Bazen bir haber alırsın yıkılır dünyan. O zamana kadar birikmiş, ertelenmiş, yarım kalmış o kadar işin vardır ki duyduklarına inanamazsın. "Daha yaşayacak günler vardı." diye düşünüyorum oysa hayatta hiçbir şeyin hele de yaşamın garantisi olmadığını ve ölümün bizim için ne kadar da yakın olduğu unutursun. Hadi ne kadar ağırlık varsa yüreğimizde ve beynimizde bırakın atın. Hayat basit bir emanet ona çok fazla yüklenmeyin. Nasıl geldiyseniz öyle gideceksiniz kimseden bir şey beklemeyin.
Sen ey kendiyle yetinen!
Fosforun yeri gece,
Ne yapar gecesiz ateşböceği?
Belki anlamsız ve delice
Kumrunun inanılmaz yuvası
Bir direğin tepesinde.
Ama boşluktur biraz da
bir kuşu biçimleyen,
Ölümden sonra da büyüdüğüm beşik...
Kirpiklerim birer gözyaşı kalemi
Dünyayı iyiliğinle yeniden yaratarak
Tanrı ayetiyle aynı yalnızlıktan süzülmüş
Her harfi mezarında bir gökyüzü damlası
Fotoğraflarından bir daha doğurarak dilimi
Tomurcuk bahçelerin baş dönmesiyle
Sabahın çiyini akşamın odalarına düşürerek
Ağzım yarım kalmış arzularından bir avaz
Tuttum şiirler yazdım unutma diye beni.
Ölümden sonra da var olduğum güzellik...
NE DEMİŞTİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK; 'BENİM ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR.'
Bir insanın daima dürüst kalabilmesi için çocuk kalmayı başarmış olması gerekir.
Genç kalmayı içinde çocukluğunu büyütmeyen her insan başarır.
Emperyalizmin yaralı çocuğu olmasaydım emperyalizmin sonunu getirecek fikri, çabayı, devrimi, gücü ortaya koyan biri olamazdım.
Yarım kalan hiçbir şeyi sevemedim ben. Yarım kalmış sevdaları, yarıda bırakılmış kitapları, yarısı dinlenmiş şarkıları,yarım içilmiş çayları bile. Ama büyüdükçe hiçbir şeyin tam ve Tamam olamadığını da anladım