"Taze açılmış bir yara gibi gülümseriz hayata. Öyle bir yara var ki bende, baktıkça acıyor."
Sayfa 34
GÜLÜŞÜN EKLENİR KİMLİĞİME Gün biter gülüşün kalır bende anılar gibi sürüklenir bulutlar Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır yarım kalan bir şiir belki de Aykırı anlamlar arayıp durma güz biter sular köpürür de kapanmaz gülüşünün açtığı yara uçurum olur cellat olur her gece Her gece yeniden bir talan başlar acı ses olur, ses deli bir yağmur eski bir eylüle gireriz böylece Sığındığım her yer adınla anılır ben girerim, sokağı devriyeler basar bir de gülüşün eklenir kimliğime AHMET TELLİ
Reklam
Niçin öldün Nazım? ne yaparız şimdi biz şarkılarından yoksun? Nerde buluruz başka bir pınar ki orda bizi karşıladığın gülümseme olsun? Seninki gibi ateşle su karışık
Bit kağıt kesiği gibi ayrılık.. Gözyaşın bende yara...
Her gecem oldu keder, qusse, felaket sensiz, Her nefes çekdim, heder gitti o saet sensiz! Senin ol celb eleyen vesline and içdim, inan, Hicrine yandı canım, yok daha taqet sensiz! Başka bir yarı nasıl arayayım, ey nazlı melek, Biliyorum, sen de dedin: "Yok yara hacet sensiz"! Sen benim kalbime hakim, sana kul oldu gönül, Sen azizsin, ben ucuz, bir hiçim, afet, sensiz! Ne gözüm var - arayım ben seni, kaderimde ki yol, Ne de bir koşmağa var bende cesaret, sensiz! Sen Nizamiden eğer emin olsan da, gülüm. Gece-gündüz arayıp, olmadı rahet sensiz!
Sensiz
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Reklam
Hiçbir zaman insanları yara bandı olarak kullanmadım. Bende bıraktığın yarayı başkasının iyileştirmesine izin vermedim.
Sayfa 66
En çok kim seviyor seni? Hayatının ilk 11'ini yazsan kalede misin defansta mı? Yoksa şutlarınla mı meşhursun? Hangi tribündesin? Kimlerlesin? En çok hangi mevsimi seversin? En son ne zaman kendi hatrını sordun? En son ne zaman iki elini boynunun arkasına götürdün de kendi sırtını sıvazladın? Kaç kere düştün, kaç defa ayağa kalktın? "Hayat rezümende" kaç ah var? En son kime, "Senin kredin sonsuz bende" dedin de sonra dostluğunu takside bağladın? Vazgeçtiklerinle vazgeçemediklerinin boyları kaç metre olmuş biliyor musun? En son kimi üzdün? O yanındakini üzdüğün akşamı ve rüyanda onu sana su uzatırken gördüğünü hatırlıyor musun? Şimdi sana kaybolan yıllarını verseler geri alır mısın? En çok neye ağlarsın? Empati kelimesini elbezi yaptın her yeri siliyorsun, kimse seni anlamayacak o vakit ne yapacaksın? Hiçbir hikaye bildiğin gibi değil, di mi? Çünkü uzaktan bilemez, uzaktan göremezsin miyopla astigmat var sende. Mızıkçılık yapamazsın, oyunun ortasındasın, tam kaybedecek gibiyken, " Hadi bana müsaade" de diyemezsin! Hayat bu. Sonra bir bakmışsın aklını, kalbini merdaneye kaptırmışsın. Kendini, herkesi üzüp geçer olmuşsun. Geçmiş hayatlardan kalma hesaplarını bırak, sen kalp kırmazsın. Bir gün yakınlarında düşer de dizlerimi, avuçlarımı kanatırsam koşar mısın? Cüzdanında yara bandı taşır mısın?
BIRAKIN KALSIN Çokta kederlenir, az da gülerim Ustura ağzında düşüncelerim Deliliktir belki...bırakın kalsın Doğan her bebeğin hakkı var bende Öğütülen benim her değirmende
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4130
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.