192 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 30 hours
Kitap alinti gibi geldi. Mevlananin mensibesinde gecen hikayeyi romanlastirmis. İKİ  SALKIM ÜZÜM TANESİ 1500 lü yıllarda, İstanbul'da Topkapı surlarının dibinde küçük bir kulübede fakir bir takkeci yaşarmış. Geçimini Namaz takkeleri örüp, bunları satarak temin edermiş. Fakir olmasına rağmen, gönlü zengin, takva sahibi bir zaatmış İbrahim
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207.3k okunma
354 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Kitabı okumaya başlamadan önce biraz bilgi edinmek amaciyla arama motoruna "Drina Köprüsü " yazdım. Karşıma şöyle bir cümle çıktı:Bosna Hersek'te Mimar Sinan ' in imzası.. Kitabı okuduğum süre boyunca gözlerim Mimar Sinan 'i aradı ve bir kez olsun kitapta adı geçmedi. Gözden kaçabilecek bir durum da değildi ki... Eğer Mimar Sinan' i aramazsa gözleriniz kitabin akıcı bir dil ile yazılmış olduğunu göreceksiniz. Osmanlidaki devşirme sisteminden başlayarak , yine bir devşirme olan Sokullu Mehmet Paşanın köprüyü yaptırma emrini vermesiyle inşaat sürecini, bu süreçteki Abid Ustayı, köprünün tamamlanmasından sonraki geçen süreyi , bu süre zarfında o cografyadaki siyasi, kültürel ve ekonomik değişiklikleri okuyacaksınız. Bu değişimler boyunca o yöredeki insanların psikolojik etkileşimlerini, farklı din ve ırka sahip insanların nasıl hoşgörü içerisinde yasayabildiklerini göreceksiniz. Maalesef ki her şey gün geliyor yara aliyor, köprü de almış midir dersiniz?
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185.6k okunma
Reklam
516 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Öncelikle bir an önce kitabı bitirip müzeye gitmek istiyordum ancak pandemi nedeniyle müzenin şu an kapalı olduğunu öğrendim çok üzüldüm. Okurken mutlaka bu eşyaları görmeliyim diye hissediyordum. Okumaya ilk başladığımda gece yarısıydı ve birkaç sayfa okuyup bırakırım demiştim 50-60 sayfa okumuşum fark bile etmedim içine alıyor roman insanı. Önceleri Kemal'e çok kızdım nasıl nişanlısı varken başka birine aşık olabilir diye. Sonra nişan oldu bitti Fusün ortadan kayboldu Sibel Kemal'in bu durumunu bilmesine rağmen ona inatla yapıştı diye sibel'e de kızdım. Sonra Fusün'un tam 8 yıl Kemal'e eziyet çektirmesine de kızdım abartı buldum. Hatta sondaki trafik kazası baya baya canımı sıktı ne gerek vardı dedim. Ama Kemal'in Orhan Pamuk ile anlaşarak müzesini roman yaptırma fikri nerdeyse gerçekten inanacağım bir hikayeydi hatta öyle olsun istedim ama yazarın sonunda açıkladığı Kemal siz misiniz? Sorusuna cevabı gerçeği gösterdi. Baştan aşağı hep öfke hem merak duyduğum mutsuz sonla biten ama aşırı ilgimi çeken bir romandı. Romanın içinde gerçekten bilet var ve müze açılır açılmaz koşa koşa gitmeyi o eşyaları görmeyi istiyorum
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241.4k okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 hours
Selam️ maraton olmayan maratonun ikinci kitabı Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma ile geldim.. İki hikayeden oluşuyor ve kişinin psikolojik durumunu kusursuz anlatan bir dille yazılmış. Gerçek Zweıg okurları bilir ki Zweıg her kitapta karşımıza farklı biri olarak çıkar. Ve resmen bu kitapta bir hırsızı zanaatkar olarak gösteriyor,siz de ben bunun okulunu okumalıymışım resmen diye düşünebilirsiniz. O kadar güzel doğaçlama,dil ve empati yaptırma yeteneğine sahil ki okurken kaybolup gittiğiniz kitapların arasına ekleniyor. Betimlemeler o kadar kuvvetli ki Zweıg’ın hırsızın hareketlerine hayran kaldığını hissedebilirsiniz. Bu kitap benim için artık diğer Zweıg kitaplarından bir tık üste çıkanlardan oldu. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nun yanında mutlaka okuyun diyeceklerimden! İyi okumalar! Lâkin herkes bilir ki yardım istemeyen birine yardım etmekten daha zor bir şey yoktur. Gözüm neye takılsa onun esrarengiz bir yanını gördüm. Ufak ayrıntılar değil midir her zaman,yanan bir kibrit gibi insanın iç dünyasının en derinlerini bile aydınlatan?
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20236.6k okunma
255 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 16 days
Kitap, Erzincan'da Firat nehri üzerine yapılmak istenen fakat bir türlü yapılamayan bir köprünün hikayesini anlatıyor. Bu köprüyü yaptırabilmek için kendi gündelik hayatından ödün veren, türlü türlü engellere ragmen yine de köprüyü yaptırma gayretinden vazgeçmeyen vali, en nihayetinde yaptırabiliyor. Ancak köprü inşa edilene kadar geçen süre içinde gerçekten o kadar çok şey yaşanıyor ki, kitabın sonuna kadar acaba yine bir engel mi çıkacak diye düşünmeden edemiyorsunuz. Kitabın içinde geçen karakterler çok iyi yansıtılmış. Her birinin kafasından geçen düşüncelerden haberdar olup, karakterlerle bağ kurabiliyorsunuz. Okurken gülümsediğinizi fark edebilirsiniz. Yöre insanının da yaşadığı şeyler tüylerinizi diken diken ediyor. Üstelik bunlar yaşadığımız, belki de halen yaşamakta olduğumuz şeyler. Ülkemizin sorunları... hatta belki insanlık sorunu diyebileceğimiz şeyler. Köprü hikayesinin yanında bir de küçük bir bebeğin hikayesi var. Köprüyle ilişkilendirilmiş fakat aslında bambaşka... öksüz adı. Annesini daha doğar doğmaz kaybediyor (köprü olmadığı için hastaneye yetişemiyor). Kendisini bir başka ailenin yanında buluyor. O ailenin hikayesi ise bambaşka. Neyse hepsini anlatmayım. Okuyun, okutun diyelim. Tek eleştirim, mekan tasvirleri yeterli değil. Kafamda hayal ederken bi şeyler eksik kaldı bende. Onun dışında güzeldi.
Köprü
KöprüAyşe Kulin · Remzi Kitabevi · 20017.5k okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 17 hours
Sevgi Soysal kitaplarında acı çeken, hisli duygularını gösteren-gizleyen insanlardan bahseder, bunun yanı sıra acı çektirmeyi bir güç sanan, dediğini yaptırma köleliğinin efendisi olan, toplumsal kucaklaşmayı ve kucaklaşamamayı anlatan bir örgüsü vardır. Dili iyi, gözlemcidir. Kapıcısından profesörüne, ev hanımından çok bilmişine, boyacısından temizlikçisine, öğrencisinden öğrenemeyeceklere uzanan derin bir vadide sundurmanın altında refleksli bakış açısı sunar. Değişmeyen şeylerin, aslında temeldeki nedenlerini bulmak için değişemeyen nedenlerin bulunması gerektiğini, değişimin bu şekilde olmasını vurgular. Kısacası sonuca değil, kaynağına yönlendirir. Toplumsal bakış açısı bir kavaktır, devrilebilecek gibi olan, ama tutunan. Bağlarını koparınca ilk ensesine dokunanı götüren..
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,200 okunma
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
''ya ben öleyim mi söylemeyince''
Yakın çevremiz, türkülere olan derunî muhabbet ve mahabbetimizden haberdardır. Türkülerde Anadolu coğrafyasındaki bin yıllık maceramızın izlerini, hülasasını, bu topraklardan beslendiğimiz değerler manzumesinin neler olduğunu yakalamaya çalışırız. Türkü dinlemekten muradımız; derin irfan kaynağından zerre de olsa nasiplenmektir. Neyse,
Türkü Dinleme Temrinleri
Türkü Dinleme TemrinleriMehmet Ragıp Karcı · Hece Yayınları · 201919 okunma
456 syf.
5/10 puan verdi
İlk kitabın sonunda büyük bir tuzağa düştüğünü anlayan Claire’nin bir kurtuluşu yok gibi görünüyor. Ve bu kitapta bilinmeyen birilerinin desteği ile bir kurtuluş yaşıyor. Şimdi tek istediği intikam ( sözde ) bunun içinde Tony’nin geçmişini, yaşadıklarını öğrenmeli. Bu arada da Tony asla kendisini rahat bırakmıyor. Türlü oyunlarla yine kendi istediklerini yaptırma peşinde ama Claire yeminli ,bu işten dönüş yok . Bir an önce Tony’den kurtulup Özgür hayatını yaşamak İçin ne gerekiyorsa yapacaktır.
Tutku Oyunları - Yüzleşme
Tutku Oyunları - YüzleşmeAleatha Romig · Arkadya Bitter Yayınları · 2016181 okunma
153 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.