Daisuke'ye göre babasının fikirleri her zaman yarı yarıya düşünülmüş şeylerdi, belli bir soruyu beğenisine göre çözdükten sonra o noktadan yola çıkardı, bu yüzden söylediklerinin bir gram önemi yoktu. Sadece bununla da kalmıyordu, yol gösterici bir ilke gibi herkesin yararını tartışıyor gibi dururken, bu durum bir anda kendi yararını düşünmeye doğru değişiverirdi. Söyledikleri içi dolu, önemli sözler gibi görünürdü ama doğrusu ipe sapa gelmez boş varsayımlardı.
Bugün türünde en sevdiklerimden biri olan #dehlizinfedaileri serisinin ikinci kitabı #yenibirdunya 'nın yorumu ile geldim.
İlk kitapta bir şiir yarışması ile ve Dehliz isimli bir yapılaşmanın yetiştirmek için seçtiği Zülfikar,Ömer,Yağız ve Sedat adlı gençlerin Dehliz'e girişini,onlara verilecek asli gorevleri ile tanışmalarını ve sonlara
"Ermiş", Lübnan asıllı Amerikalı şair ve yazar Halil Cibran tarafından yazılmış 26 kısa nesir şiiri (yarı şiirsel) hikayelerden oluşan bir koleksiyondur. Alfred A. Knopf, ilk baskısını 1923'te yayımlamıştır.
Bu küçük anlatı, düzenli ortodoksluğa meydan okuyan evrensel bir maneviyata da sahip olduğu için, mevcut, eksik veya karışık
Ahmed Arif hasretinden prangalar eskittiği
Leyla Erbil'in evlilik haberini alınca ona düğün hediyesi olarak Suskun şiirini yazıp gönderir…
Sus kimseler duymasın,
Duymasın, ölürüm ha.
Aymışım yarı gece,
Seni bulmuşam sonra.
Seni, kaburgamın altın parçası.