinde bir hayalete dönüştürür. Bir savaşçı kendini ancak cephede gösterebilir.
Sayfa 72
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.