Sevgi Soysal kitaplarında acı çeken, hisli duygularını gösteren-gizleyen insanlardan bahseder, bunun yanı sıra acı çektirmeyi bir güç sanan, dediğini yaptırma köleliğinin efendisi olan, toplumsal kucaklaşmayı ve kucaklaşamamayı anlatan bir örgüsü vardır. Dili iyi, gözlemcidir. Kapıcısından profesörüne, ev hanımından çok bilmişine, boyacısından temizlikçisine, öğrencisinden öğrenemeyeceklere uzanan derin bir vadide sundurmanın altında refleksli bakış açısı sunar. Değişmeyen şeylerin, aslında temeldeki nedenlerini bulmak için değişemeyen nedenlerin bulunması gerektiğini, değişimin bu şekilde olmasını vurgular. Kısacası sonuca değil, kaynağına yönlendirir. Toplumsal bakış açısı bir kavaktır, devrilebilecek gibi olan, ama tutunan. Bağlarını koparınca ilk ensesine dokunanı götüren..