128 syf.
·
Not rated
Daha önceleri okuduğum bir kitapta Tesla ile Mark Twain'in Mississippi Nehri kıyısında bir kasabadan çocukluk arkadaşları olduğu yazıyordu. Zaten eseri okuyunca da anlıyorsunuz, Mark Twain'in imrenilecek bir çocukluk geçirdiğini.. Tom Sawyer iyi niyetli yaramaz bir çocuk. Başı türlü beladan kurtulmuyor. Bir sabah korsan olup yelkenini açıp yola koyuluyor. Bir sabah da kalkıp arkadaşlarıyla mağarada define arıyor. Teyzesi Polly, her ebeveyn gibi Tom'un başına bir iş gelmesinden korkuyor. Enerjisini O'na iyiyi doğruyu güzeli öğretip O'nu disipline etmek için harcıyor. Tabi ne kadar başarılı oluyor? Orası muamma.. Hani yaramaz çocuk akıllı, zeki olur derler ya gerçekten de öyle. Tom başına gelen olayları çözmede bir yetişkini aratmıyor. Mantığını etik değerler çerçevesinde kullanarak olayları çözüyor. Sanki yazar, burada bir mesaj vermek istemiş: "Çocukları fazla korumacı bir tavırla yetiştirmeyi bırakın; hayatın gerçeklerini, çocuk kendisi düşe kalka öğrensin, onların özerkliğini ellerinden almayın. " diyor gibi geldi. Netice itibariyle eser çocuk bakış açısıyla, ustalıkla yazılmış. "Okuyun, pişman olmazsınız." derim. . ^_^.
Tom Sawyer'in Maceraları
Tom Sawyer'in MaceralarıMark Twain · Karbon Kitaplar · 201911.1k okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 hours
Hep bu kitabı görür ve nedense okumayı bir türlü istemezdim.Aylık kitap alışverişimde karşıma çıkar ama görmezden gelirdim. Okumak şimdiye nasipmiş, bunun için Ayhan Güven 'e minnet borçluyum.Düzenlediği etkinlik sayesinde kitabı okudum ve iyi ki o iletiyi görmüş, iyi ki okumuşum. Okuduğum her kitabı beğenmem, sıkıcı bulurum, basit gelir, beni içine alamaz çoğu kitap.Şeker Portakalı gerçek bir hikâyemi bilmiyorum, önemli değil de zaten. Çünkü dünyada Zezé gibi yüzlerce çocuk var biliyorum, yazar o kadar etkileyici ve akıcı yazmış ki gerçekmiş gibi geldi, tanıdığım bir çocuk veya öğrencilerimden biri gibiydi.Küçük bedenleriyle hiçbir acıyı taşımamalılar. Çocuklar büyürler elbette, ama hiç kapanmayan yaralarla büyümesinler ne olur. Zeze yaramaz ama o kadar sevgi dolu ki, ona sevgiyle yaklaşanlara karşı uysal bir kedi gibi.Akıllı ama haşarı biraz, çocuk zaten, normal değil mi?Sabrı, sevgiyi, ilgiyi göstermek gerek onlara. Okurken boğazıma düğümlenen neydi bilmiyorum.Bir kaç saate bitirdim ki bu nadir bir durumdur.Şöhretini hak eden bir kitap, bunu söyleyebilirim. Yalnız öğretmen olmanın getirdiği hassasiyetle bakıyorum da Zeze' nin Portuga ile olan arkadaşlığı çok masum ve temiz, ne yazık ki günümüzde böylesi insanlar kalmamış,kirli ellerini o küçük bedenlere sürebilecek kadar tıynetsiz insancıklarla dolu dünya.Bu yüzden ergenlik yaşı civarında olanların okuması doğru mu emin değilim, kirlenmiş insanlığı bilmez ve o koşulsuz sevgiye kanıp kendilerini mahvederler diye korkmuyor değilim. İyi okumalar.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232k okunma
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 hours
5/5 10/10 #kitap yorumu Selamm.Bugün çok etkilendiğim,içimi fazlasıyla burkan bir kitabın incelemesini yapacağım.İncelemeye geçelim.. Kitabın ana karakteri olan Zeze hayatının gerçekleri ile daha 5 yaşındayken tanışmıştır.Yoksul bir ailenin oğlu olan Zeze,yaramazlıkları ile tüm mahalleye yaka silktiren bir çocuktur ve herkes onun "şeytanın vaftiz oğlu"olduğunu söyler.Aslında Zeze yaramaz olmasının yanında çok zeki, hayal güçü yüksek,okumayı tek başına sökecek kadar akıllı ve öğretmenini mutlu edebilmek için her gün çicek getirecek kadar duygusal bir çocuktur.Ailesi yeni bir mahalleye taşınınca Zeze çok üzülür.Yeni evlerindeki Şeker Portakalı fidanı ile arkadaş olur.Tüm yaşadıklarını ona anlatır. Bir gün Manuel Valadares(Portuga) ile tanışırlar.Zeze az da olsa evden,yediği dayaklardan kendini soyutlar onun yanında huzur bulur.Hatta babası olmasını bile teklif eder dostuna... Konusundan bu kadar bahsetmem yeterli zaten çoğu kişi biliyordur konusunu.Fakat bu kitabı hiç unutmayacağım en çok da Zeze'nin yediği dayakları.Gerçek hayattı bu kadar yalın,anlaşılır,açık bir şekilde aktardığı için yazara minnettarım.Küçük Zeze'nin yaşadığını yaşayan binlerce çocuk olduğuna eminim isterdim ki ben de onların Portuga'sı oluyum.Onları bir an olsun mutlu ediyim hayattan soyutlayım,yediği dayakları,yoksulluğu unutturuyum.. Kesinlikle tavsiyemdir.Her yaşta okunabilecek bir kitap, beni çok etkiledi Zeze için o kadar üzüldüm ki ağlamamak için zor tuttum kendimi.Okuyun,okutun.İyi okumlar
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232k okunma
183 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 30 hours
Büyümek
Brezilyanın fakir bir kasabasında büyümekte olan bir çocuğun acı ile tanışması diyebiliriz kitabın konusu olarak. Kendi yarattığı hayal dünyasından hayatın gerçeklerine hüzünlü bir dalış yapıyor Zeze. Yaramaz, akıllı, hayal gücü kuvvetli ve düşünceli bir çocuk olan Zeze yaptığı haylazlıklardan içindeki şeytanı mesul tutmaktadır. Aslında iyi bir çocuk olmasına rağmen haylazlık etmeden duramayan bir karaktere sahiptir. Gene böyle bir haylazlık sonrası Portuga ile tanışıp dost olur. Hayatı bu dakikadan sonra tamamen değişir Zeze’nin. Ekonomik sıkıntılar sebebiyle bir sürü sıkıntıyla boğuşan, ikinci el bir kıyafet almak için bile gece fazla mesaisine kalmak zorunda olan insanların dünyasında yetişmeye çalışan Zeze hiç kuşkusuz bize çocukluk dönemimize ait bir nostalji yaşatmaktadır. Diğer çocuk kitaplarından en büyük farkı toplumsal ve ekonomik sıkıntıları da dile getirmesinden sebep gerçekçi bir dile sahip olmasından kaynaklanır. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklara okutulması gereken bir eser. Belki yaşımdan belki de kitabın anlatımından sebep, pek de beğenerek okuyamadım.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232k okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Çocukluk
Çocukluğumuz dünya bizim gibi hissettirir. Dünya mahallemizden ibarettir. Yaramaz ve aklı haytalıkta olan bir çocuk ise mahalleyi krallığı ilan etmeye kalkar. Diğer arkadaşlarını da yanına alıp çeteleşip mahallenin en büyüğü olduğunu düşünür. Hayal dünyası bambaşka yerlerdedir. Ne kadar kötü görünse de güzeldir. Mahalleli illallah eder. Komşular şikayetçi olur. Haylaz olan çocuklar ise eğlenir. Büyüdükçe o çocuklar bunların saçma olduğunu düşünür. Yetişkinliğe eriştiğinde ise aklına geldikçe güleceği anıları olur. Çocuk yaramazlık yapabilir. Önemli olan o çocukların büyüyüp bu dünyayı bırakmalarıdır. Çocukluğundan geriye kalması gereken nasıl eğleneceğini ve nasıl mutlu olacağını bilmesidir. Bir insan nasıl güleceğini unutmamalıdır. Çocukluğunda öğrendiği eğlenme hissini yaşlılığına kadar içinde saklamalıdır. Hayal dünyamız çocukluğumuzdaki kadar geniş olmasa da insan büyüdüğünde hayal kurmayı unutmamalıdır. İnsan eğer kendini mutlu edecekse hayaller kurup umut etmelidir. Çölde çiçek yetiştirmek imkansız gelebilir ama umut ve çaba orayı çiçeklerle donatabilir. Selçuk Aydemir'in bu kitabı çocuklardaki yaramazlığı, hayal dünyasını ve ne olursa olsun gülebilmeyi anlatıyor. Kitap Selçuk Aydemir'in çocukluk anılarından oluşuyor. Çocukken yaptığı haylazlıkları kaleme almış. Çete kurup mahallede kabadayılık taslama merakı olan Selçuk, çetesinin devamlı kendini yarı yolda bırakma ve akıllı düşünememe olaylarını anlatıyor. Bu olaylar insanı hem güldürüyor hem de çocukluğuna geri getiriyor. Mizahı açıdan çok iyi bir kitap. Sıkıntı gidermek ve çocukluğu hatırlamak için okunabilir.
Mahalleden Arkadaşlar
Mahalleden ArkadaşlarSelçuk Aydemir · Sayfa 6 Yayınları · 20154,601 okunma
184 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Bu dünyadaki en buruk hüzün; bir çocuğun hüznüdür kuşkusuz. O masum dudakların çaresizce büzülmesi ve o saf yüzünün gözyaşıyla ıslanması insan evladının görebileceği en hüzünlü şey olsa gerek. Ah be Zeze, yaktın yüreğimi.. Kitap 5 yaşında haylaz mı haylaz bir çocuk olan ve oldukça yoksul bir aileden gelen Zeze'yi anlatır. Yaptığı yaramazlıklardan yaka silken komşuları ve mahalleliler ona "şeytanın vaftiz oğlu" olduğunu söylerler. Ama Zeze, yaramaz olduğu kadar oldukça akıllı, düşünceli ve hayal gücü de yüksektir. Ailesiyle birlikte taşındığı yeni evin bahçesinde ki portakalı fidanıyla arkadaş olur ve onunla tüm sırlarını ve duygularını paylaşmaya başlar. Çocuk kitabı sanıp okumamazlık etmeyin derim yazarın kendi çocukluğundan parçalar barındıran bu esere. José Mauro'nun dünyaya tanınmasını sağlayan bu eserin kendisi için de en önemli eserlerinden biri olduğunu, kitabı 12 günde yazdığını ama 20 yıldan fazla yüreğinde taşıdığını söylemesinden anlamamız mümkündür. Bulgar yazar Georgi Gospodinov'un da dediği gibi, sadece çocukluk ve ölüm var galiba. Aralarındaysa hiçbir şey yok. Karanlık ve sessizlik dışında..
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2013232k okunma
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.