Hayvanlarla başlayalım. Charles Darwin şöyle demişti: "Hayvanlar, sevgi ve sempatinin yanı sıra, içimizde ahlaki denilebilecek sosyal içgüdülerle bağlantılı başka nitelikler de sergiler." Hangi hayvanlar bilinçli olabilir? Eve geldiğinizde heyecandan kuyruğunu sallayarak sizi kapıda selamlayan köpek aslında öznel mutluluk hissini mi deneyimliyordur? Yoksa bu dönüşünüzü kafa okşama, bir kâse yiyecek ve bir akşam yürüyüşüyle ilişkilendiren öğrenilmiş bir davranış midır? Köpek besbelli iki şekilde de mutludur, fakat köpek gerçekte mutlu olduğunu biliyor mudur? İşte asıl soru bu. Hayvanlar bilinçli midir? Eğer duyarlı olduklarına inanıyorsanız, eğer acı gibi duyumları hissedebiliyorlarsa o zaman hayvanların bir "benlikleri" var demektir. Bir şey acı hissediyor. Ama bu bilinç değildir. Bu beynin hoş olmayan zihinsel bir durum yaratan, böylece diğer parçalarının acil olarak hayvanın kaçmasını sağlayan bir parçası olabilir. Belirli bir hayvanın bilinçli olabileceğini gösterebilecek bir şey var mıdır? Bir görüşe göre, bir canlı sahip olduğu öz farkındalık derecesi kadar bilinçlidir. Öz farkındalık ayrı bir şey olduğunun farkında olmak olsa da bilince eşit olmayabilir, en azından bunun önkoşulu gibi görünür.
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Tür olarak distopik bir roman. Peki bilmeyenler için distopya nedir? Otoriter baskıcı sistem demektir.Distopik kitaplar olumsuz bir gelecekten,kötü bir hayattan bahseder. Hikayeler gelecekte geçer. Bu türde yakın zamanda okuduğum kitaplardan örnekler George Orwell'ın 1984 ve Ray Bradbury'nin Fahrenheit 451 var. Distopik romanlarda kast sistemi vardır. Bu kitapta kast sistemi biyolojik ve insanlar doğarak değil yapay rahimlerde(şişe) ihtiyaca göre üretiliyor. Alfa, Beta, Gama, Epsilon gibi sınıflarda üretiliyorsunuz ve sınıfınıza göre koşulllandırma yapılarak yetiştiğiniz için şikayetçi olmuyor ve sorgulamıyorsunuz. Sürekli kullandığınız mutluluk hapları zaten hiç bir şeyi düşündürmüyor.Sisteme uymayan olursa tecritte eğitime alınıyor. Anne, baba, aşk, sinir, üzülme, nefret, din gibi terimler yok. Eskiden kalma kitaplar hiç yok. Tamamı o sistem içinde basılmış yüzeysel şeyler. Vahşiler e ait bölge var. Orası bir nevi bizim gibi. Duygular var. O vahşi bu sistem içine giriyor ve olaylar bu çerçevede dönüyor. Tavsiye ediyorum.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 2021106 okunma
Reklam
30'lu Yaşlarımda
30’lu yaşlardayken kol saatim 5000 liraydı. Bugün 52 yaşımdayım ve babamın 80 yıllık saatini kullanıyorum, 10 liraya almış. İkisi de aynı zamanı gösteriyor. Yine 30’lu yaşlarımdayken ceylan derisinden cüzdanım vardı, 400 Dolara almıştım. Bugün 52 yaşımdayım, cüzdanım sıradan 30 liralık yapay deriden. İçine ne kadar para koyarsam koyayım bir fark yok, pazarda kimse cüzdana bakmıyor. 30’lu yaşlarımda tripleks bir villada oturuyordum. Bugün 1 oda 1 salonda yaşıyorum. Ve aynı yalnızlık var evin her köşesinde, tıpkı koca villada olduğu gibi. 30’lu yaşlarımda BMW arabam, motorsikletim vardı. Şimdi 52 yaşımdayken, onlarla gittiğim aynı yerlere otobüsle gidiyorum, hemen hemen aynı sürede ve yine hemen hemen aynı konforda. Ve gençken pahallı içkiler içerdim, şimdi 30 liralık şarap içiyorum. 4. Kadehten sonra aynı sarhoşluk var. Sadece pahallının farkı cebimde kalıyor. Mutluluğu lükste, markada, pahallı tatminlerde yaşadığımı zannederdim. Şimdi mütevazi bir hayatta daha sakin ama huzurlu olduğumu fark ettim. Seçimleri 30’lu yaşlarımdakileri ölçü alarak yapanlarla, 52 yaşımdakileri ölçü alanlar arasında tek fark var; “son virajda hafızada kalacak olan, nefes mesafesi yaşanan sevgi ve tutku olacak. Elimi tuttuğunda kolumdaki saatin fiyatı ya da markası değil, hissettiğin güven, sıcaklık ve kalbindeki mutluluk kalacak.” Zaten yaşlanıyorum, anılarımda markalara değil, duygulara yetecek kadar enerji var. Keşke aynı pencereden bakabilseydik… Hakan Denker
319 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Latin Amerika’nın Çatık Kaşları: Bir Cehennem Ağacı Olarak Muz Ağacı
Dikkat: Tatkaçıran içerir. Latin Amerika’nın Çatık Kaşları: Bir Cehennem Ağacı Olarak Muz Ağacı Ulaş Başar Gezgin Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Eduardo Galeano’nun bize bıraktığı çok şey var. O, ‘kesik damarlar’la anılsa da, aslında biz onu çatık kaşlarıyla tutuyoruz aklımızda. Çatık kaşlı; çünkü o, toplu ölümlerin sıradan olduğu ‘asi
Latin Amerika'nın Kesik Damarları
Latin Amerika'nın Kesik DamarlarıEduardo Galeano · Alan Yayıncılık · 1988539 okunma
İnsanın" mutlu olmak" için bir nedeni olmalıdır. Bu neden bulunduktan sonra mutluluk otomatik olarak gelir.Gördüğümüz gibi insan, mutluluk arayışında değildir; belli bir durumda yapısal ve uykuda olan potansiyel anlamını gerçekleştirmek yoluyla mutlu olmak için neden aramaktadır. Bu neden ihtiyacı insana özgü olan bir başka olguya -gülmeye- benzer.Birisinin gülmesini istiyorsanız, ona bir neden sunmanız, örneğin bir fıkra anlatmanız gerekir. Onu gülmeye zorlayarak ya da kendini zorlamasını sağlayarak, gerçek bir kahkaha yaratmak kesinlikle olanaksızdır. Bunu yapmak fotoğraf makinesinin karşısında poz veren insanları gülümsemeye zorlamaya benzer; bu son durumda basılan fotoğrafta görülen tek şey, yapay gülücüklerle donmuş suratlardır.
Sayfa 150 - OkuyanusKitabı okudu
266 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 13 days
@hibo_books
Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte Ford, Tanrı’nın yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağda insanlar makinelerden doğar ve üretim kalitesine göre sınıflara ayrılır. Teknoloji mi? İnsalık mı? . ‍️1931 yılında yayınlanan bu romanıyla Aldous Huxley ileriyi görme konusundaki yeteneğini gözler önüne seriyor. Zamanın şartları göz önüne alındığında yapay zeka teorileri, kuluçka merkezlerinde insan üretimi düşüncesi ve eğitimin hipnopedia denilen uykuda eğitim sistemiyle çözüldüğü bir ütopya yaratmak pek de kolay olmasa gerek. . ‍️Kitap distopya eserlerin öncülerinden olarak kabul edilse de benim ütopya-distopya denklemim içerisinde ortalarda yer almaktadır. Duygusal yüklerin kaldırılarak ‘yaşamak için yaşamak’ amacı bir çok insan için keyifli bir durumken, bazıları içinse doldurulamayacak bir boşluk yaratarak bakî kalmaktadır. Baş kahramanlarımızdan Vahşi Jonh’un şu sözü bu durumu daha net anlatmaktadır: “ Ben keyif aramıyorum… Gerçek tehlike istiyorum, Özgürlük istiyorum… Günah istiyorum…” . Kronik vicdan azabı… Eğer kötü bir davranışta bulunduysanız, pişmanlık duyun, elinizden geldiği kadar durumu düzeltin ve bir dahaki sefere daha iyi davranmaya bakın. Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir. . İnsan mutluluk konusunu düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar eğlenceli olurdu. . 266 sy. - İthaki Yayınları - 1931 7/10
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 2021106 okunma
Reklam
763 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.