1000Kitap'a Her Hafta Bir Şiir Kazandıralım
YAPRAK ŞİİRİ Anıyordum baharı çırpınarak Düştü bir gölge şey avuçlarıma Baktım,zavallı ölmüş bir yaprak… Ey hazan artık intikam alma Şimdi zulmetleriyle haykıracak Sana hüsran bakışlı mavi sema… Bu hazan belli,çok fidan kıracak Örtecek dallarıyla yollarımı… Sen,fakat söyle ey güzel yaprak Söyle çehren kadar ölüm sarı mı?
Ali Canip Yöntem
Ali Canip Yöntem
Ey çocukluğun sonsuz baş dönmesi Bir turna türküsüyle yazdım bu şiiri Sevgilim Hangi acıyla yaprak dökersek dökelim İnsan kendini seveceği bir dünya buluyor...
Reklam
Bir turna türküsüyle yazdım bu şiiri Sevgilim Hangi acıyla yaprak dökersek dökelim İnsan kendini seveceği bir dünya buluyor...
kırmızı kediKitabı okudu
Hangi acıyla yaprak dökersek dökelim insan kendini seveceği bir dünya buluyor.
102 syf.
9/10 puan verdi
Can Ceylan, şair ve tıp doktoru dermatoloji uzmanı. Okuduğum ilk şiir kitabıydı. Genel olarak beğendiğim bir kitaptı. Şiirlerinde farklı bir soluk hissettim. Candemi kitabında "Pandemi" adlı güncel şiiri de mevcut. Serüven adlı şiirinden alıntı yapmak istiyorum; "Sen tut Doğar mısın doğmaz mısın ? Diye hiç sorulmadan Gül bir ana hatrına Sürül ömür yoluna Tam bulmuşken ritmini Çalsın kapını ecel Yaşam tünellerinden Dört kollu yolculuğa Orda başlayacak asıl Özlediğin serüven Tohum gibi toprağa Düştüğün o hazin gün ....................." Şiirseverlere tavsiye ederim.
Candemi
CandemiCan Ceylan · Öteki Yayınevi · 01 okunma
TDK ödül konuşmasından.
Bizler gerçekten mutlu kuşaklarız. Türkçe okuyup Türkçe yazdığımız için mutluyuz. Bunun ne demek olduğunu bizden önceki kuşaklar daha iyi bilirler. Onlar, değerli dilbilimcileri, dille uğraşan yazarlar, sanatçılar, işlevini bitirmiş bir Türkçe devralıp tertemiz bir Türkçe yaparak bizlere sundular. Sundular, diyorum, burada kendimden bir örnek vereyim. Kuşkusuz Nurullah Ataç dilimizin özleşmesi bakımından en çok çaba harcayan yazarlarımızdan biridir. Ben şiire yeni başladığım yıllarda Ataç’ın yazılarını dikkatle okur, bazı parçalarını kopya ederek düzyazıma bir dirilik kazandırmayı denerdim. Oysa, yakın geçmişimize bakacak olursak, nice değerli sanatçı salt dillerinden ötürü bugün bize yabancı kalmaktadır. Sözgelimi romancılığımızın büyük ustalarından Halit Ziya Uşaklıgil, Mai ve Siyah’ın başında şu sözleri söylemek gereksinimini duymuştur: “Madem ki yeni nesle mahsus olacaktır, lisanını onun kabul edebileceği bir şekle sokmak teşebbüsün tabii bir icabı demektir”. Düşünülürse, Uşaklıgil’in ölüm yılı 1945’dir. Dilimizin özleşmesi akımı nasıl kısa bir sürede başarıya ulaşmıştır, bu küçük örnek bile açıkça kanıtlamaktadır bunu. Başarıya ulaşmıştır, dedim; oysa başka türlü söylemek gerekirdi. Çünkü dil bir yere ulaşıp durmaz, sürekli olarak olgunlaşır, zenginleşir. Edip Cansever
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.