ahmet ümit kitap yazmasın! o kadar akmayan ve bilgi kümecikleri ile yoğun bir kitap ki bitene kadar patlatıyor insanı! polisiye romanından beklediğim okuyucuya hafiyelik yaptırma, katili tahmin etme vs konularında yeterince ipucu vermeyen bir kitap. yorucu bir kitap. bir kitap çok kalın iki sürekli okuyucuyu müştaklaştırma durumu var. müştakın tüm gerginliklerini hissediyorsunuz. kararsızlıklarını tekrar ettiriyor. şehvetini yaşatıyor. vs bu nedenle akmasa/yağmasada gürlüyor :). okuyucuyu bağlaması nedeniyle bitirmeden bırakmak istemiyorsunuz. suçluyu tahmin etmek için çok fazla veri var ancak gerçek katili tahmin mümkün değil. çünkü katilin en belirgin özelliği iri kalçaları. bununla birini öldürmek polisye okuyucusu için fantastik boyutun fantastik kırılımının fantastik ... gibilerinden olmak lazım.
tarih var.
psikolojik ve biyolojik hissiyatı aktarma var.
polisyenin kenarı var.
aşk var.
şehvet var.
bilgi var.
sonuçta beklediğin gibi bi polisiye bulamasan da ahmet ümit iyi bi yazar. 600 küsür sayfa yazıp da saçmalamamak kolay değil. bu kitap da bu başarı var ama yoruyor, net!
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201920.7k okunma
yazarın kendisininde dediği gibi ilk kitap yazma denemesi olup ön sözünde de belirtildiği gibi hayatından kesitlerinde olduğu uzun zaman almış bir çalışma. livanelinin her kitabında olduğu gibi okuyucusuna düşünme ve bazı konularda sorgulama araştırma yaptırma özelliği ön planda sıkılmadan okunacak farklı bir kitap
Politikacıların anladığı şekliyle demokrasi bir yönetme biçimidir; yani insanlara, kendi istediklerini yaptıkları sanısıyla liderlerin istediklerini yaptırma yöntemidir.
Herhangi bir otokrat rejiminde, gücün sahibi olanlar git gide, gücün verebildiği hazların deneyimleri ile birlikte, daha zalim bir hal alırlar. İnsanlar üzerinde kurulan güç, insanlara yapmayacakları şeyi yaptırma yoluyla gösterildiği için; güç aşkıyla harekete geçmiş olan insan tutkuya müsaade etmek yerine acı vermeye eğilimlidir.
Bertrand Russell (Nobel Ödülü konuşmasından)
Uzun zamandır aklımda bir dövme yaptırma fikri var, fakat bir fikre ait olmalıydı. Hayatla mutlu olmayı deneyen ama okuduğum, dinlediğim her eserde acı, savaş, direniş arayan biriyim, Çünkü acı çekmeden meydana gelen eser, samimiyetsiz gelmiştir her zaman. Bu yüzden Füruğ Ferruhzad 'ın "kuş ölür, sen uçuşu hatırla" sözünün farsçasını yaptırmaya karar verdim. Vr belki aranızda yaptırmış olan, ya da bir fikri olan varsa görüşlerini almak istiyorum.