Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim oraların bir kanunu vardır: yaramazlık yaparsan tarlada çalışırsın. Başka bir kanuna göre de yaramazlık yapmasan da tarlada çalışırsın. Aslında bizim oralarda hep tarlada çalışırsın. Sadece tarlada değil; bahçede, evde, okulda... Sizin anlayacağınız, her yerde çalışırsın. Bundan şikayetçi değilim ben ve arkadaşlarım her zaman eğlenmenin bir yolunu buluyoruz.
Sayfa 5 - Timaş çocukKitabı okudu
Bir miktar sitesi olan batı sitesi, bir yandan yaramazlık yapan oğluna öğüt verirken, öte yandan yemeğine ceza olsun diye her gün zehir katan bir baba, bir mutlaklık sitesi olan İslâm Sitesi ise yaramaz çocuğuna öğüt veren ve kulağını çeken bir babadır. Ruhu hasta bir babayla, ruhu, aklı ve maddesi sapasağlam bir baba arasındaki farktır bu fark.
Sayfa 82 - Kısasta hayatKitabı okudu
Reklam
Sen gel, aşk için bir şeyler yap;bir haylazlık, bir yaramazlık yap, bu konuşmaya yüreğinin sesiyle katıl, metnin dışına çık, derin bir nefes al. Aşk için bir şeyler yap ;bir yoksulu doyur, sevmediğin bir insana iyi günler dile, Tanrı'nın adını an ve dostlarını hatırla.
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı, ne sarayı; Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim. Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün? Kundakta, beşikte de bir zahmetim mi vardı? Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün? Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı. Sütünden tatlı mıdır, anne, sanki bu hayat? Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi? El aç, yalvar gündüze, geceye boyun uzat. Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi! Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim! Anne, istemiyordum ne tacı, ne sarayı! Anne, karnında fazla yaramazlık mı ettim? Anne, sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
"Çocukken bana hep yaşına göre olgun bir kız derlerdi. Hep en büyük bendim, benden küçüklere örnek olmak zorundaydım, okulda başarılı olmak zorundaydım. Yanlışlık, yaramazlık, afacanlık yapamazdım. Konuşmaya başlar başlamaz düzgün cümlelerle, Anadolu'da geziyor olmamıza rağmen İstanbul Türkçesiyle konuşuyordum. Böyle bir çocukluğun ardından ergenliğimle birlikte denge bozuldu. Çünkü büyük bir ihtimal unutulan bir şey vardı: SEVGİ! Ben de bu açığımı hep dışarıda karşılamaya çalıştım. Başvurduğum her duvar için başımda bir yumru oluşmuştu. Ama artık yumru oluşabilecek normal bir zemin kalmadığından ya da beynim yekpare bir yumru haline geldiğinden olsa gerek insanlardan uzak durmaya, en fazlası minimum düzeyde ilişki kurmaya karar verdim."
Yaramazlık yapıp sonra da dayağı yiyince abisine koşan küçük çocuklar gibi.
Osmanlı ordusu, Dönemeke’de yunan ordusuna karşı ezici bir zafer kazandı (15 17 Mayıs 1897), Atina tehdit altındaydı. Yunanistan, ancak büyük devletlerin himayesinde bu güç durumdan kurtulacaktır. Büyük devletler ateşkes için babıali’ye baskı yaptılar. Rusya, harp tehdidinde bulundu. Büyük devletlerin de katılımıyla İstanbul’da yapılan barış konferansı akabinde, Osmanlı-yunan barış antlaşması imzalandı.
Sayfa 218 - Girit ve Kıbrıs: saldırgan helenizm ve avrupaKitabı okudu
Reklam
"Oğlanların kızlarla arkadaşlık etmeleri güzel bir şey. Yalnız, yaramazlık yapmamaları gerek..."
‟⟮…⟯ Yaramazlık yaptığı için bir çocuğu cezalandırır ve iyi olduğu için ödüllendirirseniz, sonrasında sadece ödül için iyilik yapacaktır ve dış dünyayla karşılaştığında, iyiliğin her zaman ödüllendirilmediğini, kötülüğün de her zaman cezalandırılmadığını gördüğünde; hayatta sadece işini nasıl götüreceğini düşünen ve kendi menfaatlerine göre iyilik veya kötülük yapan bir insana dönüşecektir.”
Sayfa 105 - Kapı Yayınları | 1. BasımKitabı okudu
Çevresindeki bir şey bebeğin içsel işleyişini engellediğinde bir duyarlı dönemin varlığı kendisini şiddetli tepkiler şeklinde gösterecektir. Bizlerse bu tepkilerin sebepsiz olduğuna inanıp bunları çocuğun "yaramazlığına" ve öfkesine veririz. Yaramazlık içsel bir sıkıntının ve tatmin edilememiş bir ihtiyacın ifadesidir, bir gerginlik hâlidir. Çocuğun ruhu ihtiyaç duyduğu şey için feryat etmekte, kendisini savunmaya çalışmaktadır.
Sayfa 45 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Reklam
Çocuklara, “Yalan söyleme, yaramazlık yapma, bu hareket kötüdür, nefret uyandırır, günahtır.” gibi nasihatlerde bulunurlar ama bu nasihatleri veren kişiler birbirlerini aldatırlar.
Tanrıçaların kulaklarından çekmek lazım
"Işık şehrine nasıl haber göndermeyi düşünüyorsun?" Dedi Şafak daha imkânsızmış gibi. "Lordların böyle bir gücü yok, Tanrıçaların bile böyle bir gücü yok" volta atmayı kesse de her kelimede hareket ediyordu. Kendini sıktığı ortadaydı ve sabrın Ateş krallığının iyi oldukları konulardan biri olmadığı da ortadaydı. "Öyle mi?" Diye kurnaz bir şekilde güldü Daren. "Peki ya Gökyüzü Varisi'nin?" Şafak bir müddet duraksadı... "Ben yine hiçbir şey anlamıyorum!" Dedim. "Tanrıçalar diyardan sorumlu ama birileri de Tanrıçalardan sorumlu. O birilerine bunlar yaramazlık yapıyor diyeceğiz baloncuk."
Sayfa 30 - Karakterler: Daren, Nova, Şafak|||yayınevi:DEXKitabı okuyor
"Güzel" dedi "Ben dönene kadar yaramazlık yapmayın" "Ona söz veremem" dedim. " Ben dönene kadar bekle sonra birlikte yaparız."
Sayfa 33 - Karakterler: Daren, Nova yayınevi:DEXKitabı okuyor
Sütünden tatlı mıdır, anne, sanki bu hayat? Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi? El aç, yalvar gündüze, geceye boyun uzat. Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi! Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim! Anne, istemiyordum ne tacı, ne sarayı! Anne, karnında fazla yaramazlık mı ettim? Anne, sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı, ne sarayı; Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim. Bir kere doğurdunsa, sonra niçin büyüttün? Kundakta, beşikte de bir zahmetim mi vardı? Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün? Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.