Bizim burada böyle söylüyorlar. Yarım adam, yarım insan. Her şeyleri yarım aslında. Eksik kalmış ve bir türlü tamamlanamamışlar. Sadece ev eşyaları, yemeklik malzemeleri eksik olsa neyse ama bedenleri, ruhları, gelecekleri, hayalleri, sözleri, hevesleri de yarım. Yarım yamalak bir hikâyeyi taşıyorlar omuzlarında.