Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimsenin oğlu gibi olamadım. Ne annemin ne babamın ne de kayınpederin. Ama baba oldum. Oğul olmak ne demek bilmiyorum ama bir oğlum var. Koca dana oldu şimdi. Doğduğu ilk gün aldım bunu kucağıma, dedim "Ben seni çok seveceğim, bunu da sana göstereceğim." Yapamadım. Seviyorum ama bunu ona gösteremedim. Öyle sokakta elini tutamadım, okula gönderirken yanaklarından öpemedim, omzuma alıp gezdiremedim. Yapamadım işte, denedim ama pek olmadı. Sanki oğlum benmiş aslında, benim çocukluğummuş da ben ona babalık ediyormuşum gibi hissettim. Hoşuma gitmedi o hal. Ama seviyorum çocukları, çok seviyorum.
Ben çok denedim oğlum zamanında. Çok emek verdim. Yapamadım, olmadı. Zor oldu, kolay oldu bazen. Yazık oldu, yalan oldu belki ama eskisi gibi olmadı.
Reklam
Bir süre sustu, sonra gözlerini kaldırmadan devam etti: Bir tek şey için gelmek istemiştim buraya ama olmadı, yapamadım. Sonradan pişman olabileceği bir itiraftan korumak için cevap vermedim. O da üstelemedi.
Zamanin kiyisinda yitirdigim sonsuzlugumsun sen. Karanlikta kaldi bir yanim. Diger yarisina muhtactim halbuki. Olmadi. Yapamadim. Kaybettim bizi. Her gecen gun biraz daha suruklendim. Senden bagislanma dilenmiyorum, sana yasattiklarimdan sonra bunu asla isteyemem., bu hanceri ben soktum yuregine,ama en cok da kendi yuregime. Hatiralarimda seni daha fazla yasatamadim ben. Baska yuzlerde bulmaya calistim,baska nefeslerde kokladim suretini. Baska tenlerde avuttum hasretini. Pjsmanligim hukumsuz,nefretim sonsuz kendime. Bir af dilenisi degil bu,cunku ben kendimi asla affetmeyecegim.
Sayfa 79 - InkilapKitabı okudu
Kimsenin oğlu gibi olamadım. Ne annemin ne babamın ne de kayınpederin. Ama baba oldum. Oğul olmak ne demek bilmiyorum ama bir oğlum var. Koca dana oldu şimdi. Doğduğu ilk gün aldım bunu kucağıma, dedim "Ben seni çok seveceğim, bunu da sana göstereceğim." Yapamadım. Seviyorum ama bunu ona gösteremedim. Öyle sokakta elini tutamadım, okula gönderirken yanaklarından öpemedim, omzuma alıp gezdiremedim. Yapamadım işte, denedim ama pek olmadı. Sanki oğlum benmiş aslında, benim çocukluğummuş da ben ona babalık ediyormuşum gibi hissettim. Hoşuma gitmedi o hal. Ama seviyorum çocukları, çok seviyorum.
"Olmadı," deme. "Oluyor," de... "Bitiremedim," deme. "Bitiriyorum," de... "Yapamadım," deme. "Yapıyorum," de... "Başaramadım," deme. "Başarıyorum," de... Kelimelerin çıkış yeri beyninizdir etki alanı ise vücudunun %50'sinden fazlasını oluşturan Sudur. Su etkilendiği kelimeye göre sana sonucunu yaşatır.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
"Benden nefret ettiğini sanıyordum." "Denedim. Fakat olmadı, yapamadım."
Ve ben onu çok zararlı bir dezavantajdan kurtardım ki kendim için asla yapamadım bunu: O hiç küçük olmadı ve korku nedir hiç bilmedi. Sen, şimdiki boyuna ulaşmandan önce sen olan cücenin halini hatırlıyor musun, McCandless? Altmış santim boyundaki o yer cücesinin? Bir metre boyundaki o bücürün? Yüz yirmi santim boyundaki o bodurun? Sen küçükken dünyanın sahibi devler senin kendini onlar kadar önemli hissetmene hiç izin verir miydi?
'Sen de çocuğun da şeyhin'
"Eşim Ahmet Ş., benden önce sanığın tarikatına girmiş, tabi olmuş, beni de oraya götürmek istiyordu. Fakat ben kabul etmiyordum. Birkaç defa sanığın resmini getirdi. Yırttım, attım. Gitmeden önce tarikatta gayri ahlaki şeyler olduğuna ilişkin bir bilgim de yoktu. Bu şekilde yaklaşık 3 yıl geçti. Bu sırada eşim büyülenmiş gibi gidiyordu. Bazen 3-4 gün gelmiyordu. Tüm paralarını tarikata veriyordu. Bana 'Sen de çocuğun da şeyhin' diyordu. Bunun üzerine ben hem çocuğumu hem yuvamı kurtarmak için şeyhin yanına gitmeye razı oldum. Bundan önce eşim sanıktan okunmuş su getirip içmemi istedi, ben içmemiştim. Fakat sonradan öğrendiğime göre yemeklerime katmış, eşyalarıma ve evin her köşesine serpmiş. Bu da beni etkilemiş olmalı. "İlk zamanlar önemli bir şey olmadı. Bana ders veriyor, zikir çekmemi istiyordu. Ben kendisine Mevlana'yı sevdiğimi, derse gerek olmadığını söylüyordum. Bu konuşmalarımızdan birinde 'Bana gece vahiy geldi, ben artık Mevlana da oldum' diye söyledi. Bu şekilde bir yıl kadar gittikten sonra kendisi bana 'badeleme' denilen bir şeyden bahsetti. Artık zamanının geldiğini, bunu yapmazsam müritliğimin kabul olmayacağını, İslam'da ilerleyemeyeceğimi, öldüğüm zaman kendisinin şefaat edemeyeceğini söyledi. Fakat dediği şeyi anlatınca benim midem bulandı. Ben badeleme denilen cinsel organını ağzıma almayı yapamadım."
Sayfa 133 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bisikletçinin neşeli evini hiç unutamam. Bütün yaşamımca böyle bir evi özledim, böyle bir evim olsun istedim, içindeki kahkahalarla dans eden bir ev... Ama olmadı bitürlü, yapamadım, bundan sonra da yapamayacağımı biliyorum. Çünkü, yaşamın koşulları beni, hergünün ertesi sabahı sınava girecek bir öğrenci durumuna getirdi. Akşam yemeğinden kalk, çalışma masasına otur... Bu değişmez düzen pek seyrek olarak değişecek olsa, kendime karşı suç işlemişim gibi vicdan azabı duyarım.
188 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.